ryu nun tatsumaki'si bi kodumu oturtur, ama ken in tatsumaki'si adamı sersemletene kadar vurur.
ryu nun hadouken'i sarı olarak çıkabilir, ken'in shoryuken'inden ateş çıkar.
ken'i döverseniz eniştesi * sizin evinize darbe düzenler. adam ne de olsa albay.
ryu'yu döverseniz adam hiç sinirlenmez, sabır taşıdır. yürür gider.
ryuken'in üvey abisidir. * nasıl mı? şöyle; ryu ve annesi asyalıdırlar. ken'in babası ise amerikandır. zamanında bir iş için gittiği toplantıda ryu'nun annesini görür ve aşık olur. daha sonra olaylar gelişir, ken dünyaya gelir. babası onu amerika'ya götürür. ken yıllar sonra annesini görmeye geldiğinde ryu'yu tanır. ilk başlarda çok iyi anlaşırlar taa ki chun li'yi görene kadar. ve onun için kavga ederler.
kısacası iki kardeş arasına istemeden de olsa fitne sokan chun li'dir. *
oyunu bitirdiğimiz zaman turnuvayı kazanmanın karşılığını en güzel ken alır. ryu ile oyunu bitirince ryu tek başına "yine 31'e talim, yalnız geldim yalnız öleceğim amına kodumun dünyasında, bahtımı sikiyim" diye gün batımına doğru yürür ve oyuncu o kadar emeğinin karşılığında kendini karakterin haline üzülürken bulur; ama ken ile bitirince ken taş gibi olan karısına kavuşur, turnuva boyunca abazan geçen günlerin acısını çıkaracak olmasının mutluluğuyla yuvasına gider ve oyuncunun da mutlu mesut oyunun başından kalkmasını sağlar.
ryu ve ken hemen hemen aynı hareketleri yaparlardı. mesela ket ket buluket. yani ken yerden 30 cm kadar havalanır, sabit ayağı düzdür, diğer ayağı 90 derecelik açı ile havaya kalkar. döne döne rakibin üzerine gider. giderkende ''ket ket bluuuuuu ket'' der. bu hareketi yapmak için joistik sol a çekilir ve ani bir hareketle sol aşşağıdan sağ yukarı kıvırtılır, kıvırma işi sonlanırken birden ayak tuşuna basmak gerekir. aksi takdirde hareketi yapamadığınız için dayak yersiniz.
ken ve ryu sadece karizmadan dolayı seçilirdi. dalsım da ken ve ryu nun yaptığı her hareketi yapar, hatta ayağı kolu da uzar, kodumu oturturdu. ama kimse dalsım ile oynamaz. mesela bi japon vardı, oda köşeye sıkıştırır sağ kolunu makinalı gibi saydırırdı. bide çinli kız vardı. onuda pek seçen olmazdı. ama hatırladığım bi arkadaşım vardı ''kızla oyun sonunu getirdim'' derdi. adam oyunun manyağı olmuş.
tipleri bile aynıydı bu adamların. sadece saçları değişikti lan! ühühühü.
ama kızmıyorum size. kızamıyorum. belki de zamanın teknolojik olanakları bağladı elinizi kolunuzu. belki siz de oyunun müptelası miniklerin bunu farkedecek kadar zeki olduklarını biliyordunuz ama ağlayarak, üzülerek böyle yapmak zorunda oldunuz.
ama bir gerçek vardı ki yıllarca atari salonlarındaki bebelerin aklını meşgul etti: ryu mu yener ken mi?
işte merak edilen büyük sorunun cevabını veriyorum: yaşar usta siker.
Her şekilde Ken. bir kere dövüşçülüklerini bir yana bırakın, o sarışınlığı, haylaz ve matrak ifadesi, neşeli tavırları insanı mest eder. tamam hafif piçliği vardır ama yine de arenada güçlü ve yeteneklidir. ryu ise şeytani güçler tarafından ele geçirilmiş, intikam ateşiyle gözü kör olmuş adamın tekidir. tamam onun dövüşçülüğüne de laf yok, zaten bu ikisinin tarzları da birbirine oldukça benzer ama ryu dövüşte çok iyiyse ken o alanlarda master yapmıştır.