eğer böyle bişey olacaksa yani tayyib in ipi çekilecekse bunu yapacak tek olgu millet iradesidir. seçimle gelen ancak seçimle gider.
ipi çekilecek tabiri tehdit unsuru olabilir. kim çekicek ipini? ordu mu? diye sorarlar adama.
aklı başında adam da saçmalamaya başlayınca pek bir tatsız oluyor.
bu mevzuyu anlamış değilim.
açın cumhuriyet kuruldu kurulalı, gelen geçen bütün hükümetlere bakın. arada 3 defa ensemize binen askeri rejime de. kim ne yapmış efendim. cumhuriyet değerleri nedir acaba? yazar bununla ilgili bir açıklama yapacak kudrete sahip midir?
misal cumhuriyet değeri, göz bebeğimiz gibi sevdiğimiz her şeyimizi emanet ettiğimiz ordunun kendi halkının kaderini değiştirip onlarca yıl geriye atma planları ve hesapları mıdır?
cumhuriyet değeri nedir? sivilleşme olacak deniyor? hepimiz asker miyiz? ki sivilleşme olunca cumhuriyet değerleri yıpransın. dini duyguları sömürmekten bahsedilmiş. eğer bu halk dini duygulara istinaden oy verseydi, saadet partisini getirirdi. bu halkı aşağılamaktan vazgeçin. insanlar oy vermiş ve tercihini yapmışsa ve sizde demokrasi kelimesini ağzınıza bu kadar pelesenk etmişken o halde bu kelimenin altını doldurup hakkını verin ve demokrasiye saygı duyun.
ayrıca bu ülkede tüccar çok. yani duygu sömürüsüyle ajitasyon çekip bunun ekmeğini seksen küsür yıldır yiyen bir yığın kurum var. geçti. geride kaldı. 21. yy girdik. değerler değişti. bunu anlayın. bunu anlamazssanız zaten ilerleyen dünyanın rüzgarına kapılıp yerle yeksan olursunuz. demokrasi evvela kendi halkının iradesine güvenmektir. zaten toplum olarak böyle bir sorunumuz var. kendimizi aşağılamayı severiz. efsanemizin yaralı demokrasisinden kaynaklanıyor.
bana 80 yıllık aydınlığı söyleyin gerçekten merak etmekteyim. aydınlık bir kısım ayrıcalıklı zümrenin smokinli yemekleri baloları mı oluyor. varoşta bir adam 500 tl ile hayatını kazanmaya çalışırken yakışır mı bize bu aydınlık. ya da bir vantuz gibi çekiyorken ordumuz pek gereksiz hazinemizi (insan gücü+para+sivil demokrasimizi) biz neden aydınlıktan bahsedelim. bir dönüp geriye bakın. sanatçısını, bilimadamını süründürmüş doyuramamış bir aydınlık nasıl acaba merak ediyorum.
demokrasi aristokrasinin kurallarıyla oluşmaz. böyle aydınlanmada olmaz. ezber yaşayıp günlük siyasi polemiklerin gazına gelip bu ortamda entry kasmaya gerek yok.
her ne olursa olsun ahlaksızca bir fantezidir. insanları öldürmeden olayları çözemeyen ülke "büyük" değildir. kaldı ki bizim ülke yıllardır asmadık genç, asmadık siyasi bırakmadı ama, bir boku da çözdüğü yok.
olmasi muhtemel olan olaydir. cunku eskiden gizli gizli yaptigi isleri arti acik acik yapmaktadir. eger bu millet koyun degilse ipi cekilir he koyunsa da mustahak zaten..
demokrasiyi yalnız kendilerine hizmet etmesi ve yalnızca kendilerini seçmesi gereken bir makine sananların; dolaylı yönden darbe istiyorum lan ben dediğine şahit olduğumuz söylem.
1. tayyip erdoğan cumhuriyet değerlerine saldırıyor,
2. tayyip erdoğan dini kullanıyor...
darbe istemek, orduyu kışkırtmaya çalışmak cumhuriyet değerlerine saldırının daniskasıdır, bunu yapan da chp'dir.
bu ikisi için bir-iki örnek yazan görmedim ama bu iki varsayım üzerine kurulan koca bir saldırı kütlesi var. acaba bunların altı boş mu? yoksa doldurulabilir mi? merakla bekliyorum.
tanım: olabilecek ama büyük ihtimalle olmayacak şeydir. darbe kışkırtıcılığı yapanların, büyük umutlarla darbe beklerken, beklentileri gerçekleşmeyince yaktıkları ağıttır.
hali hazırda son kullanma tarihi gelmediği için biraz daha idare edecekmiş gibi gözüküyor.sam amcalar yenisini gönderene kadar en iyisi bu.son kullanma tarihi gelince ne mi olur dersiniz?ben size yakın tarihten bir örnek veriyim hemde çok yakın.
bu ülkede siyaset sömürü üzerine kuruludur. birileri dini, birileri atatürk ü başka birileri de milliyetciği sömürür. halk vergi veren ve seçim zamanlarında hatırlanan insan topluluğundan başka bir şey değildir. onlara göre güdülmesi gerken sürüdür. kim hangi nutukları atarsa atsın bu ülkede halka verilen değer budur. cumhuriyet değerleri kavramı güvenilir olarak bilenen silahlı kuvvetlerin o kadar da güvenilir olmadığının ortaya çıkması sonucunda meydana gelen şokla kurulan cümleden başka bir şey değildir. ip çekme olayı birilerinin olaya el koymasını çağrıştırsada buna inanmak istemiyor insan. ip çekilse bile o ipin diğer ucu bu ülkede olmayacaktır. aksini düşünenin saf alnından öpüyorum.