bir nara atarmış 3 sokak öteden duyurulurmuş
cemal paşayla görüşmüş oylar ittihat ve terakiye demiş
küçük su da mısır yemeye kanlıca da yoğurt yemeye götürürmüş suna hanımı
her bayramda 40 koç kesermiş
misafirliğe gitmeden önce 3 tepsi baklavayı önden yollarmış...
Eşi şuna hanımın kendisini sürekli anmasıyla her bölüm karşımıza çıkan duvara asılı bir resmi vardı rahmetlinin… aralarında büyük bir aşk varmış belli. Suna hanımın vefatından sonra ikisinin resminin de duvarda olması hüzünlü bir detaydı ama sonunda kavuştular…
Edit: bi an karıştırmışım düzeltildi, teşekkürler…