iyi insan bulmak ya da birilerinin yüreğine dokunmak için seçtiği yolu bir kez daha gözden geçirmesini tavsiye edebilirim sadece. yazdıklarını görünce iyi insan ve yüreğe dokumak kavramları çok çok uzaklarda, güzel atlarına binip bitmiş güzel kavramlar olarak kalıyor.
tarz meselesi tabii karışamam ama en son çizdiği görüntü hümanist ve iyi insan arayışı içindeki yalnız bir karakter.
kendi olabilmeyi başarmış, yaptığımız ve kabullenmediğimiz özelliklerimizi, duymaktan korktuklarımızı rahatça söyleyebilen, sözüne ve insanlığına sağdık yazar.
Tıpkı yalnızlığım gibi... Yalnızlık penceremden şöyle bir baktım önüme. Denizlerin fırtınayla nasıl çoşabildiği düşündüm. Rüzgarın nasıl ağaçların yapraklarını okşadığını hissettim. Rüzgarda savrulan yaprak gibi bekledim. Belki gelirsin diye...