şu kitabın daha kapak resminden itibaren sevdiğim Murat Menteş'in harika bir kitabı. daha ilk sayfalardan itibaren dikkat çekerek sürüklüyor okuru, o güzel üslubu ile döktürmüş yine yazar. 100 yaşında bir türlü ölmek bilmeyen, Azrail'in bile unuttuğu Ruhi mücerret'in bakış açısıyla yazılmış. Uzun uzun anlatmak istemem ama şiddetle tavsiye ederim ve Biraz da kendimi bulduğum alıntıları ile...
-Bir yerden sonra insan, hakikati bu dünyada bulamayacağını anlıyor.
-"Yapabileceği tüm hataları yapıp hiç ders almamak" diye bir şey olmasaydı ben icat ederdim.
kitabın ilk ruhi mücerret kısmında yav bu adam ne diyor böyle desem de sonradan mevzu anlaşılınca hoşuma gitmişti. ayrıca kitabın civan kazanova bölümünde ise ağlayasım geldi. güzel kitaptır okunası.
--spoiler--
unutma ki, tövbekarın saygınlığını, geçmiş günahlarının büyüklüğü belirler.
--spoiler--
--spoiler--
kalbin ya paramparça kırılmak ya da taş gibi katılaşmak zorunda kaldığı bu dünyayı terk ediyorum. [nicholas chamfort’un intihar notu, 1741-1794], eğer beni vaktiyle neden sevdiğini anlamaya çalışıyorsan, gerekçeleri bulduğunda sevgini kaybedebilirsin.
niye?
çünkü duygular, izahlarla paketlenip etiketlendiklerinde ölürler.
--spoiler--
--spoiler--
duaların kabul olsun istiyorsan, başkaları için dua et.
--spoiler--
--spoiler--
eşi bulunmaz biri, içimizden biri değildir.
tembellik, duyguları harekete geçirir.
budalalar seni, çoktan terkettiğin hatalarınla suçlar. zekiler ise tutarsızlıkla.
böcek senin dilini yemeden sen böceği ye.
bencillik, aptalların kendine zarar verme yöntemlerinin en yaygınıdır.
‘s.ktir git’ yerine, teşekkür ederim diyeceksin. efendilik budur.
--spoiler--
--spoiler--
insan yapamayacağı kötülüğü başkasından ummaz.
--spoiler--
--spoiler--
arzulamak, elde etmekten; hasret, kavuşmaktan; hatırlamak, unutmaktan bin kat şiddetliydi.
--spoiler--
--spoiler--
tesadüf, talih ve bahtsızlık ..hepsi kaderin şubeleridir.
--spoiler--
--spoiler--
dünyayı değiştirecek kapasiteye sahip kişiler, genellikle, hayatta kalma konusunda beceriksizdirler
--spoiler--
--spoiler--
Halbuki ben onun düşmekten korktuğu uçurumun dibindeydim
--spoiler--
--spoiler--
insanın geleceği görememesi ne büyük lütuf!
--spoiler--
Mükkemmel bi ki.... Lan bsktrsin. Mal gibi kitap. Yok Farsça kitap okurum ben ya da be bileyim eski türkçe'ye bayılırım falan diyorsanız açın okuyun. Ben de bayılıyorum lakin eski türkçe kelimelere fazla aşina olmadığım için bogatıyorum. (bkz: kedi ulaşamadığı ete mundar dermiş)
kesinlikle dublörün dilemması ile karşılaştırmayacağım kitap, ikisinden de çok farklı ve güzel lezzetler aldım. murat menteş enfes karakterler ve olağana dahil olmayan olaylar yaratıyor, şüphesiz.
Kitabın geçiş evreleri, özgünlüğü, heyecanı, gerilimi ve kelimelerin gücüne kadar tek bir solukta bitireceğiniz türden oluşmuş. Yazar, dili o kadar iyi kullanmış ki okudukça hayran kalacaksınız. Konular adeta kelimelerle dans ediyor. Özellikle kelime haznenizi geliştirmek istiyorsanız size sunulan bu ilacı başucunuzdan eksik etmemelisiniz. Zira okuduğunuzda geç kalmışım diye hayıflanırken, bittiğinde verdiği keyif anlatılmaz, yaşanır olacaktır. Konuların birbirine bağlamı, eğlenceli olduğu kadar tespitleri ve öğrenme güdünüzü artırmak istiyorsanız mutlaka okuyun.
''ihanetin hakiki eleştirisi mezar taşlarına yazılır. Gelgelelim kendi acılarımız bizi başkalarının yalanlarından daha çok yanıltabilir.''
'' Unutma Nuh’um, aşk, insanın şahsiyetini pekiştirir. Çünkü hayatın manası, aşk bohçasında gelen bir hediyedir. Mevcudiyetinin hakkını vermek, hiç değilse mazeretini bulmak isteyen insan yalnızca aşka müracaat edebilir. ''
on numara etkileyici ve akıcı kitap, insanı kelimelerin takdir edilesi bir kullanımıyla karşılaştırıyor. okurken yazarın zekasına hayran kalmamak elde değil. en etkilendiğim kitaplardan diyebilirim.
adam yazmış arkadaş. tek solukta okudum. okuyun, hediye alın birilerine bu kitabı.
ve kitapta en aklımda kalan en güzel söz bana göre ; Aşıklar pembe panjurlu evi aşıp, bir aşk şehri hayal etmeliler.
Çıktığını duyduğum ilk günden beri almak istediğim kitaptı. Erteleye erteleye, unuta unuta bu güne kısmet oldu ancak.
Karanfil caddesi'ndeki Dost Kitabevi'ni bilirsiniz. Girdim oraya. Hiç incelemediğim kadar kitap inceledim. Sırasıyla gidiyordum: yeni çıkanlar, duygusal, polisiye, rus edebiyatı, ingiliz edebiyatı, türk edebiyatı... Bir süre klasikleri incelemiş, yoluma devam ediyordum ki kitabı görmemle kalbimin mutluluktan hızla atmaya başlaması bir oldu. Işte ertelediğim gün gelmişti. Kitabı elime aldım ve kapağındaki görüntüye bakıp gülümsedim. Bir kitap daha alıp çıktım ama metroya inen merdivenlerden hoplaya zıplaya inesim geliyor... Nasıl mutluyum düşünün. Metroda açıp okumaya başladım. Ve ben, hiçbir kitabı bu kadar hevesli almamıştım.
'' benim yaşımda aşk kimin kollarında ölmek istediğine kara vermektir, aslında her yaşta öyledir '' gibi muhteşem tespitleriyle son yıllarda yayınlanan güzel romanlardan birisi. giderek bitme noktasına gelen türk edebiyatına yeni bir soluk getirdiği muhakkak. murat menteş in kendine has üslubuyla otobanda giden bir otomobil hızında okunacak kitap bittikten sonra uzun bir süre etkisinde bırakıyor.