rubai

    25.
  1. uğrundA dertlere düştüğüm sevgili,
    bir başkasına tutulmuş, o da dertli,
    derdimin dermanı kendi derdinde,
    hekim hasta olunca kime gitmeli?
    14 ...
  2. 11.
  3. sarılıp yatmak mümkün değil bende senden kalan hayale
    halbuki sen orada şehirmde gerçekten varsın etinle kemiğinle
    ve balından mahrum edildiğim kırmızı ağzın, kocaman gözlerin gerçekten de var
    ve asi bir su gibi teslim oluşun, ve beyazlığın öyleki dokunamıyorum bile

    (bkz: nazım hikmet ran)
    (bkz: rubailer)
    5 ...
  4. 28.
  5. dörtlük anlamına gelir. (bkz: rabia) büyük üstadları çoktur. bir örnek vermek gerekirse:
    sepet sepet yumurta
    bu ne güzel gül
    ben seni çok sevdim
    yaşasın 23 nisan. dizeleri örnektir.
    5 ...
  6. 6.
  7. bir orhan veli şiiri. şöyledir:

    RUBAi

    Ömrün o büyük sırrını gör bir bak da
    Bir tek kökü kalmış ağacın toprakta
    Dünya ne kadar tatlı ki binlerce kişi
    Kolsuz ve bacaksız yaşayıp durmakta.
    3 ...
  8. 1.
  9. arapçada 4 ile alakalı demek olan söz. türkçede dörtlük.. 1. 2. ve 4. mırsalar kafiyeli olup asıl anlatılacak durum son dörtlükte verilir.örnekler için (bkz: ömer hayyam) (bkz: mevlana) (bkz: nazım hikmet)
    3 ...
  10. 21.
  11. Aruz ölçüsünün belli kalıplarıyla yazılan dört dizelik nazım biçimi. Uyak düzeni genellikle AAxA biçimindedir. Bütün dizeleri birbirleriyle uyaklı olan rubaiye ise "rubai-i musarra" denilmiştir. Rubai vezinleri de denilen aruz kalıplarının sayısı 24' tür. Bunlar 12' şerlik iki kümede toplanmıştır. Türk edebiyatında mef'ûlü parçasıyla başlayan ahreb kümesinin yalnız dört kalıbı kullanılmıştır. Genellikle felsefî, düşünsel temleri işlemede kullanılan rubai biçimi Arap ve Türk edebiyatına iran edebiyatından geçmiştir. Farsçada bir adı da, "terane" dir. Arap edebiyatında ise "dübeyt" (iki beyit) terimiyle karşılanmıştır. Arapça olan rubai sözcüğü "dörtle ilgili, dörde ilişkin" anlamındadır; çoğulu "rubaiyat" tır. Rubai biçimini ölmezleştiren Ömer Hayyam (11. ve 12. yüzyıl) olmuştur. Yanlış olarak bir aşk ve şarap şairi sayılan bu iranlı şair, yaşama bakışıyla bir yaşam felsefesi geliştirmiştir. Türk edebiyatında 12. yüzyıldan başlayarak rubai biçiminin kullanıldığı bilinmektedir. Ama rubai, gazel, kaside, mesnevi biçimleri ölçüsünde yaygınlaşmamıştır.
    (bkz: ömer hayyam)
    2 ...
  12. 2.
  13. ar. dortluk. cogulu rubaiyyat.
    isminden de anlasilacagi uzre dort misradan olusan siir formuna verilen isimdir rubai. ancak bununla kalmaz; o dort misrada sair ne anlatmak istiyorsa baslamali gelistirmeli ve bitirmelidir. her rubai kendi icinde tam bir mana iceren bir butundur. yani uzun bir siirin dortlukleri degildir bu.
    rubai yazmis pek cok insan yoktur ancak sadece rubaiyyatiyla meshur olmus daha da az kisi vardir.* (bkz: omer hayyam)
    2 ...
  14. 5.
  15. nazım hikmet'ten bir rubai:

    bu bahçe, bu nemli toprak, bu yasemin kokusu, bu mehtaplı gece
    parıldamakta devamedecek ben basıp gidince de,
    çünkü o ben gelmeden, ben geldikten sonra da bana bağlı olmadan vardı
    ve bende bu asrın sureti çıktı sadece...
    1 ...
  16. 7.
  17. çağdaş bir örneğini turgut uyar'ın şöyle verdiği şiir türü:

    haydi ben geldim oturup konuşalım ey gök
    bütün altın tarlası bütün komşularımla
    tarla tapan ırgat esnaf bütün komşularımla
    in dolaş bir yerlerde buluşalım ey gök
    1 ...
  18. 9.
  19. tek bentle kurulmuş nazım şekilleridir. bu bent dört mısradan oluşur. bazı kaynaklarda dü-beyt olarak da geçer. bunun sebebi bazı çevreler tarafından iki beyitten müteşekkil bir nazım çekli olarak görülmesidir.
    iran'da doğmuş olan bu nazım şekli a-a-x-a şeklinde kafiyelenir. bu yönüyle de manilere benzer.
    ahrem ve ahreb olmak üzere iki aruz kalıbı ile yazılırlar. kimi rubailerde her mısrada ayrı vezin kullanılır.
    genel olarak, aşk, meclis, meclisteki unsurlar ve ağlenceyi konu edinirler.
    rubailerde genellikle mahlas kullanılmaz ve söylenmek istenenin özü verilir.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük