Henüz giyinmeyi bilmiyorlardı... Doksanlı yıllarda onları Villefranche-sur-Mer, Antibes, Menton gibi kıyı kasabalarında görürdüm: Para kazanmışlar ama yol yordam öğrenememişlerdi daha, sağda solda hiç alışılmadık bir dilde, Rusça konuşan yeni zenginler... Ürke ürke, ilk kez 'çıktıkları Avrupa'da' abullabut yürürler, öküzlük ederlerdi.
Sonra bizim Antalya'yı mesken tuttular. Deniz kıyısında, güneşin altında takmış takıştırmış, sağı solu silme altın bezeli kuğu gibi kızlar ve yaşlanınca dönüşecekleri yağ tulumu 'babuşkalar'... Geziyorlar, para harcıyorlardı.
Yeni Rus burjuva sınıfı!
Laleli'de ekmek parası uğruna tabağını çanağını ya da etini satan 'dobriçkalar' ayrı. Bunlar düpedüz yeni Rus zenginleri.
Dün gazetenizde okudunuz, 'Rus petrol milyarderleri' de türemiş. Forbes dergisinin ünlü listesinde, Mihail Hodorkovskiy, Roman Abramoviç, Mihail Fridman, Viktor Vekselberg, Vladimir Potanin, Mihail Prohorov gibi, servetleri bizim zenginlerinkine taş çıkartacak adamlar bulunuyor.
(Milyar deyince bende de var da, onlarınki dolar cinsinden.)
Yaş ortalamaları kırk üçmüş bunların, Livaneli'nin arkadaşı Gorbaçov'un döneminde 'glaznost' ve 'perestroyka' politikalarıyla tanıştıklarında yirmi beş yaşlarında delikanlılardı.
Yani, kapısında '25 numaralı ekmek dükkanı' yazan ve içinde ekmek olmayan mağazaları gördüler, hatırlıyorlar.
Ben de gördüm. Rusya'ya iki kez gittim, 1991'de Moskova'ya, 2001'de Saint-Petersburg'a.
En uygun zamanları seçmişim. Ya da öyle denk düşmüş. Apayrı iki ülkeyle karşılaştım.
Anlatsalardı inanmazdım: Arbat Sokağı'nın başında yer alan ünlü lokantalar zincirinde yemek yiyebilmek için on beş gün önceden yer ayırtmak gerekiyordu, oturacak bir kahvehane, simit ve gazoz alacak bir büfe yoktu, ve Mejdunarodnaya Oteli'nin lobisinde Gorbaçov zoruyla açılmış Pizza Hut'un müdiresi, akşam saat sekiz otuzda 'mesai bitti' diyerek pizzacıyı kapatıp evine gidiyordu.
Otelin girişinde de, bizim üzeri yeşil muşamba, kenarı alüminyum eski Masis masalarına kurulmuş, gelip geçenden özel 'otel pasaportu' soran (olmadan giremezdiniz) ve lobide iş tutan fahişelerden komisyonunu da alan, sevimsiz suratlarıyla beş kişilik bir KGB ekibi tabii.
Dolar, resmi kurdan bir ruble altmış beş kapik, karaborsada otuz beş rubleydi.
Emekli Rus generalleri de, Hitler'e karşı savaşıp kazanmış oldukları madalyaları, açlıktan, işportada iki dolara satıyorlardı.
Fakat iki yıl önce Petersburg'da, Senat Bar, Staraya Tamojnaya, Dvorjanskiy Gniezda gibi fiyakalı lokantalarda da Kristal votkası eşliğinde geyik, devekuşu ve kanguru yedik!
Garsonun getirdiği hesap, ortalama bir Rus emekçisinin altı ila sekiz aylık kazancıydı.
Rusya, sefillikte eşitlik sağlamış bir yoklar ülkesi olmaktan çıkmış, zenginle fakir arasında müthiş uçurumlar açılmış bir ülkeye dönüşmüş, yani bize benzemişti...
Bugün Rusya'da halkın yarısı aç geziyor. Yabancılarla iş yapan Rus, bir yabancı şirkette, bir otelde çalışan, turist rehberliği falan yapan Rus para kazanıyor. Gerisi sefil. Dökülüyor.
Fakat esas para, adam öldürmekten başka işten anlamadığı için KGB feshedilince Mafya oluşturan eski ajanlarda, bir de orospularda.
Üçüncü kuşak, ileride, övünmek için, 'aile servetimizin kaynağını rahmetli dedemin işlediği cinayetlerle rahmetli büyükannemin apışarasına borçluyuz' diyecek!...
Görünen o ki, burjuva sınıfını ortadan kaldırmak çok sancılı, fakat yeniden yaratmak da sancısız değil...
Yeni Rus burjuvazisi, suç ve fuhuş temelleri üzerinde yükseliyor.
Acaba diğer ülkelerin burjuva sınıfı çok mu namuslu temeller üzerinde yükselmişti?
Sömürgeleri yağmalamak, köle ticareti yapmak, kömür ocaklarında altı yaşında kız çocuklarını kırbaçla döve döve çalıştırmak mı daha erdemliydi, uyuşturucu ve kadın satmak mı daha erdemsiz?
işçiye hakkını şimdi şimdi veriyorlar, eskiden ölü eşek fiyatına istihdam ederlerdi, haftada altı gün, günde on dört ila on altı saat.
Ama bugün batılı işadamı çıkar da, 'yedi göbek önceki dedem denizlerde korsanlık yapardı' der mi canım?
Ya bizde?... 'Babam patronu öldürmüş de ırgatlık ettiği fabrikayı ele geçirmiş' diyebilen var mı? 'iş hayatıma Sirkeci'de arabalı vapur kuyruğu bekleyen bazı kulampara kamyon sürücülerine oğlan satarak başladım, daha sonraları ünlü bir gizli eşcinsele şantaj yaparak sızdırdığım paralarla sermaye birikimimi sağladım' diyebilen var mı?
Tevatür bunlar. Herkeste asalet kıyamet. Yüce Türk burjuvası yapmaz öyle kaka şeyler. O yapsa yapsa arabasıyla hız yapar ve arabesk dinler.