Nefsin doymasıyla ters orantılıdır. Nefis yani mide aç kalırsa manevi olarak ruh doyar doğrudur. Hatta eski sufiler ibadetlerden önce (mücahade), perhiz verirler yani riyazet. Yani açlık. 40 gün itikafları meşhurdur sufilerin. Açlık olmadan dervişlik yoluna girilmez. Günümüzün çağımızın en büyük hastalığı, tüm dertlerimizin, sıkıntılarımızın kaynağıdır aslında tokluk. Çok yemek kalbi de öldürür ruhu da karartır. Hastalıkların da baş sebebidir. Hırsı kırar açlık, nefsi dizginler, dünyevi lezzetleri azaltmak, merhameti ve sabrı öğretir insana. işte ramazan ve oruç mevsimi. iyi bir fırsat aslında. Tabi, oruç tutup daha da kilo almakla olmaz bu işler. Bir anlamı kalmaz o zaman. Bir günde yemediğini iftarda ve sahurda yedinmi Daha da beter olur. Maddi ve manevi. Zıvanadan çıkar, daha beter azıtırsın.
iyice aç kalmadıktan sonra ha oruç tutmuşsun ha tutmamışsın ne fark eder ki ? Midesini tutamayan, dilini elini kalbini gözünü aklını fikrini de tutamaz.
ruhum doyuyormu bilmiyorum ama heralde bende onlardan biri olmalıyım açım şuan ama çok yemenin vucuda eziyet olduğunu öğrendiğimden beri kendimi kısıtlıyorum. ekmek yemiyorum. biliyorsunuz artık ekmek yiyilecek şey değil lastik gibi birşey haline getirdiler. paket ürün yememeye çalışıyorum. örneğin çok sevdiğim çikolatalı gofret şuan bana zehir gibi geliyor. umarım sürdürebilirim.ama sanırım yulaf ekmeğini denemek lazım.