ruj

entry157 galeri172 video1
    82.
  1. kapalı hatunlara yakışmayıp bazı küpeli havalı hatunlara müthiş yakışan makyaj türü.
    2 ...
  2. 81.
  3. Eger rengin abartili bir sekilde dudaklariniza gelmesini istemiyor ve daha dogal durmasini istiyor iseniz, ozaman hafif noktalar gibi vurup cekin. Renk dudagin daha da icine isliyor boylelikle.
    1 ...
  4. 80.
  5. Hayatimda ilk defa bugun bordosuna sahip oldugum gecen haftalarda surmeye basladigim kozmetik urunu. Simdilik surerken zorlaniyorum ama alisicam eminim. Kendime ust dudak yapabilmeyi ogrendigim gun usta olucam.
    1 ...
  6. 79.
  7. Üniversiteden sonra kızların kullanması taraftarı olduğum kozmetik ürünü. Lisede de sürmeyin ya o ne öyle gerçekten.
    1 ...
  8. 78.
  9. aynaya yazı yazma amacını karşılayan üründür.
    1 ...
  10. 77.
  11. harika birşeydir ama lütfen ince dudaklı olanlar kırmızı ruj sürmesinler bi boka benzemiyorler gerçekten.
    1 ...
  12. 76.
  13. yüz uzuvlarından ağza hoş görünüm verme amacıyla kullanılan dudak boyasıdır.

    Ama bu demek değildir ki; -sözüm ergenlere- kıpkırmızı veya mosmor (koyu tonlarda) ruju al, taşma derecesine kadar sür, 333 de. Değildir yani, şahsen itici buluyorum.
    1 ...
  14. 75.
  15. sürdüğümde dudaklarımdan başka bir şeyin görünmemesini sağlayan kozmetik ürünüdür. neden yapıldığı belli olmadığı içün de çok özel günler hariç sürmeyi bıraktığım velhasıl sıkıldığımdır. bazılarına kırmızısı inanılmaz iğrenç olmaktadır. yakışan renk sürmeniz tarafımca yapılan naçizane bir tavsiyedir. göz zevki falan.
    2 ...
  16. 74.
  17. kozmetik ürünlerinin en tahrik edenidir. tabi kullanabilene.
    1 ...
  18. 73.
  19. Böyle bir grup varmış, bugün ilk defa kafede çalan derin yağmur diye bir parçalarıyla öğrendim.

    Kötü müydü? evet. tanınmamış olmaları ne kadar normal.
    2 ...
  20. 72.
  21. dediğin kırmızı olacak ve yakışacak.
    2 ...
  22. 71.
  23. beyaz gömlek yakasındaki kırmızı lekedir.
    1 ...
  24. 70.
  25. kadınların vazgeçilmez tabancası.

    ama ne tabanca.
    3 ...
  26. 69.
  27. gul kurusu ya da kirmizisi makbuldur.
    3 ...
  28. 68.
  29. Köken olarak rouge'dan gelir.
    Kesinlikle tipki köken kelimenin anlami gibi kirmizisi en çarpici olanidir.
    2 ...
  30. 67.
  31. açık renklerin rahatça kullanılması için * dudak renginin koyu olmaması gerekiyor. *
    2 ...
  32. 66.
  33. sevgilinin yanağınızda, bir öpücük ile bıraktığı izin verdiği mutlulukla, sevilesi sözcük.
    1 ...
  34. 65.
  35. makyajı tamamlayan en önemli unsurdur.

    Nacizane tavsiyem;
    ince dudaklara sahipseniz parlak ve koyu renkler sürün. daha hoş duruyor.

    dolgun ve kalın bir dudak yapınız var ise mat renkleri hatta yumuşak tonlar üzerine tercih yapınız derim ben.
    2 ...
  36. 64.
  37. çocukların yemeye yada ısırmaya fazla meraklı oldukları makyaj malzemezi. tadı güzel geliyor sanırım.
    1 ...
  38. 63.
  39. bıyığı olan kızlar sürmemelidir. kitapta önemli yerlerin altını nasıl çizersin, işte bıyıklı kızlar sürünce de aynı etkiyi bırakıyor.
    1 ...
  40. 62.
  41. Abartılı renkler sürüp dışarı taştığında palyaçoya benzeten sanayi ürünüdür. Özenli kullanmak ya da hiç kullanmamak en iyisidir.
    1 ...
  42. 61.
  43. kırmızısının sınırlı sayılarda üretilip, sadece dudağı güzel olan kadınlara satış yapılmasını istediğim makyaj malzemesi.

    allahınızı seviyorsanız o ip gibi dudağınıza sürmeyin şu mereti. moda diye bokunu çıkarmayın. *
    4 ...
  44. 60.
  45. 59.
  46. --spoiler--

    Mısır'ın en ünlü kraliçesi Kleopatra, dudaklarını daha canlı görünmesi için kırmızı renge boyarmış.
    Ruj, 16. yüzyılda ingiltere Kraliçesi I. Elizabeth ve onun yakın çevresindeki bayanlar tarafından kullanılması ile popülerlik kazandı. Dudaklarını, balmumu ve kırmızı merkürik sülfit karışımını kullanarak boyamışlardı.
    ilk yukarı doğru iterek açılan rujlar 1915 yılında piyasaya çıktı.
    Bir bayan hayatı boyunca ortalama olarak 1 - 2 kilo civarında ruju yalayarak tüketir. Şimdi artık neden yemek sonrası rujunuzu tazelemeniz gerektiğini biliyorsunuz!
    islam Altın Çağında, Endülüslü Arap Doktor ve Eczacı Abu al-Qasim al-Zahrawi (Abulcasis) katı ruju keşfetti. Parfüm ve diğer bileşenleri birleştirip kalıplarda sıkılaştırdı. Abulcasis, kendi tıp ve cerrahi ansiklopedisi Al-Tasrif'te bu işlemin nasıl yapıldığını tarif etmiştir.
    1770 yılında ingiliz Parlamentosu, ruj süren kadınların büyücülük yaptıklarını iddia ederek bir yasa çıkardı.
    Max Factor, 1930 yılında dudak parlatıcılarını keşfetti.
    Ruj, II. Dünya Savaşı sonrasında sinema endüstrisinin gelişmesi ile popülaritesini artırdı ve makyaj yapmak bayanlar için olağan kabul edilmeye başlandı.
    1950 yılında, Amerikalı kimyager Hazel Bishop, dünyanın ilk bulaşmayan, uzun süre kalıcı rujunu keşfetti.

    --spoiler--
    3 ...
  47. 58.
  48. Kırmızıdan başka tanımam! Ama her zaman sürmem. Zaten fransızcada geçen, ruj diye telaffuz edilen, anlamı kırmızı olan rouge kelimesinden gelmiştir. Fransızcada rujun tam karşılığı 'rouge à lèvres' dir. *
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük