nasıl olduysa iş yerime yakın biryerlerde sokak ortasında çıplak kalmışım, tam cıbıl değil, üzerimde atlet külot var. iş yerinde bir kaç giysim varmış ama mesai saati dışında güvenlik giysi dolaplarına kimsenin yaklaşmasına izin vermiyormuş. dolaplar binanın dışında ve kapısında kocaman dev kilitler var. güvenlik görevlisi polisler kapıda duruyor, anahtarlar onlarda. umutsuzca eve kadar çıplak gitmeye karar veriyorum. biraz yürüyorum caddede. çıplak oluşumu önemsemiyorum, normal geliyor, sadece biraz seksi giyinmişim gibi. bakıyorum eve daha çok var, en az 3 km, bu kadar yol yürünmez, çıplak ayaklarıma devamlı birşeyler batıyor zaten. etraftaki insanlar, yoldan geçen arabadakilerin içindekiler bana bakıyor, yanımdan geçen bir adam omzuma dokunuyor, taciz mi bu, tiksiniyorum.
iş yerine dönüyorum. giysi dolabımın üzerindeki kocaman kiliti görüyorum. güvenlikle konuşup onu açtırmam lazım. çıplak çıplak polislerin yanına gidiyorum, durumu anlatıyorum tüm çıplaklığımla, lütfen dolabımı açar mısınız, giysilerimi almam lazım diyorum. ama bu komik görüntüme rağmen hiç istifimi bozmuyorum, yalvarmıyorum, havalıyım, bu halde bile. olmaz diyorlar açamayız, ısrar ediyorum, anahtarları vermek zorunda olduklarını söyleyip dikleniyorum don atlet bir şekilde. olmuyor, alamıyorum. sinirleniyorum, ağlamak istiyorum. sonra böyle bir saçmalık olamaz, ben kesin rüya görüyorum deyip, kendimi uyandırıyorum.
hakikaten rüyaymış, üzerimdeki atlet don değil, bikiniymiş. uyuyakaldığım şezlongta doğrulup kalkıp denize bakıyorum. dalgalar ne kadar güzel, deniz mavi-yeşil, hava ılık. kumsalda yürüyorum, ayaklarıma dalgalar çarpıyor, mutlu oluyorum.
ve uyandım. gerçekten uyandım bu sefer. ter içindeyim, baş ucumda bir bardak su ve onun arkasında atarax, beloc, arveles kardeşler sıralanmış bana bakıyor. cep telefonumu alıp saate bakıyorum, 7 de uyanmam lazımdı, saat 8:35. mesai 8:30 başlıyor. hiç bu kadar uyumazdım, noldu ki böyle ? bunu düşünürken saat 8:50 oldu, kalktım, aynaya baktım gözler balon gibi şişmiş. ağır aheste duş aldım, ütü yaptım. işe vardığımda 9:45 ti. kimseye görünmeden odama geçmek isterken koridorda geç kalmamın hesabını sorma yetkisi olan insanlardan birine rastladım, sonra birine daha. 'ya geç kaldım ve herkese yakalandım' dedim gülümseyerek. 'canın sağ olsun be raison, günaydın' dedi.
bilinçaltımız o akşam ifade etmek istediklerini yayın akışına sıkıstıramamıştır; bunun sonucu olarak da böyle bir teknoloji geliştirmiştir. en iyisini ise edgar allen poe demiştir:
"all that we see or seem
is but a dream within a dream"
sonrasında uyandınız diye sevilesi durum.
kötü gördüğünüz rüyada kaldırıyorsanız ve konu iyi çalıştığınız vizeyse "hahahahsittir" demenize sebep olan durumdur.
Bir keresinde yurtta arkadaşlarla ders çalışacaktık. arkadaşlarımın o gün işi çıktı gelmediler. ben de tek başıma * odada o gece yattım. güya yattım. tabi yalnızsın, karanlık falan. uyurken hafiften tırsıyordum. her neyse sonunda bir rüya gördüm. yatağımın yanındaki yatağın başında siyah cübbeli, gözlerinin altına siyah çizgiler çekilmiş siyah sarıklı, sert yüzlü bir adam gördüm. peşinden hemen uyandım. gerçekten adamı gördüğümü zannettim. ya da o sırada rüyanın etkisiyle öyle bir şey oldu. soğuk soğuk terliyorum tabi. biraz nefeslendikten sonra hızlıca ışığı açmaya gittim. açtım ışığı. şok hali geçsin diye kimya testi çözdüm.* tekrar uykum geldi zaten sonra da yattım.
başıma gelen korkunç olay.dördüncü uyanışımda ancak gerçek uyanabildim.anlaman 5 saniyemi aldı.çünkü rüyada da gerçekte yattığım yerde uyanıyordum.3 kere falan sahte uyanışlar yaşadım.uyanmamı sağlayan şeyler ise rüyada yaşadığım olayda mantıksızlık bulmamdı.hayır bu çok saçma dediğim an bütün vücut bir uğultu ve basınç eşliğinde çekilirken bir yandan da insanların suratı korkunçlaşıyordu, sonra uyanıyordum.aynı rüya astral seyahat tadındaydı çünkü rüyada uçabiliyor ve duvarlardan geçiyordum.yurttaki diğer odalara aşağı katlara falan indim.ama astral seyahat değildi çünkü alt katta gördüğümden farklı kişiler kalıyor, oda düzenleri rüyamdaki gibi değil.beni en çok etkileyen kısmı uyandığımda gerçekliği sorgulatmasıdır.ya bu da rüyaysa dedim ilk defa rüyada da aynı yerde uyandım çünkü.sonra daha bir somutlaştı her şey, anladım rüya değilmiş.şimdilik ;)
rüya içinde rüya görmektir. efsaneye göre rüya içinde görülen rüya gerçek olurmuş. ben rüya içinde gördüğüm rüyada eski sevgilime bildiğin anal seks yapıyordum kız beni sikti ayrıldı amk.
dün sabah karşı birkaç saatlik uykumun sonunda başıma gelen şeydir. rüyamda, rüya olduğunu anlayacağım bir takım ilginç olaylar oluyor uyuyorum, uykumda bir takım ilginç olaylar olan bir rüya görüyorum, telefonumun mesaj sesiyle uyanıyorum, rüya olduğunu anlamayacağım gayet gerçekçi bir takım olaylardan sonra gerçekten uyanıyorum, telefonumda öyle bir mesaj yok ama rüya içinde gördüğüm rüyadaki o mesajın telefon numarası arayan numaralarım da görünüyor.
1 saat önce uyuya kalmamla hayatımda ilk defa yaşadığım olaydır. uyuduktan sonra rüyalarda en alttan yukarıya doğru bir çıkış yaşadım 3. uyanışımda nihayet uludağ sözlüklü dünyaya uyanabildim. ve ayrıca rüyadan mı yoksa öğlenin bu saatinde uyuya kalmamdan mı bilemiyorum ama başım fena ağrımakta.