fakat her cahil gibi, kendisini pek bilgili, öyle ki millete ders verecek kadar bilgili sanır!... bunu dinleyen ağzı açık andavallılar ondan da cahil oldukları için ne derse yutarlar.
"baş öğretmen" atamızdı ve o sıfata hakkıyla layık olacak niteliklere sahipti. taklitlerinden sakınınız...
kimisine göre "hakkında yasal işlem başlatılabilecek bir tespit"miş!
hiç durmayın, istediğiniz yere şikayet edin ulan! "cahil" demek küfür müdür ki hakarete girsin?
ha, diyorsanız ki "bizim ileri demokraside böyle", varsın öyle olsun. ne sizden, ne de reisinizden korkmuyorum. aslanlar gibi yatarız, çıkarız sorun değil.
zulmünüz artsın ki çabuk zeval bulasınız!... o kadar söylüyorum...
Recep tayyip erdoğan ordinaryus değildir her konuda bilgili olması zaten beklenmiyor sadece bilmesi gerekenleri bilmesi yeterli ama sizin lideriniz kılışdar cahil lider için size örnek olabilir anlatmaya dahi gerek yok.
her zamanki gibi beraberinde "cesarete" sebep olan cehalettir. cahilin cesaretinden korkacaksın gibi bir söz akla gelince uzak durmakta fayda olduğu da anlaşılmaktadır.
bu tarz insanlar sürekli olarak ana konudan sapmakta ve olayları çarpıtmaktadılar ki cehaletleri ortaya çıkmasın. misal önümüzde bir referandum varken referandumu anlatmak yerine kılıçdaroğlunun 15 temmuzda hava alanından ayrılması üzerine yoğunlaşıyor. evvelinde sürekli suriye diye bağrınıyordu. evvelinde başka başka şeyler ama son 1 aylık süreçte nedense hiç referandumda oylanacağını söyledikleri maddeleri ve gerekliliklerini anlatmıyor. yüzeysel olarak sürekli "çift başlılık ortadan kalkacak terör bitecek ekonomi uçacak" diyor. peki ama bunlar nasıl olacak neden biraz derinlemesine anlatmıyor ? anlatamaz.. anlatabilse halk uyanır oy gelmez. anlatamazsa her zamanki gibi bir şeyden anlamadığı ve yalan söylemlerde bulunduğu ortaya çıkar. o yüzden sürekli ana maddelerden sapıyor kılıçdar onu yapmış chp zamanında bunu yapmış kılıçdar ssk genel müdürü iken bunları demiş diye eski kasetleri oynattırıyor katıldığı programlarda. arkasından giden cahillerde yiyiyor bunu güzelce..
he birde sürekli bağırıyor farkındaysanız. sesini sürekli yüksek kullanan kişiler neyi amaçlar neden böyle bağırırlar sürekli herkes biliyordur sanırım..
Daha üç gün önce sayın kılışdaroğlu hakkında yazan yılmaz özdili yerden yere çarpanlara da bak sen hele. Nasıl işinize gelirse. Kıvır allah kıvır. Tilkiler bile bu derece oynak ve kıvrak değil.
bizi hiç anlamadıkları bazı yasalarla korkutmaya çalışan bazı cahillerin ortaya çıkmasına vesile olan tartışmadır.
"Kabul edilebilir eleştiri sınırları hususunda ise AiHM, sıradan bir kimse ile karşılaştırıldığında bu sınırların, halka mal olmuş bir kişi olarak hareket eden siyaset adamları için daha geniş olduğunu bir çok kez kabul etmiştir. Siyasetçilerin fiil ve davranışları, kaçınılmaz olarak ve bilinçli bir şekilde, gazetecilerin olduğu kadar vatandaşların, hepsinden çok da siyasi rakibinin sıkı bir denetimine tabidir. Bir siyaset adamı, "özellikle de kendisi eleştiriye yol açabilecek halka açık konuşmalar yaptığı zaman daha fazla hoşgörü göstermelidir". Elbette siyaset adamının namını koruma hakkı vardır, hatta özel yaşamının dışında bile, fakat ifade özgürlüğüne getirilen istisnalar dar bir yorumu zorunlu kıldığından, bu korumanın gerektirdikleri ile siyasi sorunların özgürce tartışılmasının getirdiği yararlar denge içinde olmalıdır (Bkz., özellikle, Oberschlick-Avusturya (no:2), 1 Temmuz 1997 tarihli karar, Derleme 1997-IV, ss. 1274-1275, § 29 ve adı geçen Lingens, s. 26, § 42)"
"white sea" olayına bile öyle derin manalar kattılar ki pes doğrusu! yahu sucukçu muhasebecisi akdeniz'in ingiliz dilindeki karşılığını bilmiyor -ki kısmen problem değil- ama ingilizcesi yetersiz olduğu halde ingilizce açıklama yapmaya çalışıyor -ki problem- hepsi bu!..
şu söylemleri vesilesiyle kendisine "yalancı" demiş değiliz, cahil diyoruz.
sen kalkmışsın "yalan mı söylemiş, hakaret mi etmiş?" diye acındırma yapıyorsun! yahu dediklerinin cehaletle ne alakası var?
"cahil" iddiamıza takacak kulp bulamayınca, saptırma yapıp, durum kurtarmaya çalışmaca değil mi? yemezler.
milleti ikiye böldüğü ve kapıkullarının hukuk dışı kararlarıyla (bkz: seçim kanunu madde 101) istediğini ucu ucuna elde ettiği bir referandum sonrasında
"aç tavuk kendini darı ambarında sanır... atı alan üsküdarı geçti..." gibi kenar mahalle ağzı laflarla halkı kışkırtmasının da apaçık ortaya koyduğu cehalettir.
türkiye cumhuriyeti adliyelerinin tarih boyunca verdiği en adil karar halkı kin ve nefrete teşvik etmek suçundan bunun için verdiği hükümdü hiç kuşkusuz...