tüyü bitmemiş yetimlerin, toprağından edilmiş çiftçilerin, evlerinden kovulmuş mazlumların, maaşına zam alamamış ve ezilmiş işçinin, memurun, kadro yalanıyla aldatılmış taşeronların, özelleştirilen iş yerinden işsiz kalmış kamu çalışanının, paralelci diye yaftalanıp işinden edilmiş ve hatta suçsuz yere hapse atılmış polisin, hakimin, savcının; mütemadiyen her gün beddua ettiği rte'nin hala hayatta olması durumunda bu edilen beddualara ne olduğu sorusudur. ya dualar semaya giderken yolda başına bir şey geliyor, ya da makamı mahmutta itibar görmüyor.
bir zamanlar dost meclisinde gündeme getirdiğimiz soru. hemen hemen edilen beddua ile hayr dua sayısı eşit ki denge muhafaza edilip bir aksiyon yapılmıyor.