Ruhun bakire olması benim açımdan bedenin bakire olmasıyla eş değer. Beden bakire değilse ruh asla bakire olamaz. Çünkü bakireliğin gittiği zamanlarda da ruh bedenin içindeydi. O anı tattı , gördü , hissetti (sevip sevmemesi ayrı bir konu).
ağızlarda ciklet haline gelmiş, duyanın küfür etmesine sebep olacak durum.
sen git yala, yut em sonra değiştir partneri bir de yenisine yap sonra kalk ortalık yerde sene 2012 bekaret ne?, ruh bakire olsun yeter gibi laflar sarfet. geçeceksin o işleri canım benim, senin yaptığın savunma mekanizmasından başka bir şey değil. tadını alan vazgeçemiyor.
hele bir de şu bekaret işine laf dokundurduğun zaman kız kısmından çok marjinal abazan türk erkekleri fırlamıyor mu işin içine. lan ne adamlarsınız allah aşkına. hani kızı değil sizi zikicez sanki. bir sürüsüne rastladım olay başka bir şey olunca senin anne babana yapsalar iyi mi olur ? tarzında ilkokul çocukları gibi cümleler kuruyorlar. iş çüklerinin keyfine gelince rengi değişiyor durumun tabii. öyle safsata, öyle de boş insanlardır. sırf kimlik arayışından mı desem, modern görünmek için mi desem ne desem böyle fuzuli laflarla kafa zikiyorlar.
he ne halde olduğu umrumda mı? değil elbet. benim sinirim bu donsuzlara.
önemli olan ruh güzelliği şey şey pardon,ruh bakireliği.
yahu anlamadığım birşey var.evleneceğin hatun senden önce sayısız kişiyle beraber olmuş olabilir,her haltı yemiş olabilir daha neler neler yapıpta bakire kalmayı başarmış olabilir.
ama sen sevmişsin bu kızı arkadaş,evlenmeyi düşünüyorsun yada düşünmüyorsun ama bir şekilde hayatına almışsın.
Öncesini sorgulamak düşünmek niyedir?
tamam her haltı yemiş ama bakireyim diye ortalarda dolanıyor olabilir,amenna.
Bakire olmayabilirdi de,değil mi?
madem bakirelik bu kadar önemli değil ne diye bu merak anlamdım gitti.
asuman krausenin ablasıdır efendim bu kişi. katıldığı programda 'dünyanın en bakire insanı benim ablamdır' diye söze girdi. herkes şaşkın herkes ona bakıyo 'ne dicek acaba?' diye. efenim ben anlatayım size o bakire ablayı. bunun ablası 15 16 yaşlarında biriyle tanışmış alamanyada ve onunla yatmış.hamile kalmış haliyle.sonra çocuğu doğurmuş filan.18 19 yaşına gelince yine hamile kalıyo yine bir çocuk tabii yine arada nikah filan yok. sonra kocası bunu bırakıyo filan.
asumanın burda verdiği mesaj şeymiş.dünyanın en bakire insanı derken ablasının daha doğum kontrol şekillerinden haberi olamamasıymış.öyle demiş bizim kız ablasına.ablasıda 3 çocuktan sonra kesmiş. *
yaşamasal seçim olan cinselliğini yargılamaktan önce gelen durumdur.
zira herhaltı karıştırıp kendini namus abidesi olarak her yolla karşındaki insana yamayabilme dürtüsüne sahiptir bu familya.
düşünsenize, yapmadığı şey kalmamış, ama bir yol bulmuş seninle aynı evde uyanmak için. onunla yürürken karşından gelen biri 'salağa bak ben bununla neler yaptım, adamın ruhu duymuyor' diye kıza gülümser hafiften. ve kız yanındakini uyuttuğu için mutludur. daha sonra bu bebek yapacak ve çocuklarıda bu zihniyetle büyüyecek belki de! ihtimal.
şimdi burdaki ruhsal bozukluk, kızın yaşamış olduğu deneyim değil bukadar öznel bir konuda yalan söylemiş olmasıdır.
ve herşeyden önce bir yol arkadaşından beklenen güvendir.
her koşulda güven.
yatağımızdaki insanların ruhundan da şüphe edeceksek dünya çok kötü demektir bu!
bir kez aşık olduktan sonra ruhta bekaret kalması pek rastlanılacak bir durum değildir. sevişmek değil kastım, aşık olup acı çekmek sonrasında pişmek ve düzinelerce ders çıkarmak. bu insanın ruhunda bekaret kalmamıştır. şöyle ki; tekrar aynı acıyı yaşamamak için her hareketini ölçer biçer, mantık çerçevesinden bakmaya başlar. yani o saflık, duruluk, burdaki anlamıyla bekaret kuş olup uçmuştur.
türk erkeklerinin hATTA erkeklere bok atmak değil amacım ondan türk toplumunun tek tek her ferdinin ne kadar manyak olduğunun kanıtıdır , bu başlıktaki şeryi istemek..
seksi bi kadına verilen ceza gibi görmek , daha doğrusu aa yazık yazık adama vermiş demek ; aslında lan bi erkekle yattı ıyk yazık demektir ki erkeklerden iğrenmeyi açıkça belli eder alt satırlarında farkettiniz mi bilmem..
cicim , kadın var erkek var ; erkekler kadınlarla yatıcak başka alternatif var mı? eşşekleri vs saymıyorum..
he o zaman kadınlarla erkeklerin beraber olmasını açıkladık..
şimdi gelelim seksin kadın için ceza olup olmamasına..
pet şişeye de pipisini soksa , bi bayanın içine de , taa en derinine de soksa aynı zevki alıcak hayvanlar söz konusuysa seks bi kadın için acıdır ızdıraptır..keşke lan dedirtir..
sanırım türklerin seksi ceza olarak görmesi bundan kaynaklanıyor..
öteki türlüyse ,sevgi varsa aşk varsa , sevdğin kızı çekici bulmak gayet doğal..bulmuyosan bi ürologa görün hatta..bizim kızlarda dA bokluk var : ay senlen çıkarım ama öpüşmem..ay beni seksi mi buluyosun ne ayıp cık cık..
lan salak karaköydeki umumi kadını mı bulucaktı seksi..alla alla..
aşkla seks beraber algılanmalı..ama bizde bu ikisi mükellem karışım olduğu için ya seks ya aşk gibi bi seçime maruz kalıyorz..
ne diyodu gegen die wanddaki amcalar?
karımı sikmem..cahit de yavrum şaşıyodu..ne diye evlendin o zaman onu çekici bulmuyosan diye..
bizim bıçkın delikanlılarda da vardır..akıllarınca , gömlek düğmelerinin arasından gözüken kıllarnı bürkerek harbi abi rolunu oynucaklar.."ayşe yavrum ben seni sevdim lan , taptım sana , sana o gözle bakmadım"
hangi gözle osman yani?
seks yapılacak kız gözyle..
hıım..o kadar çok alışılmış ki bu tarz abukluklara bi kızla bi erkek saf olmalı yani seksten uzak olmalı..neden? çünkü seks saffın tersi , kirli , pis..
ee adam eşşeği sikince , çocuk anası yaşındaki kızlara art niyetle bakınca buna da seks deyince, seksin s'si bile ortamın amın koyuyo..
ruhun bekareti; keyfi yatılan yataklar ve kahkahalarla oturulan kucaklarda bırakılır, bahşiş olarak.
bebeklerin ve çocukların ruhları üzmez-lerin ve gibilerinin ellerinden bedenleri alınmadıkça da bakire olamayacak bi daha.
Bekaret yaradanın, kızların kocasına götürmesi için verdigi bir emanet kocalarınada bir armagandır. Her ne kadar teknoloji ve insanların yalan dünyaları gelişmeye devam etse de kızlık zarı dikilse de ilk gecede türlü türlü seslerle kocalar aldatılmak istense de birçok erkek eşine şüphe ile yakaşmaktadır. Ve bu şüphe evlilik öncesinde yapılanların evlilik sonrası da yapılabilecegi kanısı dogurmaktadır
uyarı: yazıyı sonuna kadar okumadan bir yargıya varılması tehlikeli ve yasaktır. mevzubahis ruh bekareti de bir erkeğin bakış açısından yorumlanacaktır. bilginize.
*
her iki cins açısından da sadece bedenin bakire olmasına tercih edilmesi gereken durumdur.
derin bir mevzu bu; açayım biraz.
çoğu erkeğin bakire bir kızla ciddi ilişki yaşamak veya evlenmek istediği iddia edilir. bu doğrudur; lakin bu iddiada genel manada bir algı yanlışlığı vardır. buna bir açıklık getirilmeli bence. evet, erkeklerin büyük bir çoğunluğu -tabi ki kıstasımız türk erkeği- bakire biriyle birlikte olmak isterler ama istenilen yalnızca bakire bir beden, bir insan vücudu değil; her şeyden önce bakire bir ruhtur. tüm aldatmacalardan arınmış, her yönüyle bakire bir ruh.
ancak kadınların üzerindeki baskılar -çoğunlukla toplum baskısı- nedeniyle, günümüzün bekaret anlayışı anal seks ve oral seks yapıp da tam bir birleşme yaşamadan bakire kalmak haline gelmiştir malesef. bu gerçekten çok trajik bir şey bence. böyle bir bekareti kim ister ki? hangi "bekaret meraklısı erkek" böylesine bir aldatmacayı ister ve böyle bir durumda olduğu için sevinir?
kadınların normal yoldan birleşme hariç her türlü cinsel ilişkiyi yaşadıktan sonra hala "bakireyim" diye ortalıkta dolanması erkekleri mi kandırır, yoksa kadınların bizzat kendilerini mi?
bekareti eşe saklamak nasıl bir olgudur? her türlü şeyi yaptıktan sonra sakladığın minicik bir zar parçasını mı eşine hediye edeceksin? 'özel' anlayışın bu mudur?
eğer öyleyse yazık. çok yazık. şu sorduğum sorulara kulak tıkamak da malesef yine bizzat kendinizi kandırmanıza sebep olur.
bir de başka bir mesele var tabi. bakire kadın isteyen her erkek yobaz, geri kafalıdır düşüncesi. belki birçoğu öyledir, çok doğru; hemfikirim ben de. sadece öyle olması gerektiğine inandıkları/inandırıldıkları için isterler bunu, evet. ama kalan büyük çoğunluğu da bu guruba dahil edip, aşırı özgürlükçü adamlara bile "yobaz" sıfatını yakıştırmadan önce, şu yukarda sorduğum sorulara bir cevap aranmalıdır.
*
sevdiğin kişiyle birlikteyken, onun dudaklarını öperken acaba bu dudakları 'o' da öptü mü, 'o' da benim gibi okşadı mı saçlarını, 'o' da dokundu mu tenine böyle gibisinden çoğumuzun aklından geçen sorular -çoğunlukla- psikopatlıktan veya yobazlıktan değildir; onu paylaşma düşüncesinin verdiği huzursuzluktan, onu kendinden bile kıskanmaktan, senle yaptığı şeyleri başkasıyla da yapmış olduğu düşüncesiyle yanmaktandır. ha kadınlar aynı şeyi hissetmiyor mu sevdikleri erkeklere karşı, aynı sıkıntıları yaşamayacaklar mı? yaşayacaklar elbet, yaşıyorlar, yaşamalılar da. eğer gerçekten seviyorlarsa yaşamalılar!
ben bakir olmayan bir erkek olarak kendimde bakire bir eş isteme hakkı görmüyorum, hiçbir hemcinsim de görmemeli zaten. ben sadece size hissettiklerimi, düşüncelerimi ve birçoğunda yalnız olmadığımı bildiğim şeyleri genel anlamda yansıtmaya çalışıyorum.
*
son sözlerim de tüm bu tartışmaların odağındaki zar parçasına ve kadınlara olacak.
öyle mi zar parçası? bu kadar lafın üstüne, hala sanıyor musun ki derdim seninle? gerçekten umrumda bile değilsin. ve birçok hemcinsimin de olmadığına emin ol.
anlayın bunu kadınlar. kandırmayın kendinizi de, o çok özel, müstakbel eşlerinizi de.
her şeyden önce ruhunuz bakire olsun, ruhunuza bu denli önem verip onu koruyup kollamaya çalışın. her türlü birleşmeyi yaşadığınız halde "bakire" kalma kaygısıyla, böyle iğrenç ve ikiyüzlü hayatlar sürdürmeyin. daha da önemlisi, erkeklerin sizi birer "mal" olarak gördüğü düşüncesine kapılmayın; gerçekten öyle olanları, sizi öyle görenleri de yanınıza yaklaştırmayın.
sevdiğin insanla sevişmek gibi kutsal bir eylemi bu kadar düşürmeyin, basitleştirmeyin.