ruh adam öyle böyle bir eser değildir, okunacağını bilsem de hakkında paragraflarca yazı yazsam.
Lakin okunmayacaktır.
yine de bir şeyler yazmak gerekli
bu eseri, anlamak her baba yiğidin harcı değildir.
Kitabın başında Mete Han'ın yiğidi burkay vardır, o aşkı için yaptıklarından ötürü lanetlenmiştir lakin bu laneti yüzeysel olarak herhangi biri anlayabilecekken derinlemesine ve içselleştirerek sadece ve sadece Türk kültürünü, türk töresini yüreğinde taşıyan yiğitler delikanlılar anlayabilir.
Ayşe Pusat'ın eşine olan bağlılığını da.
Şeref'in hayal kırıklığını da
Türk kültürünü içerisinde yaşatan Türkler anlayabilir.
Ama her şeyden öte Selim pusat'ın hayatındaki çelişkileri, sonlarına doğru Tanrı'nın muhakemesi anındaki hissettiklerini...
başına bir aşk yüzünden gelen her türlü onursuzluğu, ama onu bu onursuz aşka iten koşulları, boşluğu.
Selim Pusat'ın onursuz da olsa güntülü'ye olan aşkı roman boyunca uzun uzun anlatılır lakin
geri gelen mektup şiiri tek başına o aşkın büyüklüğünü ve güzelliğini dünyadaki bütün kurgu aşklardan da öte etkileyiciliğini özetler. her ne kadar onursuz da olsa!
Gerçi şuan yeni bozulmuş nesil ıssız adam izleyip ona ağlayıp Aşk denen olguyu yorumladığını sanıyor.
Lakin bu roman Güntülü'yle Selim Pusat'ın aşkından öte romandır. çünkü onların aşkı aslında dünyevi zevklerin derin bir sembolizmidir. asıl anlattığı ise Sadece ve Sadece Türkler tarafından anlaşılabilir.
--spoiler--
Leyla, selim pusat'a
okurken ulan bu "yek" neyin nesi diyeceğiniz 2000 yıllık bir aşkın gizli kalmış öyküsü. evet romanın içinde bir de öykü var. atsız'ın edebi şahaserlerinden birisidir.
kişisel yorum: ben kitabı okuduktan sonra hep ayşe pusat gibi bir evdeşim olsun istemişimdir. karşılıksız sevmek, saygı duymak, destek olmak ne demektir görülesi bir karakterdir. bence her türk kızı örnek almalıdır ayşe pusat'ı.
sonlara gelindiği zaman tanrının huzurunda yargılanıyormuş gibi selim pusat hakkında peygamberlere, büyük komutanlara, tanıdıklarına süaller sorulması zaten tabiat üstü olan bazı olayların iyice abartılması, kitabın nefessiz bir şekilde bitmesine sebep olmuştur.
sevdiğime seveceğime bin pişman halde kitabın son sayfalarını okurken nefsimi birazda olsa terbiye edebileceğimi anlamışımdır. ayşe pusat gibi bir eşim, güntülü gibi bir kızım olsun yeter. şerif de bizim aile dostumuz olsun, yek i de şöför olarak çalıştıralım bu hikaye bende böyle bitsin. mutlu olalım.
içinde etkileyici şiirler de barındıran, önyargıya kurban giden enfes bir kitaptır.ruh adam, türkçülük fikrini benimsemiş bir yazarın romanı değil de, sol görüşü benimsemiş birini romanı olsaydı, mütiş bir popülariteye sahip olacaktı muhakkak.
ayrıca şöyle bir yaşanmışlığa vesile olmuştur
kitap, liseye giden kardeşime, edebiyat öğretmenince ödev olarak verilmiştir. bu durum diğer öğrentmenlerce büyük tepkiyle karşılanmıştır.edebiyat öğretmeni, öğrencilere ırkcılık fikrini benimsetmeye çalışmakla suçlanıp, kitabın okunması engellenmiştir. durumu haber etmeye çalıştıysak da başaramadık.ne yapalım artık, burdan kınıyorum bu öğretmenleri.
atsiz'in ruhlari sarsan romani. tarihi romanlarindan bile daha guzeldir. ustad bu eserinde yasamanin tek gayesini askerlikte bulan, ordudan siyasi fikirleri sebebiyle uzaklastirilan selim pusat isimli subayin bir bakima kendiyle olan hesaplasmasini konu ediniyor. ogretmen olan esi ayse'nin ogrencilerinden biri olan guntulu'ye olan aski aslinda 2000 yillik huzunlu bir askin hikayesidir.
atsiz'in siyasi kimligi bir tarafa birakilarak okunmasi gerekir. netekim eser genel hatlari ile siyasi bir fikir gozetmeden kaleme alinmistir. ustad'i begenin begenmeyin bu kitabi mutlaka okumalisiniz derim.