kendisine tapan, kibrini göklere çıkaran müşrik yandaşları sayesindedir.
şunun yapmayı planladığına bir bakın! suriyelilere vatandaşlık verecekmiş!
birini vatandaş yapmak o kişiyi toprağımıza, aşımıza, işimize, milli zenginliklerimize ortak etmektir.
suriyelilerin bu vatan üzerinde ne gibi bir hakkı var ki onları vatanımıza ortak edelim? öyle üç beş kişiden bahsetmiyorz, tavşan gibi üreyen tam üç milyon kipşi ve devamının gelmeyeceğinin de garantisi yok. kendi (bkz: memleketine hayrı olmayanlara vatandaşlık vermek)'nin mantığı nedir?
açıkça görülüyor ki sucukçu muhasebecisi vatanı babasının malı sanıp, gönlünün istediğine peşkeş çekiyor.
yandaşlar, bunu bu hale getiren sizlersiniz! kahve köşesinden, top sahasından aldığınız cahile bulunmaz hint kumaşı muamelesi yaparsanız, memleketinizi yönetmeye böylelerini layık görürseniz olacağı budur.
Eti senin kemiği benim mantığıyla başlayan eğitim sisteminin getirdiği siyaset anlayışının meyvesi.
Her aç bunu yemeye çalışacaktır. Çocuğunun etini verip kemiğe razı olan zihniyet elbette ülkenin taşını - toprağını yine o anlayışla teslim edecektir.
Sen malına sahip çıkmazsan biri gelir yer.
Dün Hava alanı dehşetine yol açan Fatihli emlakçının para hırsı ve aymazlığı yarın bu ülke evlatlarının yurdun dört bir yanından açılan ateşlerle kavrulmasıyla son bulacaktır.
Sorumluluk denen gücün hızla aklımızı ve vicdanımızı teslim alması dileğiyle...
bu kelimeleri sürekli tekrar etmesiyle apaçık ortada olan durum. kimse de demiyor ki "hop hop bi dakka, bu ülke bizim, sen de bize hizmet için oradasın."
hizmetçi olduğunu unutup padişahlık yapıyor böyle, halk da alkışlasın "ovv ne güçlü adam." diye.