çok cins bir olay. tam rüya bitti diyorsun oh şu an uyandım, aha o da rüya. ondan uyandım diyorsun ama bir gariplik var, evet o da rüya. bu sefer kalktım diyorsun, yürürken zorlanıyorsun, yine rüya. zamanla üstesinden gelinebiliyor.
sahip olduğum için kendimi şanslı gördüğüm yetidir. can sıkıcı bi kabusla muhattap olunduğu zaman gözler 3-5 saniye açılır, ardından uykuya kalındığı yerden devam edilir...
aşırı zevkli bir durumdur, lakin tam kontrol ele geçirilirken uyanılır anasını satıyım ya... rüyalanma olayında ise aşırı dozda zevklere tabi oluna bilir efendim... (bkz: rüyalanmak) (bkz: kamyonu devirmek)
keşke ben de farkına varsam dediğim ama bir türlü varamadığım olay. çevremde birçok kişiye oluyor ama nedense ben rüyaların o kadar etkisinde kalıyorum ki, bırak rüya olduğunun farkına varmayı uyandıktan sonra bile birkaç saniye gerçek sanıyorum. abim rüyasında bir şatoda cadı tarafından kovalandığını sonra camın kenarına geldiğinde başka gidiş yolu kalmadığını görünce aman nasıl olsa rüyadayım diye camdan atlamış böylece cadıdan kurtulmuştur. rüyalarda kontrolün senin elinde olması güzel şey olsa gerek.
böyle gözlerinizi açma girişiminde bulunursunuz, ama nafile, sanki biri sımsıkı kapatmış gözlerinizi böyle kör olmuş gibi hissedersiniz. açamayınca da rüya olduğunu az çok çakıyorsunuz. *
şahsımın yaşadığı olay.
rüyamda, birilerinden kaçıyorum. neyse önüme bir tane araba çıkıyor, boş. anahtarlar falan üstünde. atlıyorum arabaya, arabayı çalıştırırken aynen şu cümleyi söylüyorum:
"iyi ki gerçek hayatta araba sürmeyi biliyorum. rüyamda bile faydası oldu. yırttın hadi iyisin."
şaka gibi ama gerçek.
ehehe. siktim attım bütün seyir zevkini. neyse. konusu mühim değil zaten sonunda öldüğünü anlıyo. boş ver. kehkeh. o da mühim değildi zaten... mühim olan adamın aslında ölüler dünyasında dolaştığıydı... ama buraya kadar okumadığını varsayıyorum. *