"Mal bildiriminde de çok dikkatli olunmalı. Böyle giderse görev alacak il ve ilçe başkanı bulamazsınız. Bu konularda ekonomiyi dikkate alarak karar verilmeli."
neden böyle diyor? zira hükümet şeffaflık adına mal bildirim zorunluluğunu genişletmeyi planlıyor. e peki ne var bunda tepki gösterecek? namuslu insan mal bildirimi yapmaktan gocunur mu?
ne diyeyim? rte'nin ekibini davutoğlu'dan iyi tanıdığı şüphesizdir. adamları adına gocunuyorsa vardır bir bildiği...
ima değil aleni söylemiştir. ve bir cumhurbaşkanı çıkartılacak bir yasanın etkileyeceği partiyi uyarmıştır. tamam kapalı kapılar ardında yönet yine akp'yi lakin halkın gözünün içine soka soka bunu yapma. bu uyarı chp, mhp'ye mi yapıldı? bu şu demek. sen eğer mal bildirimini zorunlu kılarsan adam bulamazsın çünkü gelen çalmak için geliyor.
"bundan daha güzel bir itiraf olamaz" diyeceğimiz ifadedir.
evet ima değil resmen itiraf olmuştur bu konuşma. açıkçası bu ikili arasında daha samimi bir konuşma geçmiştir fakat basına bu şekilde yansıdığını düşünmekteyiz. o diyalog büyük ihtimalle şöyle olmuştur:
a.d:
- abi(rte) diyorum ki şimdi seçim öncesi bi şeffaflık olayına girelim, bizimkiler(seçmen) hemen yer bunu. mal varlığı beyanında bulunsun yönetim kadrosu.
r.t.e:
- ya kafayı mı yedin sen ahmet? adamlar o kadar parayı nerede sıfırlayacaklar da mal beyanında bulunacaklar? hepsine verdik ihaleyi verdik ihaleyi, adamlar bizden zengin oldu. sormazlar mı bu kadar para nereden geldi diye? saçmalama.
a.d:
- yok abi şey yani biraz bekleyeceğiz, eritsinler. eşe dosta dağıtsınlar güzelce sıfırlasınlar, hani sen ettiydin ya. sonra yaparız diyorum. iyice fakir görünsünler.
r.t.e:
- yahu dur şimdi onun sırası değil, küstürme adamları, şimdi yok yere trilyonları saklayacak yer aratma. az dur bir yolunu buluruz, ben anlatırım onlara nasıl sıfırlayacaklarını. sonra şey edersiniz mal beyanı falan.
a.d:
- tamam benim güzel abim, canım abim. nasıl haykırdım ama fransa'da di mi?*