büyük tehlike atlattık. rte (bu seferlik sucukçu muhasebecisi demeyeceğim) gerçekten cesur bir kimse olduğunu gösterdi. darbeciler çevrede, uçakları havadayken atatürk havalimanına uçmayı göze almak büyük cesarettir.
tabi darbeyi önlemek için sokağa çıkanların da hakkını teslim edelim. yaptıkları, ettikleri, gösterdikleri fedakarlık ortada... tabi aralarında her kesimden yurttaş var ama çoğunun yandaş olduğu da bir gerçek.
şimdi sıra geldi eleştiriye. özeleştiri ile başlayalım:
o gece sokağa çıkmadığım için pişman mıyım? kısmen... şöyle ki biz kemalistler hem rte, hem de yandaşları tarafından itilip kakılmaktan, ötekileştirilmekten bezdik. daha dün bugünün darbecileriyle bir olup, insanlarımızın üstünde tepinilmesinden, dediklerimizin dinlenmemesinden, uyarılarımıza "sizden akıl öğrenecek değiliz. biz biliriz biiizzz" diye karşılık verilmesinden bıktık. kırgınız, üzgünüz... bakın daha darbe girişiminin üstünden iki gün geçmeden topçu kışlasını doladı diline! ama itiraf edeyim, yine de sokağa çıksaydım daha iyi olurdu.
eleştirim ise şöyle:
bir liderde bulunması gereken niteliklerden birisi cesarettir ki o nitelik rte'de var. fakat ondan kat be kat önemli olan diğer bir nitelik, yani üstün basiret kesinlikle yok. neden böyle dediğimin sebeplerini izah etmeme gerek var mı? yok tabi... şunu bilin ki her ülkede cesur insan bol miktarda bulunur fakat ülke yönetmeye yetecek basiret, dirayet, eğitim, birikim ve kumaşa sahip insanlar hiç de o kadar çok değildir.
bugün herkes rte'yi tebrik ediyor (ya da etmeli), ben de tebrik ediyorum. fakat bana göre hem kendisinin, hem de yandaşlarının külahlarını önlerine alıp bir düşünmeleri gerekir: rte herkesi sokağa çıkmaya davet etti, kendisini de öne attı, sonuçta iyi yaptı eyvallah... ancak yaptığı şu anlama gelmez mi:
bana oy verdiniz, devletin tüm kurumlarını, askerini, polisini, istihbaratını bana teslim ettiniz ama söz konusu iğrenç darbeyi zamanında öğrenip, gerekli tedbirleri almayı başaramadım. daha da kötüsü beni aylarca, yıllarca uyaranları da kemalisttir diye dinlemedim. sonuçta ey halkım işte çok sıkıştık, buyurun sokağa da hem beni, hem vatanı kurtarın!
bu durumda aklı başında bir yandaşın, "eyvallah kurtaralım kurtarmaya da ben sana memleket bu hale düşsün, seni ve vatanı kurtarmak için sokağa dökülmek zorunda kalayım diye mi oy verdim? açıkça görülüyor ki ehil değilsin" diye düşünmesi lazım gelmez mi?
hoş, olmaz ama, şu sıra rte gitmek istese ve bana sorulsa "gitmesin" derim. zira fetönün üstüne bu sefer çok sağlam gidiyor, başkasının bu kadar iyi iş çıkaracağını sanmıyorum. fakat umarım siyasi hırsları şu anda yürüttüğü milli görevin çığırından çıkmasına, aşırıya gitmesine sebep olmaz.