pek kitap düşkünü bir insan değilim.
daha çok ansiklopedi ve telefon rehberi okurum.
ama bu kitaba göz attım.
(bkz: iz bırakan kitap cümleleri) başlığına destek olsun diye kitabı karıştırdım.
hakikaten dublörün dilemması kitabı kadar etkileyici ve daha farklı bir metaformla yazılmış.
kitap genel itibariyle mükemmel.
aforizmalar olsun şu beyin yakan cümleler artık siz ne diyorsunuz onlara bunlardan bayağı var.
sizi gülümsetir sizi şaşırtır sizi hüzünlendirir.
okuyun yani boş adamlarız sonuçta.
"eğer bu bir roman olsaydı, sen ve ben şimdi aynı sayfadaydık."
" Nuh Tufan ,geçen pazar günü piyangodan 100 milyon lira kazanmış ,doğru mu?"
"Evet ,doğru.Yalnız pazar değil pazartesiydi.Piyango değil tavlaydı.Ayrıca Nuh Tufan değil,ibrahim Kurban'dı.Ve 100 milyon değil ,100 liraydı.Bir de kazanmamış, kaybetmişti."
Üçüz üçkağıtçılar
100 yaşındaki istiklal gazisi romanın içerisinde geçen "bitmiyor isyanlar, bitmiyor suçlar" bölümünde yer alan şarkıyı kendi adına uyarlamıştır.
Seslenenkitap.com aracılığıyla bu şarkı Veyasin, Tolga Böyük ve Murat Menteş'in sesi ile yeniden hayat bulmuştur.
--spoiler--
"yolum düşer mezarlıklar üstüne
toprağın altından binbir ses gelir
sulasam kabrini nemlensin diye
cehennemden hemen hararet gelir
ruhi mücerret'im, yâ rab, sabır ver
ıskalıyor beni gene mermiler
bitmiyor isyanlar, bitmiyor suçlar
bütün kanallarda lanet reklamlar
şiddetin kendi yok yalnız adı var
şehri baştanbaşa yakasım gelir
görüp de bilmeyen deli sanıyor
yeri belli değil yaram kanıyor
ben mazimi, mazim beni arıyor
ölmeden mezara giresim gelir"
murat menteş... bu kitabını imzaladığın sırada aramızda geçen konuşmayı hiç unutmayacağım. sözlük sayfalarını takip ettiğini bildiğim için ne olduğunu yazmayacağım ama harikaydı o gün.
"Dünya cennete çok benziyor , aksi taktirde sen burada olmazdın çünkü" birbirinden güzel tümceleri de içerisinde barındıran , biraz bilim kurgu , bolca aksiyon içerikli muhteşem bir Murat Menteş kitabı.
bir murat menteş kitabıdır. hayal dünyanıza ılık bir esinti vermektedir. kurgusu türk romanlarında şimdiye kadar rastlamadığımız bir tattadır. kapitalizmin, böyle giderse, başımıza neler getireceğini sırıtarak okursunuz. kitabı okuduzktan sonra önce bir sırıttım sonra sırıtmam yüzümde dondu " lannnn bu herife de bir çip takmışlar!!'
Her zaman ki gibi, hayalgücünü zorlayıcı teşbihli, 100 yaş sendromlu, aforizmalı, kahkahalı, curcunalı bir Murat Menteş romanı.
--spoiler--
Ruhi Mücerret 100 yaşında, bilumum aile efradını kaybetmiş, ölmeyi düşleyip bir türlü cartayı çekemeyen istiklal Harbinin yaşayan son gazisidir. Her şehrin kurtuluş gününde ve resmi bayramlarda onur konuğu olarak en önde yer alır. istiklal Harbinden sonra Haydarpaşa Garında gece bekçisi olarak görev yapmıştır. En büyük uğraşı ise öldüğü zaman mezar taşına ne yazdıracağını bulabilmektir. Tek arzusu ise ölmeden önce kelime-i şahadet getirebilmek.
23 Nisan törenlerinin yapıldığı Şükrü Saraçoğlu Stadyumunda Civan Kazanova ile tanışır. Civan Kazanova bir gözü mavi, diğeri kahverengi, beden eğitimi öğretmeni, nişanlısı Serpil Silahlıperiyi depremde yitirdikten sonra kendisini sokaklara vurmuş, sokak dövüşünün piri olmuş bir delikanlıdır. Nişanlısını kaybettikten sonra hayata tutunmak için bir sebebi kalmamış; ancak kader dediğimiz önüne geçilmez ve değiştirilemez senaryonun oyuncağı olarak ölen Ağabeyinin eşini ve yeğenini bulmuş ve bulmasıyla hayata tutunacak bir dal yaratmıştır kendine. Yeğeni Ozanın ameliyatı için 250.000-TL bulmak için Masum Cici adlı bir psikopata beynini, şeytana ise ruhunu satmıştır.
Murat Menteş, günümüz reklamcılığının ve popüler kültürünün birer parçası olduğumuzu, kapitalizm denilen Allahın cezası canavarın elinde bir kukladan farksız olduğumuzu sayfalar boyunca yüzümüze vuruyor. Kapitalizm ve onun en büyük silahı olan popüler kültürün beynimizi nasıl kemirdiği romanın ana konusu bana göre.
Kitap bol sayıda aforizma barındırıyor. Yer yer kahkahalı, yer yer silah sesli, yer yer yumrukların havada uçuştuğu bol curcunalı bir kitap. Absürd, fantastik öğelerin de mevcut olduğu ve kitaba tat kattığı; ölülerin çizgiroman okuyunca ayaklandığı, beyinlerin delinerek içine çiplerin yerleştirildiği söz konusu Murat Menteş romanı, yazarın diğer romanlarının gerisinde gözükse de iyi ki Murat Menteş var, iyi ki yazıyor dedirten bir kitap ortaya çıkarıyor.
lise 3'e giden her öğrencinin yaz tatilinde muhakkak okuması gereken kitap.
ben de menteş serüvenime dublörün dilemması kitabıyla başladım. ruhi mücerret'i dnr rafında görür görmez kapıverdim. sandım ki dilemma gibi otobüs köşelerinde tatlı tatlı gülümsetir beni. ama tam manasıyla lise seviyesinde bir kitap çıktı. hani kitabı okuyan bir insanın hayal gücünü çalıştırmaya falan kesinlikle ihtiyacı yok, saçma türk dizilerindeki 15 dakikalık sahneler gibi, uzatıyor uzatıyor, olmuyor baştan alıyor. yahu yap betimlemeni eyvallah da bu kadar bokunu çıkarmanın manası ne? kitabın bir mesajı yok, bir derinliği yok, güzel sıralı cümleleri bile yok diyebilirim.
--spoiler--
tek bir söz kaldı koca kitaptan aklımda; aptallar kötüleri zeki zanneder.
--spoiler--
bu kitaptan sonra murat menteş'in herhangi bir kitabını daha okuyacağımı sanmıyorum. teşekkürlerrrr menteeeşş.
kitabın civan kazanova bölümüne kadar geldim. beğenmediğim yer yok. dublörün dilemması değil ama yine da. bu adamı seviyorum özellikle otobüs yolculuklarında çok işime yarıyor kitapları sıkılmıyorum.
kitap iyi sevgili okurlar bir kaç hiç bir haltı beğenmeyen adamın yorumlarına kulak asmayın alın okuyun derim.
''hala hayattasınız sevgili okur şansınız var, acemi şansı''.
ikimiz de dalgınlaştık. çeyrek saatlik suskunluktan sonra avni vav yeni bir mevzu açtı: "allah'ı bu dünyada görmek ister misin ruhi bey?"
"kim istemez?!"
"bir yetim çocuğun başını okşa. o zaman, onun gözlerinde allah'ı görürsün. bir fakire yardım et. onun gözlerinde allah'ı görürsün. bir kediye yiyecek ve su ver. onun gözlerinde Allah'ı görürsün."
dublörün dilemmasını 1 günden az bir sürede, Korkma ben varımı da daha uzun sürede bitirmiş biri olarak bitiremediğim kitaptır. Halbuki bunu parayla almıştım.
Kelime anlamı olarak " soyut ruh " anlamına gelen , istiklal marşında da geçen murat menteş kitabının adı. Murat Menteş'in , piyasayı tutturunca kaliteyi giderek düşüren tasarruflu ampul markası gibi bir hal almaya başladığının ıspatı gibi resmen bu kitap.
Edit : Ama kardeşim o kitabın kapağı için bile o para verilir bak.