bak canım, bak liseli kardeşim, her muhalif akpli değil. Bunu lütfen beynine sok.
az önce de yılbaşını eleştirdim, herif gelmiş bidat olan kutlu doğum haftasını kutluyorsun diye eleştirmeye çalışıyor
tabii yine ezberden, herif bilmiyor ki benim kandilleri dahi bidat olduğundan kutlamadığımı. Bilip bilmeden, ezbere, tipik kemalist gibi kafasında yarattığı akpliyi ben zannediyor.
Hani ciddi ciddi ezberlediği birkaç cümleden başka bir bilgiye sahip değil. Yazık ya.
solculuktan ve kemalizm'den ne anlaşıldığına bağlı olarak, kendisini hem kemalist, hem de solcu olarak tanımlayabilecek olan yazardır.
komünist değildir. fakat emekçilerin haklarını ancak sol partilere destek vermekle, birlik olmakla, sendikalı olmakla (sarı değil), kendilerine kuş gösterip ceplerindeki parayı çalan, kendilerini borç batağına sokarak (bkz: faiz helaldir), sahte bir refah izlenimi yaratan din tacirlerine kanmamakla alabileceğine inanır.
türk milliyetçisidir ama türklerin üstün ırk olduğuna inandığı için değil, yaşayabileceği, kendisini kabul edecek daha iyi bir ülke olmadığı için türk milliyetçisidir. eğer türkiye'de kürtler çoğunlukta olsaydı, türk olduğu halde, kürt milliyetçisi, norveç kendisini kabul etse norveç milliyetçisi, hasbelkader uganda'da doğmuş olsa uganda milliyetçisi de olurdu. velhasıl, milliyetçiliği kavim gayretinden değil, mikro milliyetçiliğin güç bela yaşadığı ülkeyi iyice yaşanmaz hale sokacağından emin olmasından ileri gelir.
her zaman sol partilerden yana olmasına rağmen, y-chp'den hem yeterince sol olmadığı için ve daha da önemlisi ihanet sürecini desteklediği için desteğini çekmiş, çaresizlikten mhp'yi destekler hale gelmiştir. tabi y-chp gibi bir partiden başlıca şikayetlerinden biri partinin yeteri kadar solcu olmaması olan bir kişinin, sağ bir partiye destek verir hale gelmesi çelişkidir. söz konusu çelişkiye sebep olan husus, ihanet sürecinin bizi büyük felaketlere sürükleyeceğini düşünmesidir.
kemalisttir ama gardırop atatürkçüsü değildir. kemalizmin halkçılık, milliyetçilik, laiklik, devrimcilik, cumhuriyetçilik ve anti-emperyalizm ilkelerini savunur. keza "ileri"(!) olmayan demokrasinin taraftarıdır.
ateisttir ama görüşlerini insanların kutsallarına hakaret ederek ifade etmeye çalışmaz. hatta dinin olumlu bulduğu yönlerini her vesileyle ön plana çıkarır, bazı ayetleri, onları görmezden gelen dindarların(!) gözüne sokar habire...
demokrasiden anlamayan yandaşların bir takım örneklerle demokrasi testine tabi tuttuğu yazardır. meydan okumalarına tüm samimiyetimle yanıt veriyorum:
1000 değil bir milyon arkadaş toplasan ve izmir belediyesine karşı yürüyüşe geçsen, son derece normaldir, hakkındır güzel kardeşim. belediyenin çöp kamyonuna pankart da asabilirsin. makam odasını basmak ise eğer niyet aşamasında kalmışsa suç değildir. gerçekleşmişse ve makam odasını tarumar ettiysen "kamu malına zarar vermek" suçundan yargılanırsın; "darbe" yapmaya kalkmak suçundan değil...
gördüğün gibi, demokratlık öyle ağzına doladığın postal goygoyculuğuyla olmuyor. sizin demokrat olabilmeniz için daha kırk fırın ekmek yemeniz lazım..
diğer taraftan y-chp'yle artık bir ilişkim kalmamıştır. üstelik ilişkimi, yandaşların daha düne kadar "fethullah hocaefendi hazretleri" dedikleri şahısla ilişkilerini keserken yaptıkları gibi (o da kim? hiç tanımıyoruz! aaa meğerse paralelmiş! padişahımız öyle buyurdu. o da tanımıyormuş zaten. yeni fark etmiş...) arsızca değil, bir kaç yerde özeleştirimi yaparak kestim.
rumeli71 rotasını değiştirip "yeni" cehape'nin ne bok olduğuna uyandı mı bilmem...
zira kendisi yurtsever bir türk olarak "yeni" chp'li olarak silip atılmayaccak denli değerli biridir ama at gözlüklü laciverd hüloğculuğu zaman zaman sinir bozar...
ayara gelince "tren, öpsün seni zeki müren" denkliğinde bir gerizekalılığa ayar demek için çok zavallı bir gen havuzundan çıkmış olmak lazımmm...
emekli albay olduğunu düşündüğüm yazar. kahvaltıdan sonra yenge bunu kesin evden şutluyor bu da sözcüsünü ayıp Sarıyer ordu evinde alıyor soluğu orda okuyor, okuyor entry giriyor. davet ederse bi gün gidip elini öpmek isterim, balık+ rakı ismarlarım ona ama ben içmem o içsin çoşsun ben dinlerim.
şimdi tepe ler vardır ya o misal mesela bizim sokaga eskiden kamyonlar kum dokerdi tepe olurdu cikip oynardik. Artik yok bunlar yeni nesil bilmez hic birseyi bilmedigi gibi. Yani kisacasi bu kum tepelerine benzetiyorum bazi bazi insanlari genel genel leş yiyicileri.
yalancı oğlu yalancı şerefsizlerin (bkz: yobazlar ve yalan), "sucukçu muhasebecisi" tabirini şikayet etmekle tehdit ettiklerinde "ben ettim sen etme" dediği iftirasını attığı yazardır.
ey şerefsiz müfteri, bak sana "şerefsiz" diyorum. aleni hakarettir. adamsan git şikayet et.
insanları meslekleriyle anmanın hakaret olmadığını düşünen yazardır. "muhasebecilik" bir meslektir, "sucukçu muhasebecisi" ise sucukçuda muhasebecilik yapana denir.
yandaşların tehditlerine gelince... "sizlerden ve tehditlerinizden korkan sizin gibi olsun" diyorum...