kişiyi yerle bir eden, uykusundan uyandıran hayata küstüren basiretsizlktir. aramızda kalsın bir rüyamı anlatıcam sözlük. böle şimdik pinpon turnuvası var iki kız oynuyolar ama nasıl bişi biliyon mu böle normal tenis gibi öne çıkıyo filan. tabi masaya diil masanın yanına geçip fileye geliyo atılan topu küt iniyo filan öle garip bir müsabaka oldu. bir japon ** kazandı karşılaşmayı ama. kız süp süper. böyle siyah saçlı beyaz tennli öle parmak kadar boyu yok yüzü öyle tombul ablak değil. neyse efennim peşinden koştum.
-hi my name is earl earl hickey
-oh yes my ahahah your name is earl ahaah
-eheheeh *
-i'll give you my phone number
-i'll ee i hope you ill hope you give ...*
bundan sora kız soyunma odasına girdi. sonra ben beklyodum ama, sanırım beynim orada ingilizce konuşacak diye kaSARken kendini uyandırdı şerefsiz. kabak gibi başka rüyaya ışınlandım. hyır madem konuşamıyon inbe beyin, kız konuşurken nasıl konuşuyo da bana gelince tutuluyon. kıza da dublaj yapan sen değil misin şerefsiz?
kızıyom ama, öbür rüyada ilginçti. yukarıda nalattığım rüyadan önce gördüğüm rüyayla ilgiliydi bir nebze. bir evimiz varmış, böyle kırda filan. tam hatırlamıyorum da bir yere gidiyorum. dönüşte bir bakıyorum her yer de fare gibi hayvanlar var. çocuklar filan alıyolar ellerine. hayvanlar bişi yapmıyo öle sakin sakin duruyolar. rüyada bile tiskindim hayvandan aferedersin. sonra işte arkadaşlarlan buluştuk. ayrıntıları atlıyorum sözlük. arada yastığa yapışmışım. artık niyeyse...
sonra birini vampir ısırmış biz onu 2 erkek bir kız kurtarmak istedik. bir eski binanın pervazında akşam vakti konuştuk. öbür çocuk yoktu kız güzeldi. karşımızdaki ağaçta gene o fareye benze hayvanat mevcuttu. lakin ben korkmadım bu sefer. nasıl yapcazda kurtarcaz diye plan yaptık ayna bulalım dedik. ayna alacak paramız yok ki. kamyonet çalma ayna toplama kısmını kesmiş yönetmen, ertesi gün olmuştu. ben kapıyı tıkladım böyle uçsuz bucaksız bir arazide koca bir malinakeydi. o sırada kafamı çevrdim bizim arkadaşlar kamyonetten aynaları indirmiş getiriyor. yemin ediyom ben bişi çalmadım...
bir daha çaldım kapıyı. aa bir baktım tam dibimizde kırmızı tuğlalı yüksek bir okul. küçük camları var. öğrenciler camlardan sarkmış. "tehlikeli onlar girmeyin" filan diyor. ulan madem tehlikeli senin korku rüyasında ne işin var. dersini yapsana edepsiz. zaten kravatları göbeğe kadar gevşetip, formanın ebesini seviyosunzuz. *
neyse ben rüyama döneyim. arkadaşım daha tam vampir olmamış kapıya gelip, "gidin buradan" filan diyor. ulan kapıya bir omuz koyuyorum yerle yeksan oluyor. dalıyoruz içeri kalın perdeler var. hepsini indiriyoruz aşağıya sonra. vampirlen zevcesi geliyorlar. aynaları dizmişiz tabi evin içi acayip parlak. bunlar yanıyo. buldukları küçük gölgeliklerde kendilerini savunmaya çalışıyorlar. sonacıma bir an nasıl oldu anlamadım erkek perdeyi yerine monte etmiş. ulan rüya kendine gel. o sürede merdiveni nerden buldu da o korniş dalgasından teker teker geçirdi? mantıksız bu rüyalar ben söyleyeyim. ha neydi. sonra ben arkadaşımı dışarı çıkarırken güneş gidiyor a.q. kalanlardan haber alamadım. onu bir kenara koydum bayılmıştı. sonrasını hatırlamıyorum. kendime geldiğimde tuvalette çişimi yapıordum sözlük. yap yap bitmedi o derece...
eğer görülen rüya cok güzelse insanın sinirden deliye dönmesine yol açacak olan,yok eğer kötü bir rüya ise insanın derin bir oooh cekmesine sebep olacak olan durumdur.