sunduğu programın isminin " her açıdan " olmasına rağmen konukları ve konuları sadece "akp muhalifliği" olan estetik mucizesi botoks yıldızı "sözde" tarafsız yazar.
iyi ki aynı fikirlere sahip değiliz dediğim kadın. şayet aynı fikirlere sahip olduğu insanları fikirlerinden soğutabilecek derecede saçmalayabilen biridir.
programı bir demokratın ,cumhuriyetçinin sinirlerini bozarken bir darbeci rahatlıkla izleyebilmektedir .
konu başlıklarının hepsi akp karşıtıdır .
misal;
"ak parti ekonomiyi ne kadar batırdı"
"şeriat kaç seneye gelir"
"pkk ile mücadele konusunda hükümete 0 dan -100 e kadar puan verecek olsanız kaç verirdiniz?" gibi.
sunuculuğunu yaptığı "her açıdan" adlı programı bugün itibariyle sona ermiş olan gazeteci. programın aydın doğan'ın isteği üzerine kaldırılmış olduğu söyleniyor ancak bu kadar çok rating alan bir programın kanal sahibi tarafından ortada hiçbir sebep yokken kaldırması, altın yumurtlayan tavuğu kesmekten farksızdır. bunun ardında kimin ya da kimlerin olduğunu anlamak çok da zor değil açıkçası; demokrat diktatörlerimiz.
umarım ruhat mengi yakın zamanda yeniden ekranlardaki yerini alıp yobazların canını sıkmaya devam eder.
oray eğin'in de kendisine "ruhat mengi'nin kellesini kim istedi?" başlıklı bir destek yazısı bulunmakta: http://aksam.com.tr/2010/...ellesini_kim_istedi_.html
izledikce Allah ım TV de siyaset içerikli program yapmak kimlere kalmış
eş durumundan yazar olanlar bile evrilmemiş beyinleri ile neler zırvalıyorlar dedirtesi kadın.
bu ne hırs, bu ne seviyesizlik, bu ne deli saçması ve bu ne lan denilesi durum.
ayşe armanın hakkında iflah olmaz sıkıcılıkta bi kadınsınız dediği ve hayatındaki en yerinde tespiti yaptığı sıkıcı, fenalık getiren, gıcık, sinir bozucu yazar.
Eskiden gazetelerin pazar eklerinde moda sayfalarında arzı endam ederdi. (Ruhat Biliktan)işi gücü giyim süs ve püstü. Eş kontenjanından gazeteci yazar oldu demiyeceğim. Yazar yapıldı. Eh bizde beğenerek okuyor ve izliyoruz. Çaresiziz.
çok sevilen, en azından sayılan bir gazeteci ama aldığı konukların laflarını çok kesiyor yahu bir konuşturmuyor belki de yapısından kaynaklanıyordur bilinmez, çok panik.* ayrıca yaptığı program da diğerlerinden çok farklı söylenemeyenlerin söylenmesi açısından.
kemal kılıçdaroğlu nu programına demir baş olarak atayan onun her söylediğine emme basma tulumba gibi aha da aynı benim dediğimden tarzı baş sallayan her fırsatta islami değerlere siyaset üzerinden saldıran kendi fikirlerini savunmayan bir konuk gördüğünde hemen ama efendim bıdıbıdıbıdı diye lafını kesen şimdi reklama gidiyoruz diye çemkiren saygısız subjektif sözümona gazeteci.
her zaman aklın te bilimin ışığından bahseden ama programına konuk ettiği akademisyenler kendisiyle aynı fikirde olmayınca çocukça kaprisler yapan gelişmemiş zihin. ismini bir türlü hatırlayamadığım bir uluslararası ilişkiler ya da sosyoloji profesörü vardı programında, adam dedi ki 'araştırma yaptık, türkiye'de başörtüsü takma oranı git gide düşüyor. bir islam devleti kurulmasını isteyenlerin oranı %8 ve bu oran azalıyor.' peki ruhat mengi ne dedi 'olur mu efendim, her gün sokaklarda başörtülüler, çarşaflılar görüyoruz, eskisinden daha çoklar.' bilimi rehber alan aydına bakın hele, diğer adam binlerce insanı kapsayan, bilimsel kriterleri karşılayan bir araştırma yapmış, hanımefendi onu kabul etmiyor, kendi gözlemlerini geçerli sayıyor.
'bir kokona gazeteci olsa nasıl olur' sorusunun tek cevabı, lise bilgileriyle atatürk ve cumhuriyeti savunan, karşı fikirlere tahammülsüz, kocasından torpilli kiralık kalemdir.
kendisine verilen emek uludağ sözlüğün en kötü yazarına verilse pulitzer ödülü alabilir.nişantaşı kafelerinde oturan herhangi birini işin içine sok bu kadar ''gazetecilik,moderatörlük'' yapar.