iki tane birbirinden yetenekli kaleci. bir tarafta * yaklasık 30 metreden kafa golü yiyen runje, diger tarafta ıska gecmede bir numara olan, youtube de videoları rekorlar kıran volkan. hayde bre
beşiktaş a gelmeden bir kaç sene önce fransa yaptığı kurtarışlar ile dikkat çekmiş ve yılın kalecisi seçilmiş adam. yetenekli olduğu zaten belli ama adaptasyonu var bunun. herkes bi robot değil. bir insan ne kadar profosyonel olsa da başka bir ülkeye gittiği zaman oraya alışması biraz zaman alır. enke yi görmüştük fenerbahçe kalesinde. ilk maçında 3 yemişti de yollamışlardı evine. sonuç? adam milli takıma girdi.
beşiktaş en iyisini yapıyor kovmamakla tıpkı tiganaya yapıı gibi. adamda kumaş olmasa neden yıın kalecisi seçilsin?
diğeri volkan;
rüştü artık yalan. volkan da türkiyenin şu anda en iyi kalecisi. ama yine aynı sorun var. insanlar robot değil. hep hatalşarı oluyor. hele futbolcuların. ve hele hele kalecilerin. destek olmak yerine köstek oluyoruz. bu adam daha genç. iki üç hatayla çökmezse iki üç seneye süper kaleci olur. ki şu anda zaten çok iyi.
şimdi kalecileri karşılaştırırken birşeyleri gözönüne alması gereken okur ve yazar arkadaşlara birşeyler söyleyeceğim.**
klişe bir laftır kalecilik yalnız kalmak demektir diye. harfiyen doğrudur. taraftar önünde oynarsınız. baskı her futbolcu kadar sizde de vardır. ama hep aklınızı bir düşünce kemirir. "10 kişinin bu çabası, bu emekleri benim en küçük hatamda yok olucak. bu nasıl bir risktir!?" "hatalı gol yersem naparım, bana karşı nasıl bir tepkileri olur?"
antrenama çıkarsınız. canınmlı cicimli olur. kolaydır antreman. ama maç hiçbir zaman öyle değildir. bu yüzden gazetede okuduğumuz "x bugün antremanda hırsıdan patlayacaktı, y attığı gollerle dikat çekti" laflrı hiç önemli değildir. bakınız: necati ateş.
uzaktan bir şut gelir. o top televizyondan plase gibi görünür ama hızı saatte 90 kilometredir. bu da saniyede yaklaşık olarak 26 metre eder. kişi eğer 20 metreden vuruyorsa ve top köşeye gidiyorsa sizin 1 saniyenin altında bir sürede 3 metreden fazla bir yol almanız gerekir. e unutmayın ki sabitsiniz. sadece atılmayı bekleyen bir kaplan kadar gergin. demek istediğim o anda herşey hisleriniz sezgilerinizdir. bu iş o kadar kolay değil. hem de hiç kolay değil.
iyi kaleci hemen belli olmayacağı gibi kötü kaleci de hemen belli olmaz. zaman... zaman.. zaman.
kısasa kısas şudur: ikisi de aslında birbirinden iyi kalecidir. sadece at gözlükleyle bakıyoruz. o kadar.
beşiktaş taraftarı; "runje runje runje runje" diye her maç bağrına basmaktadır kalecilerini.
fenerbahçe taraftarının "yeter anuna koyim nerde kaldın rüştü" gibi serzenişleri hala sona ermemiştir.
volkan bir türk kalecisi. yıllardır türkiye'de forma giyiyor. yani buranın oyun sistemini, kimin nerede ne yapacağını çok iyi biliyor. runje ise daha yeni gelmiş. zaten takım berbat, bir şey yolunda gitmiyor. hemen adamı tefe koyduk; -dandik lan bu kaleci- diye. ama şimdi bakıyoruz. runje ligin en az gol yiyen kalecisi. yan topları zayıf ama birebirde müthiş etkili. o yüzden ikisinin aynı şartlar altında karşılaştırılması imkansız.
