tarihci76 dinle yavrım. şimdi birşeyler yazıp çizeceğim, belgeleriyle...
bu gece sayın başbakanımız efendimis'e hediye edilen iki adet villayı işleyeceğiz.
(http://ulu.li/uam77o )
villalarımız izmir-urla'da. birinci derece sit alanı üzerine yapılan bu villalar için ne dolaplar dönmüş inceleyelim.
villaları yapan latif topbaş.(soyadından da anlaşılacağı üzere, sayın başbakanımızın yakın çevresinden biri)
evet, bu villalar, izmir ili urla ilçesinde zeytineli mevkiinde 1. derece sit arazisi üzerine kurulmuş, bu arazinin imar durumu başbakan efendimis hazretleri talimatıyla, 3. derece sit alanına çevrilmiştir.
efendimis bu ufacık değişiklik için de hediye olarak sadece 2 adet villa almış.
yapılan villalar 1. derece sit alanı üzerinde olduğundan dolayı, eski izmir valisi bu villaları yıkmak istiyor, lakin latif topbaş başbakan'ı arayarak buna engel olmasını istiyor.
ve ne oluyor biliyor musunuz?
izmir valisi görevden alınıyor, diyarbakır'a sürülüyor, diyarbakır valisi ise izmir'e atanıyor.
şimdi, bizimkiler arazinin imar durumunu değiştiriyorlar. villalar tamam. ama bu durumda araziye komşu bölgelere de başkalarının da villa yapmasının önü açılıyor.
ama padişah efendi ve yakınları, başkalarının bu araziye inşaat yapmasını istemiyorlar. yani ayrıcalık sadece kendilerine olacak.
e bu durumda, bu yasanın bir tek onları kapsaması gerekir.
bakın bunun için de düzenlemeler yapılıyor.
burada ismi geçen osman iyimaya'nın kim olduğunu soyadından kestirmek güç olmasa gerek.
halkçı başbakan ve yakinları, milli iradeden rahatsızlık duyuyorlar, milletin koylara girmesini engellemeye çalışıyorlar. işte milli irade bu olsa gerek.
işte yönetmelik değişikliği için bürokratlara gidiliyor ve bakan bey'in değişiklikten haberdar olduğu ve bakan'ı araması söyleniyor. burada kastedilen bakan; erdoğan bayraktar...
tabi şimdi yönetmelik ve arazinin sit alanı durumu değişikliği için üniversite hocalarının bilirkişi olarak rapor hazırlamaları gerekiyor.
e ondan kolay ne var aminyum?
para her kapıyı açıyor.
evet, sırf bu villalar yapılsın diye koca koca profesörler de rüşvet yiyor.
amlarına koyayım ben onların.
neyse geçelim,
başbakan bu villaları çok istiyor. neden istemesin ki? havadar, ormanlık arazi, mavi ile yeşilin birleştiği harika bir doğa...
e işler de tamam. sit alanı meselesi falan da halledildi.
başbakan yapımda ve yayında emeği geçenlere teşekkür ediyor, "allah onlardan razı olsun" diyor. yani işin içinde allah'da var.
evet, kah güldük, kah eğlendik.
şimdi sanırım bazıları, neden hsyk'da msyk'da değişiklikler yapılıp, savcı talimatlarının polis tarafından uygulanmadığını, tünelin ucunun nasıl boklu bir yere çıktığını idrak edebilmişlerdir.
yahu, bir de çok eleştiriyorsunuz şu adamı.
koskoca başbakanın iki tane villası da mı olmasın?
oldu olacak olof palme gibi korumasız sinemaya gitsin, bunu mu istiyorsunuz allasen?
bence urla'da iki villa çok az.
ege'ye kıyısı olan her kasabada villaları olmalı sayın efendimisin.
not: bu yazının ana fikri yolsuzluk ve rüşvet olmadığıdır.
ibneliğin lüzümu yok. lütfen uzaya pozitif enerjilerimizi yollayalım.
sorun değildir, rüşvette alır, istihakta.
adam Allah diyor amk, sana ne villa aldıysa? hülogggg.
ha bu arada; yine bir protest araştırmacılığı, iyisin ya la. *
sümeyye erdoğan'ın, bir tanesinin havuzu için "yer çekimsiz ortamda muz yiyeyim ama çilek tadı gelsin" tadında tarif yaptığı villalardır. analarının ak sütü gibi helaldir. hala oylarının yüzde elli olduğunu sanan bir grup canlıya göre yalandır, iftiradır, montajdır.
