Yaralar bir şekilde iyileşiyor, tedavi ediliyor. Fakat ruhta oluşan yaralar bu şekilde değil. Çabuk iyileşmiyor. Bu sebeple bir ömür acı vermeye devam ediyor bazen.
fiziksel acı daha beterdir. ruh, vicdan, yürek gibi kavramların olup olmadığı bile tartışılırken amma goy goyunu çeviriyorsunuz ha. abartıldığını düşünüyorum.
Ruhsal acı kalıcı, fiziksel acı geçicidir.
Ruhsal acı tüm hücrelerini etkilerken, fiziksel acı sadece belli bir bölgededir.
Ruhsal acı uyuyunca anlık da olsa geçer. Fiziksel acı uyutmaz.
Ruhsal acı iyileşmez, fiziksel acı iyileşir.
Ruhsal acı gözle görünmeyen izler bırakır. Fiziksel acı nadiren gözle görünen iz bırakır.
Ruhsal acının pek çaresi olduğuna inanmıyorum bu yüzden hissettirdikleri tarif edilemezdir. Fiziksel acının çözümü vardır ağrı kesici vesaire. Ama fiziksel acının çekildiği an da fazlasıyla acı vericidir. Ornegin dayak yediğin an acıyı dindiremezsin yoktur. Aslında dayak yemek hem ruhsal hem de fizikseldir. Sevdiğiniz birinin size tokat attığını düşünsenize.
ruhsal acının yaralarını sarmak için uğraşı vermek, kişiden kişiye farklılık gösterebilir. yani senin ruhuna iyi gelen bir aktivite, başkasının ruhsal acısına iyi gelmeyebilir. şimdi herkesin fiziksel yapısı da farklı diyebilirsiniz ama; fiziksel acıya , yöntem uygulamak daha bellidir. uyumlu tedaviler uygulanabilir. daha stabildir diyeyim yani.
ruh diye bir şey olmadığı için acısı da olmaz. olay tamamen nörolojik ve belli bir uyuşturucu alırsanız hiçbir şey kalmıyor hatta o bölgeyi uyardığı için haz bile alıyor insanlar. aynı yeri din de uyarıyor, bu yüzden dinle uyuşturucu arasında derin bir bağ var ve ikisi de insana geçici süre haz verebiliyor. sonrasında o hazzı alman için dozu arttırman lazım ki dinin yobazlık çizgisinde ve uyuşturucunu tamamen bağımlılık çizgisinde böylece bir bağ var.