Tıpkı yalnızlığım gibi... Yalnızlık penceremden şöyle bir baktım önüme. Denizlerin fırtınayla nasıl çoşabildiği düşündüm. Rüzgarın nasıl ağaçların yapraklarını okşadığını hissettim. Rüzgarda savrulan yaprak gibi bekledim. Belki gelirsin diye...
kendi olabilmeyi başarmış, yaptığımız ve kabullenmediğimiz özelliklerimizi, duymaktan korktuklarımızı rahatça söyleyebilen, sözüne ve insanlığına sağdık yazar.
iyi insan bulmak ya da birilerinin yüreğine dokunmak için seçtiği yolu bir kez daha gözden geçirmesini tavsiye edebilirim sadece. yazdıklarını görünce iyi insan ve yüreğe dokumak kavramları çok çok uzaklarda, güzel atlarına binip bitmiş güzel kavramlar olarak kalıyor.
tarz meselesi tabii karışamam ama en son çizdiği görüntü hümanist ve iyi insan arayışı içindeki yalnız bir karakter.
aşk ile allah a yürümeyi de tüm insanları becerip de yalnızlığına çare bulmayı dileyen bir insan. ama haklısınız. aşk ile allah'a yürümek de, cinsel ilişkiye girmek de bizler için değil.
hala anlamamak için yırtınıyorsunuz. bizler sadece aklımıza geleni ve bizi rahatsız edeni yazıyoruz.
ben eski cennetten kovulan'ım. bunu söylemekten gocunmuyorum. bu sözlükte binlerce yazı yazdım. her biri de insanlık içindi. en önemlisi insan içindi. belki diyordum. bir yerlerde birileri hala iyi insan olmaya çalışıyordur. kötü müsünüz? bilmiyorum. bu sorunun cevabını kendiniz verin. ama ben sizden ümidimi kestim.
amacım sadece tek bir yüreğe dokunabilmekti. dokunabildiysem ne ala. dokunamadıysam da elbet birileri dokunur ya da dokundurur elbet.
sadece kötü bir hayatı değiştirmekti amacım. başka da bir şey değil.
kendini ister istemez okutturan bir yazar. geçen kendisine bir entry'sini göstererek tebrik ettim ve sonuna kadar haklı olduğunu, devam etmesi gerektiğini dile getirdim. yılmayacak biri olduğu zaten görülmektedir. yazılarını subjektif bir ortama soktuktan 2-3 gün sonra ne olup olmadığına bakmak onu anlamaya yetmez. subjektif yaklaşarak bu adamı anlayamazsınız. ''aslında ne demek istediği''ne kafa yorulmalı ve ona göre değerlendirilmelidir. hemen çıkıpta ''provakatör'' yaftasını yapıştırmak olmaz, olamaz.
dikkat çekmeyi şeyine bile takmadığını o kadar iyi anlayabiliyorum ki yani bunu ben hissedebildim, hisettirebildi. eğer kızdığı, eleştirdiği yazarlar hakkında veya herhangi bir konu hakkında atıp tutarak ''o öyledir, bu şöyledir, şu şöyledir, sen sikrtir git'' şeklinde kelamlar etseydi işte o zaman bu arkadaşa her türlü yakıştırma yapılabilirdi. belki böyle de konuşuyor ama bu bahsettiğim kişi sallasa dahi arkasına süper bir destek alıyor, öyle atıyor. tutunacak bir dalı varken konuşuyor. cevap veremeyen insanlarda apışıp kalıyor ve ''dikkat çekmek isteyen yazar'' olarak tanımlayabiliyor sadece.
kendisine ben çok teşekkür ediyorum. benim demek istediğimi benden önce döküyor sözlüğe, sağolsun. ahmet yıldız ölmedi ve onun hakkında yazı yazanlara söyledikleri her söz ve diğer konular hakkındaki düşünceleri basite indirgenecek derecede anlamlar içermiyor.
karması -999 olsa da, herkes nick altınta bu adama sövse de ondan tek istediğim bu durumu s.kine bile takmaması...
17 yaşında akmar önünde takılıp 1 lira isteyen tayfadan farkı olmamasına rağmen milletin "anlıyoruz seni, pek şahanesin, düşüncelerin aşmış" diye gaz verdiği yazar.
onu anladığını, tanıdığını, ona yakın olduğunu sanan herkesi çok şaşırtacak kadar sınırları olmayan birisi. yazılarındaki öfkeyi görüp de; ne asosyal, sevgisiz, kompleksli insan diyenler bilmeliler ki; sıcacık bir kalbe, hep kavgalı göründüğü tanrısıyla yürekten bir dostluğa, duygusunu ve kalbini inkar eden herkese akıttığı bir kızgınlığa ama hepsinden öte hiç sarsılmayacak bir asalete sahiptir.
onu tanıdığım şu 9 yıl içinde beni bir kere bile şaşırtmadı. birkere bile sevmediği bir durumu seviyor gibi kabullenmedi. bir kere bile onaylamadığı bir düşünceyi onaylıyor görünme basitliğine düşmedi. yalnızlıktan kıvrandığı gecelerde bile yatağına asla kendi kendine yalanlar söyleyen bir kadını almadı.
onun için dürüstlük yoktu; samimiyet vardı. derin düşünceler yüzü
nden kafayı bozmuş biri sanmak kolay onu. oysa o basitdüşünür; insanlar sevişir der, olur mu öyle şey dersiniz, o delirir. erkekler de ağlar der; siz ezik dersiniz;o küfreder. insanlar zamanın ve aşkın hakkını versin der; sizler herşeyi zamana bırakır ve aşkı inkar edersiniz, o size acır.
şimdi söyleyin bana hanginiz normal,hanginiz anormalsiniz.hanginiz akıllı , hanginiz delisiniz. hanginiz doğanın , yaradılışın gereğine uygun, hanginiz aykırısınız.
şimdi söyleyin bana hanginiz kalp taşıyorsunuz , hanginiz kibir?
iyi bir yazar. sözlüklerin çok üstünde yazıyor. romanı doğan kitap'ta beklemedeymiş arkadaşının söylediğine göre, umarım basılır.
ama dedim ya sözlüğün çok üstünde. arada bir yazıyor, bir kaç yazara destek olmak için yazıyor ya da dışarıdan öyle gözüküyor. içinde dinmeyen bir öfke var. sanki elindeki odunla çoktan ölmüş kurbanının suratını paramparça edercesine yazıyor. ölmüş zaten adam. gidip aynaya baksa, yüzünün, gözünün kan içinde olduğunu, bir kaç parmağının kırıldığını fark edecek. yüzleşse aynada kendisiyle, odun elinden düşecek ve: "ne yaptım ulan ben?" diyecek. cennetten kovulan diyorlar onun için. o varken ben yoktum, pek tanımıyorum, en iyi entrylerini okudum sadece. benzerlik çok. kim olursa olsun, daha çok yazması gerekiyor; ama tahminimce bu sözlükte geçmişte yaşadıkları yüzünden yazmıyor, tutuyor kendini. böyle olunca, belli zamanlarda ortaya çıkan ve sadece birilerinin nick altına yazan, üstelik kendini kaybederek saldıran ve takıntılı bir hâl alıyor. ben bunu istemiyorum. ben çeşitli konularda güzel yazılarını okumak istiyorum.
şöyle özetleyeyim: bu nicki kullanan kişi övgüleri fazlasıyla hak eden birisi. fakat bu nick, sadece birilerine saldırmak için kullanılan bir nesne haline geldi. demek istediğim bu.
ilginçtir. bu sözlükte her geçen gün beni hâyâl kırıklığına uğratan kişilerle karşılaşıyorum. kendisi beni hâyâl kırıklığına uğratan değil, hâyâl kırıklığına uğramama vesile olan yazardır, tıpkı ahmet yıldız ölmedi gibi, tıpkı keyfkesh gibi.
güzel kelâm eden insanları agresiflikle suçlayıp âdeta linç eden bir ortam, yazar başlıklarının altında bi' kaç aynı tip milliyetçi hezeyanları ile sözlüğü kirletmeye devam ediyor. sanki diğer başlıklardaki düzeysiz yazıları ile yeterince kafa ütülememişler gibi.
rüzgardasavrulanyaprak da çaylak edilmiş. ne acayip. sahte olmakla suçlanıyor, oysa asıl sorun zaten cennetten kovulan'ın neden buradan da kovulduğu. burası cennet mi? bence sayılmaz.
düzeysizlik öyle bulaşıcı bir hastalık ki, artık anormal olan norm olmuş. eşcinsellere, kürtlere, ermenilere, vs. küfretmeyen, onların çüküyle, özel hayatıyla, vs. derdi olmayan ama delicesine farklı yaşanmışlıkları merak eden, bu merak sonucunda da haklı olarak ismi "sözlük" olan bi' yerde takılan kişiler ya çaylak olmuş, ya da "silik".
ya adamlar birilerine küfrederek deşarj oluyor. küfür diyorum. burası redhouse değil ama herhangi bir sözlükte küfürün bulabileceği tek yer madde başlığıdır, bunun dışında örneğin "salatalık" başlığında "çok şerefsiz bir sebze" gibi bir tanım bekleyemeyiz, beklememeliyiz. kimi nefret unsurlarına ana avrat düz giden adamcıklara izin vermek marifet değildir.
ulan sen evinin ortasına hacetini giderir misin? hani burası benim evimdi? hani burayı yaşanılası kılmak benim, bizim görevimizdi?
küfür ve aşağılama timini suçlamıyorum, zîra bunlar böyle adamlar. youtube'de de, denetimsiz haber sitelerinde de bunların ifrâzatını görüyoruz, sözlük de buna mekân ediliyor, bunu onlar değil yönetici vasfındaki insanlar yapıyor. birilerine rahatça küfredilirken, birileri sorunla karşılaşmadan aşağılanabilirken, buna kayıtsız kalamayıp olayı kişiselleştirmek zorunda kalan insanları nasıl çaylak yapabilirsiniz? burada adalet nerede, soruyorum.
ahmet yıldız ölmedi'nin avukatlığına soyunmuş. saygı sevgi derken, kendi gibi düşünmeyenlere verip veriştiren, ahlak kelamları edip sürekli belden aşağı konuşan, argo konuşmayı halt sanan, eleştiriye kesinlikle tahammülü olmayan aynı zamanda eleştirmediklerine yapılan eleştiriyi de kaldıramayan yoz kişilik.
canım , sen nesin ki orda burda milletin nick altında ileri geri konuşuyorsun? sözlüğün bilir kişisi tayin edildin de bize mi haber vermediler? sanırım yaşın küçük olduğundan kaynaklı sorunlar yaşamaktasın ki kendi söylediklerinden, düşündüklerinden gayrı doğru tanımıyorsun. yaşını küçük görmem olumlu yaklaşmak istememdendir. art niyetinin olmadığını düşünmek istememdendir.
ahmet yıldız ölmedi gibi bir rezilliği savunmak için bu kadar kendini yorman da akıllara farklı fikirler getirmiyor değil doğrusu. bu adama feyk diyenler var mesela. mesela bu adamın kendi yazısı var, sözlük yazarının koynunda geçen gece hakkında, ne biliyim ister istemez akıllara geliyor bunlar.
istediğiniz platformda cinselliği, seçimleri, size göre yaradılışan gelen cinsel kimlikleri tartışabilirsiniz. ama bu değildir ki ille de sizin dedikleriniz kabul görecek, herkes anlayış gösterecek, size destek çıkacak. ayrıca sizin yaptığınız , daha doğrusu avukatlığına savunduğun kişinin yaptığı kesinlikle cinsel kimliklerin ayrılıklarıyla falan alakalı değil be gülüm, düpedüz adam kime nasıl verdiğini anlatıyor. kimsenin inanmadığı lakin gerçek olduğunu iddia ettiği bir takım cinsi münasebetlerini bizimle paylaşıyor. zaten moderasyonun buna nasıl tahammül etiğini de anlamıyorum o ayrı. subjektif bilgi içeren entrylerle alaklı bir durum vardı sanırım , yoksa yanılıyor muyum?
ahmet yıldı ölmedi'nin feyki de olabilirsin, onun sıcak kollarında gece geçiren sözlük yazarı partneri de, sikimde değil. ama bu sözlüğe girip arada iki satır güzel bişeyler okumak isteyen ben gibi insanları , altını çizerek söylüyorum "mide bulandırıcı cinsel fantazileriniz"le rahatsız ettiğiniz gerçeğini de yok sayamam.
şimdi gel bana kus nefretini. senin gibi düşünmediğim için homofobik de, faşist falan de, popüler olmak için, karma için saldırıyor de, çekinme n'olur. vallahi kırılmam, alınganlık yapmam. benim midem bulandı buraya kustum. sen de aynı hakka sahipsin doğal olarak.
yazdıklarını da yazış şeklini de beğenmediğim yazar. evet edebi gibi gözüküyor ilk birkaç cümlede ama sonlara doğru orta 2 türkçe dersinde kompozisyon yazmaya çalışan bir çocuğun çektiği acıları görüyoruz. 200 kelimeyi tamamlamaya çalışıyor gibi..
bu saldırgan tavırlarıyla sanmıyorum ki ömrü uzun olsun.