artık kabak tadı veren, rezil uygulamalar bütünüdür.
mesela en basitinden kemal sunal filmleri.
30-40 sene o filmlerdeki; " it, eşşekoğlueşek, hastir lan, puşt " gibi ifadeler, sansürsüz yayınlandı.
kimsenin ne ahlakı bozuldu, ne de küfürbaz oldu.
lakin rtük akp zihniyeti ile kadrolaşınca, anında akp demokrasisi ve adaleti ile kavrulmuş olduğundan olsa gerek hemen ahlak ve etik diyerek bunları çat diye sansür uygulaması başlattı.
hatta bok ifadesi ile bipli artık.
ee daha önce deniz feneri sanığı ve görevi kötüye kullanmaktan hapis cezası alan ve şimdi ise etiler halkını ahlaksız ilan eden bir başkan olursa kurumun başında, doğaldır.
bu laflardan öte zaten sigara sansürü de var.
sigaraya saçma sapan sansür koyarak, daha fazla sigarayı belli olmasına mı yanarsınız, ekrandaki o çirkinleşen görüntüye mi, yoksa pofur pofur dumanın görünmesine mi insan karar veremez.
ayrıca yine başka rezil bir sansürü green street hooligan filminde görmüştüm.
bunların bir sahnesi vardı. kavga ediyorlar falan.
hali ile yüzleri, gözleri dağılıyor, kanıyor.
lakin ekranda puslu görünmeye başladı. lan dedim ben mi dayak yedim. *
ancak rtük o kan sahnelerini, kaşı yarılmış yüzleri bile sansürleyecek kadar sapıtmıştı maalesef.
insanı kıtır kıtır kesen haberleri ve filmleri yayınladığı sürece hiçte s*kimde olmayan sansür. adamların aklı neresinde anlamadım gitti.
filmde adam silahıyla birini vuruyor onu kabbak gibi gösteriyor(çocukların ruh sağlığı olumsuz etkilenmiyor ya bundan) ama sigarayı buğulandırıyor *mına koyiim. dikkatim dağılıyor filme konsantre olamıyorum lan rtük. yapma şu haltı.
akıl ve mantıkla halledilir. yeter ki aklınızın ekseni değişsin.
işine gelmeyeni sansürlemez bu kurum. mesala samanyolunda insanın psikolojisini bozan mistik programlar var. adam ölüdğü gibi dumanlarla dolu bir ortama gidiyor bunu göstermek bile günah aslında. öbür dünyada olan bir şeyi cisimlemek günahtır çünkü gören kimse yoktur bu fani dünya da.
çağ dışı kalmış uygulamalar yapan bir kurumdur. biz çocukken neler vardı tvde bizim ahlakımız bozuldumu. hepsi sadece bir kişinin amacı için yapılan koyunlaştırma işidir. gelişmiş bir ülkeyiz diyoruz ama diğer gelişmiş ülkelerdeki gibi tv anlayışımız bile yok. her halta sansür. kusura bakmayın ama biz arabistan değiliz.
"siz salaksınız, medyayı kontrol edemezsiniz, o kadar beyinsizsiniz ki medyadan gördüğünüz, duyduğunuz her şeye inanır, uygularsınız"ın eyleme dökülmüş halidir. "eğitmek" yerine "yasaklama" zihniyetine sahip kurumdur.
lan, it gibi kelimeleri duyarak ahlakı bozulacak çocuğun, "ananıda al git" i duyunca neleri bozulur kim bilir. önemli olan kelimeler değil, bunların iyi yada kötü olup olmadıklarını bilmektir. kötüyü bilmeden iyiyi öğretebileceklerini sanan boş bi kurumdur. sigara görüntüsünü yasaklıyarak özendiriciliği azaltacaklarını sanan, sigara kullanma oranının, görüntülerin yasak olmadığı dönemden daha fazla oldugunun farkında olmayan kurumdur. kötüyü gizleyerek iyiye yöneltme gibi saçma bi yöntem.
yanlıştır. sansür konusunda son dönemlerde sigara oldukça tartışmalı bir konumda. buzlama yöntemi tüm olayı çirkinleştiriyor, cnbc-e'nin yaptığı gibi çiçek koymak ise gülünçleştiriyor. azıcık zekası olan insan, orada sansürlenen şeyin sigara olduğunun farkındadır. niye boşuna uğraşıyorsunuz? hem ülkede daha önemli olaylar var, yasakçı zihniyetini kullanabileceğin ve uygulayabileceğin; her yıl bilmem kaç bin kişi ölüyor trafik kazalarında. hız konusunda katı bir yasak getirip, cezasını uygulasan, insanların hayatları kurtulsa mesela, daha iyi olmaz mı?
bu amcaların kim oldukları halk tarafından bilinmez. Bilirkişi vasıflarının nereden kaynaklandığı sorusunun cevabı yoktur. Hangi estetik algı, hangi sinema gözü, hangi eğitimdir kardeşim? Neye göre karar verir ki bunlar? Sevişme sahnelerine kıl olan bu amcalar bilmezler mi ki bu millet ailece soluksuz aşk-ı memnu izler? Hangi ahlakın takipçisisin necisin birader?
en son teke tek programına sansür uygulamıştı akıl almaz bir şekilde.
akp zihniyeti ile dolunca bu kurum, her akp zihniyeti ile dolan kurum gibi demokrasiyi, hukuku ayaklar altına alan; özgürlüğü ayaklar altına alan kararlar almaya başlamıştır.
zamanında kemal sunal filmlerini rtük tehlikeli diye gece 12'de yayınlatıyorlardı. hiç unutmam atv'de meraklı köfteci filmini izlemiştim uykulu uykulu. filmi tamamlayamamıştım zaten uyumuşum. o film kemal sunal hayattayken son izlediğim filmdi, 3 temmuz 2000 pazartesi günü ne yanmıştım beee. hiç unutmam...