"türküleri yapanlar kanunları yapanlardan daha güçlüdürler."
türkiye'nin en büyük müzik adamlarından ruhi su. halk müziğinin seyrini değiştirecek kadar kabiliyeti olan bir deha. bir opera sanatçısı, halk ozanı.
ruhi su, yalnızca bir halk müziği emekçisi değil; halk müziği bilim adamıdır tam anlamıyla.
60'lı yıllarda ankara'da mehmed kemal'in çalıştırdığı "kalem lokantası"nda canlı müzik yapıyordu, parasızlıktan..
prof.halet çambel destekledi de plakları çıkabildi.
siyasal bilgiler fakültesi ve diğer mekanlarda verdiği konserlerde çıt çıkmazdı.en ufak bir fısıltıda, gürültüde azarlar ve konseri terk ederdi. san'ata saygıyı öğretti.
o, türküye başlayınca zaten insan büyülenir nefes bile alamazdı.. gençliğimizi şekillendirdi..
çoğu yetişmiş insanımız gibi ruhi su da,yönetimler tarafından düşman bellenmişti..
tedavi için yurt dışına çıkış iznini " ölümünden sonra " verdiler
şimdi hem o gür sesi beynimde yankılıyor,gönlümü yakıyor hem de öfkemi çoğaltıyor..
Bugün ölüm yıl dönümü olan sanatçı... türküleri, deyişleri yorumlaması elbette bizler için ilk etapta farklıydı. Ve türküleri özel bir sesten dinlemek, bu güzelliği yaşamak bambaşka bir deneyimdi. Ruhi su bize tüm bu hisleri yaşattı. Ve sonrasında 978 senesindeki rahatsızlığından ötürü yurtdışında tedavi olma talebi 983'te yanıtlandı. Geç kalınmıştı elbette... Yaşamak için insan olmanın yeterli bir neden sayılacağı güzel yarınlar için...
ahmet kaya'ya ayar verdi söylentileri ise
ahmet kaya, ruhi su ile tanışır. orada mahsus mahal'i söyler. ruhi su "at teper gibi çalınmaz" der ve nasıl çalınacağını gösterir. ama ahmet kaya bildiğini okur ve yıllar sonra "bağlama böyle de çalınır" lafı ile rahmetliye ayar vermiştir.
1961'de bir nota kitabı tarzı bir şey çıkarıyordu.
1965'te tamamladı. ama ruhi su imzasıyla değil "sadi yaver" gibi bir isimli birisinin imzasıyla çıkmıştı
1988'te ruhi su imzası ile çıkabiliyordu. yaşasaydı da...