bugün

sol cenahın yeni pokemonu. 2 gün sonra yenisini bulurlar.
konuşması hiçbir şey değiştirmemiştir.
kim umursuyor olum, gelin dayımla konuşun size sabaha kadar devrim şiirleri okusun. sonuç ?
(bkz: bir kemalist ağlıyor gözleri yaşlı)
(bkz: rutkay aziz tipi konformist aydınlık/#13364100)
muhteşem bir ses tonuna ve bu sesi kullanabilme yeteneğine sahip olan zat. ama sesten, yetenekten daha önemli bir şey varsa, o da düşüncedir, düşünceleri özgürce dilegetirebilmektir. ve bu adam getirdi... ülkemin gerçeğini, deyim yerindeyse anlattıklarına cuk diye oturan alıntılarla desteklemesi ise kültürlülüğünü gösteriyor.

(bkz: adaletsiz kalkınma)
mezkur konuşmasında mahrum kalmakla maruz kalmakı karıştırıyor.

http://www.youtube.com/watch?v=SDAXDO9T_iU&feature=share
Söylediği doğrular yüzünden şakirtçiklerin eleştirilerine maruz kalan kişi.
alkolünde etkisiyle ödül kürsüsünde ülke gerçeklerini birilerinin yüzüne tokat gibi çarparak esip gürlemiş, buğulu sesli, saygı duyulası, sanatçı.
sadece finasbank reklamından 170.000 tl yi cukka ettikten sonra şilideki öğrencilerle türkiyedeki öğrencileri kıyaslamış ve gözyaşlarımızı tutamamamıza sebep olmuştur. yaptığım küçük bir araştırmaya göre kendisinin 6 adet evi bulunmaktaymış. devrimci ruhu böyle birşey işte. anasını sattığımın dünyası...
hükümete ve bugünlerde yaşanan bazı olaylara ağır eleştirilerde bulunmuştur.

beğenir beğenmezsiniz demokratik bir ülkede insanlar bu şekilde eleştiriler getirebilir. sonuçta 9 yıldır akp bu ülkeyi demokratikleştirdi(!)insanlar rahat rahat düşüncelerini söyleyebilmeli.

(bkz: demokrasi)
postalcıların yeni adamı. müjdat gezen , fazıl say , levent kırca , şimdide rutkay aziz.

hepsinin ortak özelliği dar görüşlü , apolitik olması , hazımsız olması.

papucumun solcusu seni. yesinler...
müjdat gezen'i hiç sevemedim. levent kırca'yı da öyle. cahil demeyelim de, dar görüşlü diyelim, evet dar görüşlü insanlar. belli bir gelenekle büyümüşler ve onun dışına çıkmaya fazla eğilimli değiller. özellikle müjdat gezen tam bir muhafazakar. bir aralar haluk bilginer'in sözlerine ("'Babam öldü ama hala sahneye çıkarım' yavşaklığına inanmam.") verdiği geleneksel cevaptan da açık ve net bir şekilde bellidir bu.

lakin rutkay aziz için aynı şeyleri söyleyemem. söyleyenin elbette haklı gerekçeleri vardır ama ben kendisini cahil olarak görmüyorum.
48. uluslararası antalya altın portakal film festivalinde bir bir gerçekleri söliyerek geceye damgasını vuran usta oyuncudur.
Yaptığı konuşma son dönem kısır muhalif söylemlerin ötesine geçememiş yazık. Şili den bahsederken Şili li gençlerin darbecilerle mücadelesini es geçmiş. Evet parasız eğitimi savunan gençlerin hapse atılması kabul edilebilir bir durum değil. Ama şimdi sinirli bir şekilde bağıran bu insanlar geçmişte neredeydiler. ak partiden önce biz üniversitede eylem yaparken darbeci rektörler bize uzaklaştırma veriyorlardı. Türkiye de tüm aksaklıklarına rağmen bugün bırakın normal vatandaşı BDP nin millet vekilleri bile Öcalan için eylem yapabiliyorsa demokrasi on yıl öncesinden kat be kat ilerlemiş demektir. Ve kadına şiddet konusu. Kendi ülkesini bu kadar iyi gözlemleyen bir sanatçıysa konuşmasında şunu es geçmemesi gerekir. Kadınlara karşı yaşanan bu vahşet, kurulduğundan beri insanların devlete biat etmesi için uğraşmış bir sistemin yetiştirdiği mesleksiz erkeklerin şiddetidir. Benim sinir olduğum bu insanların iki yüzlülüğü. Askerler hükumetlere karşı kendi kırmızı çizgilerini dayatırken eski adalet sisteminde danıştay, hsyk ve yargıtay kendi aralarında paslaşırken çıkıp da böyle sinirli konuşmalar yapmamasıdır. Onun konuşmasını ayakta alkışlayan belediye başkanı Mustafa Akaydın da eski rektörümdür. Ve üniversiteye Atatürk heykeli yapmaktan başka parasız eğitim için eylem yapan arkadaşlarımın uzaklaştırma cezalarının altında imzası vardır. Bu insanların demokratlığı AKP yüzünden mi tuttu yoksa AKP askerleri siyasetten uzaklaştırdı diye mi? tuttu. Ama hadi siyasetçileri anladım ama en azından sanatçılar muhalefetin ortaya tespit ve çözümler konularak yapılmasını gerektiğini bilmeliler. Yoksa böyle bir konuşmanın ardından hatipe denilecek tek bir şey kalır."Eeee ne olcak? AKP gitsin sonra ne olacak?" Bu sorunun cevabı yok.
Her neyse bu dönem benim için büyük hayal kırıklıklarının olduğu bir dönem oldu. Geçmişte inandığım insanların fos çıktıklarını gördüm. Şili ye özgürlük diye bağıra bağıra şarkı söyleyen Bulutsuzluk Özlemin in Konserinde sistem yalakalığını gördüm, Bülent Ortaçgil in Kıbrıs ta Kızıl Elma koalisyonuna destek verdiğini gördüm, alevilerin önemli sanatçılarından Sebahat Akkiraz ın Dersim katliamını övenlerle yan yana durduğunu gördüm. Senelerce hep kandırıldığımı gördüm. Ama artık bu tür sinirli konuşmalar sadece ,biraz da asabımı bozarak, güldürüyor beni.
Ve sanatın az biraz ucundan yakalayan insan "Gerçek Sanatçı" diye bir söz söylemez. "Gerçek Sanatçı" tanımı yapmaz. Çünkü bilir ki bu haddini aşan bir sözdür.
hukukun üstünlüğünün yittiği diye bir cümle kurarak gerçek sanatçı olduğunu, olanlara sessiz kalamayacağını belirtmiş.

sayın aziz acaba merve kavakçıya gece yarısı bizzat cumhuriyet başsavcısı tarafından evine baskın yapılmasına; üniversiteyi alınteriyle kazanıp eğitimlerine yasak konan binlerce başörtülü bayanın içler burkan haline; yök tarafından üniversiteler tarafından öğretim görevlilerine fişlemeler yapılmasına; ferhat sarıkayanın görevinden haksızca alınmasına; ordudadaki fişlemelere, devletteki fişlemelere, mehmet moğultay zamanında kendi tanıdıklarımı hakim savcı yapmayacağım da kimi yapacağım açıklamalarına, 28 şubat sürecinde inanan insanlara kurulan kumpaslara ve 2000 li yıllardaki binlerce hukuksuz olaya neden aynı tepkiyi vermemiştir.

demek ki bu devrimci arkadaş sadece kuyruğuna basılınca gerçek sanatçı olduğunu anlayabiliyor.
altınportakal ödülünde yaptığı konuşmasıyla ne kadar aydın bir sanatçı olduğunu kanıtlamış ender kişilerden biridir. maalesef ki cehaletin örgütlü halinin bizzat içinde yaşamaktayız.
adam gibi adam olduğunu kanıtlamış sanatçı . altın portakal ödül töreninde yaptığı konuşmada ne kadar içi içine sığmadığını ve samimi olduğunu yediden yetmişe ; fatih çarşamba dan izmir karşıyaka ya kadar herkes gördü . doğa rutkay ın yerinde olsam gurur duyar ve bu gün akşama kadar caddelerde ,sokkaklarda gezerdim bu gün .
toplum için sanat kavramını tam anlamıyla idrak edebilmiş sanatçı.

şimdi akp'li arkadaşların yazdığına bakıyorum neymiş finans bank reklamlarından para almış kendisi de kapitalistmiş devrimcilik sözdeymiş şöyle ya da böyle. rutkay aziz türkiye'de ifade özgürlüğünün en tahammülsüz olduğu bir zamanda hükümet ve düzen hakkında böyle bir eleştiride bulunuyorsa bunu alkışlanmak için yapmamıştır.

çünkü o da görüyor ki ülkenin gidişatı korkunç, sadece parasız eğitim için pankart açan bir öğrenci 16 ay hapis yatıyorsa bu ülkede çok şey yanlıştır demektir. iktidar partisinin adı adalet ile başlamasına rağmen.

yandaş sanatçılar hükümeti övüp paraya para demezken kendi sanatçı yeteneğiyle para kazanıyordur sonuna kadar helal olsun.

dünyada tam olması gereken sanatçı kimliği budur. sanatçı gerektiğinde yanlış giden şeyleri özgürce ifade edebilmeli ve kitleleri bazı şeylerin farkına varmaya sevketmelidir.

teşekkürler rutkay aziz belki bazıları için bir farkındalık yaratırsın.
dönek, yağcı, yavşak olmayan delikanlıdır. bir hareketin başlangıç startını vermiştir.
şilide dağlara bakan bi sahilde finansbank reklamı çekmesinde fayda var yanına bikaç öğrenci alıp orda da bırakabilir.
altın portalakal ödül töreninde ne kadar vasat bir sanatçı olduğunu ortaya koymuştur. neyseki senaryodaki replikleri okumaktaymış bunca zaman. yoksa konuşunca ortalığı bir koku kapladı ki...
hani nasıl desem askerde aynı çorabı 1000 kere giyince o postalın * içinde oluşan küflü peynir kokusu.
--spoiler--
dünya'nın en tehlikeli hali, cehaletin örgütlü eyleme geçme halidir.
--spoiler--

altın portakal ödül töreninde yaptığı konuşmada goethe' den alıntı yapmıştır.

kendisi az bile konuşmuştur.

fakat bundan bile rahatsız oldu birçokları. umarım rutkay aziz' ve onun gibi düşünen satın alınamayan sanatçılar konuşmaya devam eder.

salonda ki alkışlar gece rüyanıza girdi değil mi? örümcek beyinlilerdir.
(bkz: rutkay aziz abartılmış bir balondur)
sonra ki entry' i görür gibiyim hepimiz rutkay aziz' iz. *
yaptığı konuşmayla türkiye'nin gerçeklerini ortaya çıkarmıştır. benim anlamadığım bir pankart yüzünden nasıl 16, 17 ay hapis yatılır.