aile içi şiddet, çocuk pornosu, hayal kırıklıklarıyla dolu geçmişlerin su yüzüne çıkışı ve belki de en önemlisi bir aksiyon filminden beklenenin çok çok ötesinde bir aksiyon ve süper bir final.
hayatımda izlediğim sayılı mükemmel aksiyon filmlerinden biridir.yerimde duramadığım sürekli gerildiğim bir filmdir.ayrıca oleg denen çocuğun nasıl o kadar başarılı ve soğukkanlı oynadığı düşündürücüdür.onun dışında paul walker son derece çekicidir.
gerçekten aksiyon deyince tarzının hakkını son derece iyi veren,bir an olsun nefes bile aldırmayan,soluksuz izlenilen,farklı çekim teknikleri ve paul walker'ın role uyması,vera farmiga da fena değilmiş hani ama botoxlu gibi duruyor o hatun ya,ayrıca bizim losttan bildiğimiz kadın doğum uzmanımız juliet'i burada çocuk pornocusu olarak lanet bir rolde izliyoruz,ne diyelim o ruhsuz bakışları ve sinsi gülüşüyle o da oturmuş.
--spoiler--
sonu fazla uzamış sanki,esas oğlanımız orada ölse daha iyi olurdu ama hollywood işte ne yaparsın.Sanki yaşadığı zaman daha bir kahramanlaşıyor ya,ne güzel bayrakla falan da gömdüler amcamı bırak işte orada,ölümün de onurlusu var ama değil mi..
yan komşunun evindeki huzursuzluk, o iç sürtüşmeler babanın obsessif takıntılarının tetiklemesiyle nasıl olur da o eve sığmayıp komşunun evinin camından içeri girer? tüm hikaye böyle başlar...
film daha başlar başlamaz o harika efektleriyle, görüntüleriyle ve baştan sona ilgi çekebilen senaryosuyla içine çekiyor insanı. hani filmleri başlangıcı ağırdır ya.. hele dramlarda.. bu öyle değil pek.. mesela bir filmi izlerken ilk başladığı dakikalarda dikkatini vermezsin pek, yerini ayarlarsın, kıçını bir sağa bir sola kaydırıp uygun pozisyonu alırsın ya; ben bu filmi izlerken ona vakit ayıramadım!
aksiyon dolu olaylar bir yandan gelişirken, diğer yandan aile içi şiddet öğeleri, geçmişe sıkışmış kötü anılar ve sonuçları* işleniyor. izlenebilecek en iyi aksiyon dolu drama filmi.
ayrıca, imdb puanından fazlasını hak ediyor bence.
önce Gilda filmindeki Angeline Jolie ile olan lezbiyen sevişme sahneleriyle, ardından lost dizisindeki juliet burke karakteriyle gönüllerde taht sahibi olmuş Elizabeth Mitchell'in, eşiyle birlikte küçük çocuk pornoları çekip çocukları öldüren son derece sapık ama sinir bozucu bir şekilde soğukkanlı, güleryüzlü ve normal bir ev hanımını canlandırdığı, aksiyonun hiç kesilmediği, finaliyle ters köşeye yatıran film.
elizabeth mitchell'in pedofiliyi oynadığı bir film. kendisini lost'daki rolünden sonra böyle görünce yadırgadım doğrusu. çok iyi bir oyuncu. o ne donukluk ve soğukkanlılıktır.
özellikle kanlı sahnelerin bol olduğu, ve bu sahnelerin de epey gerçekçi olduğu film. bunun yanında oyunculuklar da çok iyi. sıkılmadan izlenebilecek, sürekli aksiyon barındıran, değişik çekim teknikleriyle ve tabi ki gayet iyi senaryosuyla izlenmesi gereken bir yapım.
azerbaycan'a 2011 eurovision şarkı yarışmasını kazandıran şarkı.
sözleri de şöyledir:
Verse 1
Come to me, come to me tonight
Oh god I need you, anyway... baby
I just wanna be, be around you all the time
Oh god I need you.. oh...
Chorus 1
I'm running I'm scared tonight
I'm running I'm scared of life
I'm running I'm scared of breathing
Coz I adore you
I'm running I'm scared tonight
I'm running I'm scared of breathing
Coz I adore you
Verse 2
Come to me, come to me a bit more
Oh god I need you, there's nothing left for me to say
So rest on me darling, stay forever more
Oh god I need you, I need you
Chorus 2
I'm running I'm scared tonight
I'm running I'm scared of life
I'm running I'm scared of breathing
Coz I adore you
I'm running I'm scared tonight
I'm running I'm scared of breathing
Coz I adore you
Break
Oh, what I wouldn't give away
To be you're shelter and keep you safe oh..
Chorus 3
I'm running I'm scared tonight
I'm running I'm scared of life
I'm running I'm scared of breathing
Coz I adore you
I'm running I'm scared tonight
I'm running I'm scared of breathing
Coz I adore you
paul walker umulmadık bir şekilde performansıyla filmi toparlamış, çekim teknikleri filmi ilginç hale getirmiş, aksiyon sahneleri de iyi kotarılmış böylece aman aman bir senaryoya sahip olmamanın bütün dezavantajlarını kapatmışlar. ortaya da gayet zevkli ve izlenesi bir film çıkmış.
