sigmar gabriel 58 yaşında.
göttingen üniversitesini derece ile bitirmiş.
siyaset felsefesi de dahil olmak üzere 4 ayrı doktorası var.
yayınlanmış yüzden fazla da makalesi bulunuyor.
almanca dışında ingilizce ve fransızca'yı anadili gibi konuşuyor.
az türkçe ve rusça biliyor.
klasik müzik tutkunu.
gayet güzel keman çalabiliyor.
güzel havalarda işine bisikletle gidip geliyor.
sıkı bir hertha berlin taraftarı, maçlara gidiyor, maçı taraftarın arasında izliyor.
evinin market alışverişini kendi yapıyor.
balkonunda organik sebze yetiştiriyor.
yurtiçi seyahatlerde tren kullanıyor, yurtdışı seyahatlerde ise lufthansa'nın tarifeli seferlerini kullanıyor.
e tabii almanya´da kabinedeki adamların hepsinin bisürü özelliği vardır- ve bu özellik "torpilsiz" olmak zorundadır- biliyosunuz, von guttenberg´e "geleceğin şansölyesi" gözüyle bakılıyodu, adamın doktora tezinde çalıntı yaptığı ortaya çıktı, herif amerika´ya kaçtı, hala orada yaşıyo...buraya gelemiyo,
niye? çünkü bütün bir ay boyunca bütün komedyenler isimlerinin başına "prof.dr." titelini yazdılar, tv´lerde- o profesör oluyosa biz de profesörüz o zaman" diye-
prof.dr.oliver welke, prof.dr dieter nuhr - gibi (bunlar almanya´nın sağlam stand up´çılarıdır.)
yani siegmar gabriel, gerçekten sağlam bir adamdır. bi de üstelik gerçek bir türk dostudur.
tayyip gene yapılabilecek en büyük yanlışları yapıyo.
almanya´da türk düşmanı politikacı- bol, niye gidip de onlara çatmıyosun? sen bizi götaltına ittirmeye mi çalışıyosun tayyip efendi?
--spoiler--
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Almanya'daki genel seçimler için Türkiye kökenli seçmenlere "Türkiye düşmanı Hristiyan Demokratlar, SPD ve Yeşiller'e oy vermeyin" çağrısına Berlin'den tepki geldi. Almanya Dışişleri Bakanı Gabriel çağrı için "Ulusal eğemenliğimize eşi benzeri görülmemiş bir müdahale" dedi. SPD lideri Martin Schulz'un yorumu ise "Erdoğan ölçüyü iyice kaçırdı" oldu.
--spoiler--
Şimdi bu olaydaki kişiler ve ülkenin yerlerini değiştir. O zaman da sigmar Gabriel haddini bilmeli şimdi de öyle mi?
Reiscilikten şebekliğe evrildiniz, hâlâ beyin aktivitesi sıfır. Asıl sen haddini bil dese yeri.
bizim içimizde yaşayan bir ezik topluluğu var, avrupa aşığı, onlar ne yapsa iyisini yapar. oğlum gidin lan sizi kim tutuyor. adamlar iyiyse birbirlerine iyi, sana bana iyi değil. adamların yaptıkları kabak gibi ortada pkk yuvası olmuş köpekler topluluğu.
ama olur mu tayyip varken onlara sövülür mü?
alman dışişleri bakanına, suudi kralı dahil hiç kimse böyle bişey söylemez. çünkü, dayı olamadığından falan diil, o diil, sadece ülkesine bi çelme takar, hoşurt diye düşersin...
senin ne ticari, ne endüstriyel, ne de diplomatik hiçbir haltın almanya´yla çiş yarıştıramaz.
bunun dışında senin avrupa´da toplam 10 milyon civarında vatandaşın yaşıyo, avrupa birliğinin ağababası almanya. fransa bile tırsıyo almanya´yla kapışmaktan- amerikalılar bile tırsıyo bak, o dayıoğludayı trump bile söylediği vergiyi koyamadı.
tehdidi yiyiverdi- almanya öyle bişey yaparsan, şunu şunu sana satmam , dedi- amariga bi baktı aaaaa, öyle bişey olursa, biz şu şu endüstrimizi kapatmak zorunda kalırız, şu kadar yüzbin işsiz adamımız olur, dedi.
sen git kendi mahallende yap dayılığını, öyle ortamlarda alman dışişleri bakanına öyle bişey söyledin mi- milyonlarca insanın- çocuklarını, gençlerini tehlikeye atmış olursun.
bugün işe başvurmuş binlerce türk´ ün başvurularını geri çevirmiş olabilirler, sırf bu "fırça" yüzünden. bisürü insan- ben eminim- sırf bundan dolayı iş başvurusuna bugün red cevabı aldı.
bak mesela- bertelsmann- çok büyük bir alman turizm devidir- nazi lafı yüzünden antalya´yla anlaşmalarını daha o gün feshetmişti. bu ne demek biliyo musun? senin antalya´daki esnafının batması demek.
sen "ben devlet adamıyım" diyosun, di mi?...
siz devletler hukukundan haberi olmayan ergenlersiniz. sen new york dayısı da bilir dayılık yapmayı, o niye yapmıyo- önce onu bi kendine sor. sonra buraya gel, tartışalım, tamam mı kardeşim?
