demokrasiyi araç olarak kullanan, ananı da al git deyip şehitten geçilmezken askerliğin yan gelip yatma yeri olmadığını vurgulayan, oğlunun gemiciğiyle fersah fersah açılan, inönü'yü hitler'e benzeten, şeyhlerin eteklerinin altında debelenen, bana oy atmazsanız sizin şehrinize hizmet götürmem diyen, tek adam olmak için çabalayan, anayasayı kendi bağnaz ideolojisi doğrultusunda değiştirmeye çalışan, demokrasi-açılım adı altında ülke insanlarını birbirine düşüren ve yine bu kapsamda "kahvaltıcıklar" düzenleyen, amerika'nın gölgesinde yaşayan, samimiyet sözcüğünü bile kirleten ve daha nicesini göstere göstere ya da alttan alta yapan birine "sayın başbakanım" diye hitap eden zihniyet yalaktır.
ondan bi farkı yoktur.
kaplancı grubunun söylemlerine benzer bir söylemdir. zamanında bana da süleyman demirel'i sen cumhurbaşkanı olarak kabul ediyor musun? sorsuna evet cevabını verince beni tekfirle, kafirlikle suçlayan insanlarla aynı bakış açısı. çünkü süleyman demirel yok masonmuş yok müslüman değilmiş gibi ifadelerle güya elinde yetki varmış da insanlara ulufe dağıtma mantığıyla cennet cehennem'e gönderen insanlarınkine benzer bir söylemdir. bu ülkede darbe yapmışlara sayın deniyor da halkın oyunu almış adama niye sayın denmiyor. en azından işgal ettiği makamdan dolayı yine söylenir. bunun onun hakedip haketmediğiyle alakası yoktur. bu ülke kimlerle guru duymadı ki. ha tabi istersen saymayın ama hitap ederken sayın.