öyle bir okulda okusaydım yaz tatilindeyken okulun bir an önce açılmasını isterdim. aslında sadece "porno" film olarak bakmamak gerek olaya bir yandan da eğitime teşvik ediyorlar bizi, eğitimin diğer bir boyutunu gözler önüne seriyor.
üniversitelere kürtçe enstitü açılsın mı açılmasın mı tartışmasının yapıldığı güzel ülkemin merhemidir aslında. açın her şehire iki üç tane bakın sorun kalıyor mu hiç.
disiplin konusunda asla taviz vermeyen enstütü. gerekirse cetvelle bile dayak atılır. hem de kadın öğrencilere. şap şap. duyarsın o sesi.
yurtlarında da disiplin konusu çok önemlidir. sabahın köründe kontrol yapılabilir. yatağının altında vibratör, dergi saklayan falan var mı diye özellikle. ahlak konusu çok önemlidir.
rapidshare'e para vermek için en mantıklı sebep. eteği kısa diye kızlara ayar kayan lise müdüreme ve kaybolan yıllarıma sayıp sövmeme neden oluyor her izlediğimde.
(bkz: porno izlerken hüzünlenmek)
--spoiler--
10. bölümün başında ortada yemek yiyen grubun efsunlu işler çevirdiklerini biliyoruz. 9'da sanırım bu olayı organize edenler hep bir araya gelerek amaçlarını belli etmişlerdi. ilk sahneden sonra bodrum katına geçip yaptıkları şey dizinin sırrına vakıf olmak isteyenler için önemli. ilk başta dharma diye bildiğimiz kurumdan olduğu anlaşılmayan kız elinde kamerayla bodrum katında her 108 salisede bir yere giren adamı çekti, çünkü bunlar sosyal bir deneyin parçası. belli ki yolları kesişecek dediğimiz anda farkedilen kameralı kız da olaylara dahil oldu ve 108 salisenin sırrı çözüldü. ardından grubun liderinin iki kızla sinema salonunun arka taraflarındaki fısıldaşmaları bence o evde geçen olaylarla ilişkili. 11. bölümdeki kızla sinemadaki kızın aynı olması da bunu destekler nitelikte. yalnız 11. bölümde sepya efektli bölümle anlatılmak istenen acaba zamanda geri gittikleri miydi? ve her şeyin arkasındaki esrarengiz adam jacob muydu? bunu 12 çıkmadan bilemeyiz. şimdilik aktaracaklarım bunlar.
--spoiler--
