Sokak röportajında AKP politikalarını eleştiren Rizeli Mehmet Ali Sancaktutan hakkında cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla soruşturma açıldı. Sancaktutan tehdit mesajları aldığını ve köyden çıkartılmak istendiğini açıkladı.
çok yanlış muamele edilmiş vatandaştır. devletin en önemli misyonlarından birisi de kendi ülkesinin vatandaşının güvenliğini sağlamak, onun mülkiyet haklarını korumak ve ifade özgürlüğünü bağımsızca kullanabilmesini sağlamaktır. bu haberle anlaşılmaktadır ki bu hükümetin değişmesi lazımdır. kendi vatandaşının haklarını kullanmasına izin vermeyen devlet devlet değildir.
Arkadaşın biri olaya binaen ''Hükümet değişmelidir'' diyor.
Köyünden kovulan vatandaşı hükümet kovmadı ki, kendi
köylüleri kovdu.
Bence köy değişmelidir..
Sokak röportajında iktidarın ekonomi politikasını eleştiren Mehmet Ali Sancaktutan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret iddiasıyla ifadeye çağrıldı. Sancaktutan, "Adalet arıyorum, hakkımı arıyorum" dedi.
"Ülke gündemine dair ekonomi üzerine konuşma yaptım. Bu konuşmamda kesinlikle Cumhurbaşkanımız dahil kimseye hakaret içerikli kelimeler kullanmadım ve kullanmam. Amacım ülke ekonomisinin bozuk olduğunu, durumumuzun kötü olduğunu belirtmek amaçlı tepkimi vermekti. Konuşmam dinlendiğinde konuşmanın suç olup olmadığını Yüce Türk Adaletinin savcı ve hakimlerine bırakıyorum ve onlara güveniyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedim. Ardından hakkımda serbest bırakılma tutanağı yaptılar ve emniyetten ayrıldım"
"Şimdi sosyal medyadan bana tehditler yapılmaya başlandı. Küfürler hakaretler devam ediyor. Çocuklarıma kimse ile konuşmayın dedim. Bu tepkiler sonrası hayatımdan açıkçası endişelenmeye başladım. Bana hakaret eden küfür edenleri tespit edip suç duyurusunda bulunacağım."
"Ailem tehdit ediliyor. Bu akşam evim kurşunlanırsa bunu AKP'liler yapmış olacak veya talimat alıp yapacaklar. Beni köyden kovmak istiyorlar, nereye gideceğim gidecek yerim yok. Ben adalete güveniyorum. Bu konuştuklarımdan dolayı cezaevine girersem, birileri çocuklarıma ekmek getirir gam da yemem. Ben isterdim ki Cumhurbaşkanım çıkıp "Nedir bu köylümün derdi, zoru sorun bakalım" demeliydi. içişleri Bakanı kocaman içişleri Bakanı benim gözaltına alınmam için talimat veriyor. Yazıklar olsun. Ben ne ettim? Hakkımı aradım. Birileri, iktidara yakın cepleri doldururken biz açız. Çayımızı satamıyoruz aldığımız maaşlar kredi borçlarına derdimizi anlatmayalım mı? Bu nasıl bir ülke oldu? Cumhurbaşkanımız sesini yükseltiyor ülkenin yüzde 50'sini yok sayıyor. Artık bunaldık. Geçinemiyoruz. Evde dört çocuğum da işsiz. Ben adalet arıyorum, hakkımı arıyorum"