cezmi ersöz bahsetmişti bir yazısında: "fahişeydi, dudağından öpmeme izin vermedi. her şeyi yap dedi, ama dudağımdan öpme." *
çünkü dudağını ruhuna akacak kişiye saklıyordu bedenine akacak kişiye değil. bebeğinin ya da hasta annesinin karnını doyurmak için, ya da kandırılıp tuzaklarla satılan bir kadın olarak ruhunun namusunu saklıyordu.
utandırmıştı cezmi ersöz'ü; ona "ben en azından bedenimi satıyorum, sense
düşüncelerini, ruhunu satıyorsun!" demişti. utanmıştı cezmi ersöz...
işte oradaki ruhunu satan adamdan bahsediyorum..her yerde var öyle adamlardan..zaten ruhlarını satan adamlar yüzünden açılmıyor mu genelevler.. fuhuş arabaları.. o adamlar gücü, para ile hemde çok küçük bir miktar ile yakalamaya çalışan o adam bir kere o işi yaptıktan sonra verdiği para ile ruhunu da verdiğinin farkında mıdır acaba?
kadının rol yaptığını, ilişki esnasında zevkten gözleri dönmüş adam bilmiyor mu acaba? hiç tahmin etmiyor mu o sırada kadının ne düşündüğünü? o kadın eminim ki o yerden nasıl kurtulacağını, bir gün bir şekilde tekrar dan özgür olabileceğini düşünüyordur.. ruhsuz adam sorumlu değil mi o kadının orada olmasından..kendi gibi adamlar yüzünden çift basamaklı paralar uğruna kendi altında olduğunu bilmiyor mu acaba? bu nasıl bir şehvettir ki bu kadar acımasız bir şekilde bir insanı; bir zamanlar annesi babası tarafından beşikte sallanan, yani bir zamanlar bebek olan bir kadını böyle bir duruma sokmaktan hiç utanıyor bu adam?
o kadın sadece bedenini satıyor.. beden geri kazanılır.. yeniden hayata dönebilir o kadın.. hatta bedensiz de yaşayabilir o kadın..
ya adam?
ruhsuz bir insan nasıl yaşar? ruhu olmayan bir insandan nasıl sevgi beklersin.. sana söylediği bir söze nasıl inanırsın ruhsuz bir insanın?
peki bu durumda kim namussuzdur? yukarıda dudağından öptürmeyen hayat kadını kadar namuslu mudur bu ruhsuz adam?
ruhunu her fahişeye ödünç veren erkektir bazen. her kadında bir parçasını bırakır, taki tüm parçaları yok olana dek. kadınlar girer hayatına, melek gibi kadınlar, el değmemiş kızlar ama o ruhunu fahişenin tekine satmıştır. emrivaki ilişkiler yaşar zorla aldığı vücutlar ve bencil sevişmeler içinde. günün birinde biri ona hayatının masumiyetini hediye eder onu bile anlamaz çünkü inancı yoktur. kendine dönüktür ruhunu fahişede unutan adam. o kızı da kendi gibi sanır. seni seviyorumlar onu rahatsız eder, beni sevmiyorsun bunu bile düşünmeni istemiyorum der hiddetle. aşk yoktur onun içinde sadece etten bedenini doyurma derdinde. ruhu yok adamın ruhu olan sarılır seviştiğine.
en kötüsü hiçbir şeyi hak etmeyen ruhunu fahişeye satan adam gene de sevilir. hem de sebebini hiç bilmeden.
hiçbir zaman iç içe sevgiyle, ruhlarla geçerken, seve seve terler döken iki aşık kadar zevk ve şehvete ulaşamayacak ruhu "satık"tır. buraya o kadar uyan iki entry var ki, asıl tadın seven sevişmelerde olduğunu gösteren: biri benim, biri de tartışılmaz bir ustanın:
(bkz: #3766545)
(bkz: #911743)