yalnızca rte den beklenebilecek davranış şeklidir. bir tünelin açılışı, insani bir duyarlılığın ötesinde önemlidir. kendisi elbette haklıdır; ölen bir şeyh değil,gazeteci olduğundan kendisinin gitmesine gerek yoktur. ne de olsa bakan arkadaşlarını görevlendirmiştir(!), zira bu sadece görev bilinciyle katlanılabilecek bir angaryadır. yazıklar olsundur.
sözkonusu açılışın italyan başbakanının da katılacağı bir tünel açılışı olduğunu bilmeden rte yi eleştirmeye kalkmış cahiller tarafından eleştirilebilecek olaydır.
rte sevdalıları ve icap ettiğinde programların değiştirilebileceğinden habersiz bir güruhun sırf rte yi korumak için ısrarla reddettiği vefasızlık, insafsızlık, allahsızlık örneği. ayrıca unutulmaması gereken noktalardan biri de şudur: bolu tünelinin açılışı dünyada kimseyi ilgilendirmiyor ama bu cenaze tüm dünyanın gündeminde olacak. dış politikadan bihaber olanlara duyurulur.
kesinlikle rtenin duruşunu ve olaya bakış açısını gösteren bir oladır. tamam tünel açılışı aylar öncesinden belirlenmiştir ama tüm türkiye'yi sarsan, hatta dünya gündemine bomba gibi düşen bir olay karşısında bu kadar duyarsız kalmak ancak rte'den beklenecek bir davranıştır, tünel açılışı onsuz da olur ancak cenazeye gitmemenin tek bir açıklaması vardır: "benim bu suikaste bir tepkim yok!"
Türkiye de ilk kez gazetesi ölmüyor, ki elimizde her gazetecinin cenazesine gitmek gibi bir lüksümüzde yok. belki her hafta bir gazeteci ölüyor. -gazetenin trajı önemli değil, yerel ve genel olması da- eğer her gazetecinin cenazesine giderse, camiden çıkmaması lazım.
sözlükte öyle yazarlar varki başbakanımızın azılı düşmanı haline gelmişler. kardeşim adam başbakan, belli bir programı var italyadan kalkmış gelmiş bir başbakan konuğu var elbette programına uyarak tünel açılışına gidecek. bu olayı suiskate tepkisizlik olarak nitelendirmek çok ilginç bir yaklaşım. adam lanetliyorum diyor anlatamıyor çünkü asla anlamak istemeyen vatandaşları mevcut maalesef. ben demiyorum başbakanımız sütten çıkma ak kaşık, veya asla eleştirlmemeli demiyorum. elbette icraatleri eleştirilebilir. ama bir başbakana suikast sonucu hayatını kaybetmiş bir ermeni gaztecinin cenazesine katılmadı diye allahsız demek gerçekten çok düşündürücüdür. hatta düşünülecek bir yanı yok düpedüz öküzlüktür.
istenince olabileceği tvlerde alt yazı şeklinde geçmektedir. rte nin kafasına saksı düşmüş olabilir mi diye düşündürmektedir. rte cenazeye gelmektedir. biraz önce tünel açılışını daha önemli sayan cenazeye katılmamayı meşrulaştıranları utandırmalıdır. güneş balçıkla sıvanamazdır.
zerre kadar haz almadığım bir insan olmasına rağmen; milliyetçi oylarında, muhtemel bir kayıp yaşatma ihtimaline karşın cenaze törenine katılacak olması takdir edilecek bir olaydır.
(bkz: yiğidi öldür hakkını yeme)
törene gitseydi "tünele neden gitmedi? prodi'yi aylar öncesinden ayarla ama sen kalk dink'in cenaze törenine katıl, olacak iş mi bu?" derlerdi. ayıptır günahtır ya! saçmalamanın ötesine vardınız artık. hiç önceden yapılmış bir plan duydunuz mu??? evet evet bir plan...
bugün pek çok yabancı haber sitesine ısrarla saat başı bakıyorum, ancak bu cenazeyle alakalı elle tutulur, öyle ahım şahım bir haber bulamadım. bu sebeple "tüm dünyanın gözünün üzerinde"(!) olan bu cenazeye başbakanın yabancı bir ülkenin en büyük ikinci devlet temsilcisine o kişinin programını hiçe sayarak programın iptal edildiği hangi diplomasiye sığar bunu da anlamak güç.
rte yi eleştirmek istiyorsanız ve sindirebiliyorsanız bu cinayetin asıl müsebbibi 301 ile eleştirin. ancak 301 i eleştirirken ordu 301 e nasıl bakıyor onu da bir düşünün.
sonuçta rte katılsın, katılmasın eleştirilecek yanı bu değildir. ilkokul öğrencisi kıvamında veya penguen çizimleriyle sınırlı kalan bu eleştiriler rte'nin oylarını azaltmayacak, bilakis artıracaktır.
rte'nin bu da size kapak olsun diyerek, s0n anda kararını değiştirip törene katılma kararı vermiştir. ikisininde aynı anda yapılabileceğini herkeze göstermiştir.
şimdiye kadar yaptığı en iyi işlerden biri. kerkük yanıyor, amerika iran'dan sonra sıranın bize geldiğini neredeyse göz kırpıyor, güneydoğu'da kürt sorunu devam ediyor, avrupa birliği her türlü ikiyüzlülüğü yapıyor, kıbrıs sorunu hala gündemde ve recep tayyip erdoğan sırf avrupa'ya ayıp olmasın diye cenazeye katılmak zorunda, s*kerim öyle diplomasiyi. avrupa cezayir'in, bosna hersek'in, kosova'nın, çeçenistan'ın, hindistan'ın, filistin'in, ırak'ın, ortadoğu'nun, göçmenlere ve kendi ülkesindeki azınlıklara hala yapmakta olduklarının hesabını versin, benim hesap borcum yok.
hrant dink'in cenaze törenine katılmama durumunu diplomasiyle, ermeni kökenle ilişkilendirenlerin anlamsını bekleyemeyeceğimiz durumdur. ayrıca ulu diplomasi alimlerimiz sabahtan beri dış basında konuya ilişkin "ahım şahım" bir haber görememişler belki ama diasporayı temsilen gelenleri, abd büyük elçisini de mi görememişler acaba.
Halim Yağcıoğlu'nun, Atatürk'ten Son Mektup şiirinin,****
"
Hâlâ o acıklı ağıtlar dudaklarınızda,
Hâlâ oturmuş 10 Kasımlarda bana ağlıyorsunuz,
Uyanın artık diyorum, uyanın, uyanın,
Uluslar, fethine çıkıyor uzak dünyaların.
Mustafa Kemal'i anlamak göz boyamak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil
"
kısmıyla özetlenebilecek bir olaydır.**** Ama Tayyip yine ikinci kıtanın birinci mısrasını seçmiştir. Kıbrıs, Irak, AB..vs. politikalarından sonra sürpriz olmayan bir olaydı.
konu ile ilgili soru : demirel, neden barajlar kralı olarak anılıyor ?
fransa ermeni soykirimini tanidigi gunlerde, recep tayyip erdogan'in hic birsey yapmamasina kulp bulan turk vatandasinin,recep tayyip erdogan'in turkluge hakaret davasindan yargilanan bir adamin cenazesinde ne aradigini dusunmeden soyleme geregi duydugu sacmaliktir.
(bkz: başlığı açanın oha filan olması.)
başbakanımızın çok ama çoook öncelerden pilanlanan açılışını iptal etmemesi ve yerine kendi kadar önemli bakanlarını yollayarak yola devam etmesidir. anlamadığım bu aptal zihniyet ne zaman değişecek ve yazılıp tartışılması gereken başka konular ne zaman olacak. ulan bize ne oraya gitmiş de buraya gitmemiş. ha bu arada bu başlığı açan kendi gitti mi bilemiyorum o da ayrı mevzu.
