her şeyin farkında olan yazar beyanatıdır. tayyip geldi ve türkiyedeki oyunları "ben bu oyunu bozarım" dedi ve bitirdi. dış devletlerin oyunlarını da üstün bir gayretle hala deviriyor. anlayın bunu.
oynanan demokrasi oyununu bozarak parlamentoyu rafa ; israil döllerini şaha kaldırdı. biz anladık, siz de başınıza geleceği anlayın mk. (bkz: yahudi soykırımı türkiye 2015)
yazılmış bakınız olarak ama ben asıl öyküyü eklemek istedim. lütfen:
--spoiler--
Ülkenin birinde giyimine düşkün,kendini beğenmiş bir kral varmış.Kendini çok akıllı sanan kral,giyim kuşamdan başka bir şey düşünmezmiş.
Günlerden bir gün komşu ülkenşn kralı kendisini ziyeret etmek istediğini bildirmiş.Elbette ki,bizim kralın ilk aklın agelen yine ne giyeceği olmuş.Hemen adamlarını çağırtmış
-"Tüm dünyaya haber gönderin"demiş."Öyle bir elbise istiyorum ki,dünyada bir eşi daha olmasın.Bana böyle bir elbise dikecek terziyi zengin edeceğim.Misafirlerimi karşılarken bu elbiseyi giyeceğim."
Kısa bir süre sonra,haber her yana yayılmış.En iyi terziler,ellerindeki kumaşlarla,saraya gelmişlerHepsi yapacaklarını krala anlatıyormuş.Ama kral anlatılanlardan hiç birini beğenmiyor;
-"Çok daha güzel olmalı!"diyebağırıp duruyormuş.
Sonunda çok genç bir terzi çıkmış kralın karşısına.
-"Sen ne getirdin bakalım"diye sormuş kral.Trezinin genç ve tecrübesiz duruşu kralın umudunu iyice kırmış.
-"Benim getirdiğim çok özel sevgili kralım"demiş genç terzi."Size öyle bir kumaş dokuyup,öyle bir elbise dikeceğim ki,sizden önce kimse böyle bir elbiseyi giymemiş olacak."
Kral bu sözlere çok şaşırmış.
-"Ancak bir şartım var"demiş genç terzi."Giysiyi bitirene kadar işimize hiç kimse karışmayacak."
Kral aradaığını bulmanın sevinciyle kabul etmiş bu şartı.Hemen iki kese altın verip;
-"Çabuk olun o zamana!"diye emretmiş.
Genç terzi hemen başlamış çalışmaya.Ertesi gün iki kese altın daha istemiş kraldan.Kral hiç itiraz etmeden vermiş altınlarını.Aradan günler geçtikce,kral gençterzinin dokuduğunu söylediği kumaşı merak etmiş.Sonunda dayanamayıp,çalıştığı odaya girmiş.Genç terzi tezgahınbaşında harıl harıl çalışıyormuş.Kral sessizce bir süre izlemiş,bir şey göremeyince;
-"Demek bunca zamandır boş oturdun ha!"diye kükremiş."Kese kese altınları ben boşun amı verdim sana!"
Terzi sakin ve kendinden emin;
-"Saygıdeğer kralım"demiş.Bu kumaşı sadece akıllı insanlar görebilir.Bakın ne kadar da güzel oldu.Öyle değilmi?"
Kral ne diyeceğini şaşırmış.Aptal durumuna düşmemek için;
-"Evet evet çok güzel"demek zorunda kalmış ve hızla çıkmış odadan.
Kralın elbisesi şehirde kualktan kulağa dolaşır olmuş."Sadece akıllılar görebilir!"insanların merakı bunu duydukça dah açok artıyormuşSonunda tören günü gelmiş.Halk toplanmış,hazırlıklar bitmiş.Terzi kralı soymuş ve gerçekten varmış gibi üzerine bir elbise giydirmiş.Sonrada karşısına geçip;
Kral genç terzinin bu iltifatları karşısında,aynada gördüğü çıplak bedene hiç aldırmadan;
-"Eline sağlık,çok güzel olmuş"demiş.
Kral yeni elbiseleri ile çıkmış saraydan.Dışarda toplanan halk kralı çıplak görünce çok şaşırmışlar.Ama kimse cesaret edip krala gerçeği söyleyememiş.Birden küçük bir çocuk haykırmış;
-"Kral çıplak!"
Ardından cesaretlenen halk,gülmeye başlamış.Kral geç de olsa gerçeği böyle acı bir şekilde anlamış.
suriyelilere sınavsız giriş sağlayan
oğluna düzinelerce gemicik alan
ülkeyi soyup soğana çeviren mi oyunu bozuyor ? kusura bakma ama senin anneni sikesim geldi çocuk
üstün zekadan kastın ne olduğunun merak edildiği mevzudur. ülkenin okumuş ve görece olarak aydın sayılabilecek kitlelerine bakıyorsun hepsi muhalif. mitinglere giden kitlelere bakıyorsun 2 kelimeyi bir araya getiremiyor bir çoğu. inanmayan yenikapı alanında miting olacağı zaman gelsin yanıma bizim evden orası 5 dakika mesafe insanlar oraya giderken bizim mahalleden geçiyor gözlemleyelim beraber hal ve hareketlerini.
yani bu üstün zeka bizim bildiğimiz bir şey değil demek ki ters orantı sonucu bulunuyor sanırım. misal değerler çok düşükse üstün zekalı ortalama veya üstüyse düşük zekalı olunuyormuş..
neye göre kime göre üstün diye düşündürür. ben hiç okumuş, kültürlü bir akpli görmedim nerede okumamış, cahil, allah kitap deyince karşısındakini ulu zat zanneden var akpli. velhasıl üstün zekanın anlayabildiği insanı pkk, feto falan kandırmış (yersen).
doğrusu doğru anlamak üstün zekalıların işidir.
anlamakla doğru anlamak arasında ince bir çizgi vardır.
ayrıca dağların ardında s.... giden bir patika vardır.