geçenlerde arkadaşlarla bir aradayız. sohbet, muhabbet. entelektüel konulara değiniyoruz. bir tunus konusu var temamız bu. laf dönüp dolaşıp türkiye'ye geliyor. recep tayyip erdoğan'ın dünyada, özellikle ortadoğu'da ve afrika'da ne denli sözsahibi olduğundan bahsediyor bir arkadaşım. kendisi izmir bucalı. ve diyor ki, m. kemal'in ulusçuluk anlayışını biraz daha yumuşatarak global bir yol izleyen recep tayyip erdoğan ancak böyle bir çizgi içinde olduğu için türkiye'de ve dünyada çokça seviliyor. yani saece türkiye sınırları içerisindeki insanları değil, o coğrafyaya yakın olan mazlum milletleri de adeta bir kalkan mahiyeti ile korumaya çalışıyor, ses çıkarıyor. diktatör arap liderler susarken, o diktatörlerin milletlerini tayyip erdoğan savunuyor. bugün bahsettiğimiz coğrafyalarda, tükiye'de, ortadoğu'da, afrika'da(...) anket yapılsın, insanların seçimi kesinlikle recep tayyip erdoğan olcakatır.
tabii çok şaşıranlar oldu bu durum karşısında, irkildiler adeta. ama ele aldığı konu itibari ile haklı gibiydi sanki. hak vermedim değil.
memleketini satan insanların çoğunluğunu gösterir.
bir tarafta kanla yazılmış zaferler vardır, diğer tarafta ise soğana çevrilmiş ve hala farkında olmayan kişiler...
doğruluğuna pek inanmadığım önermedir. atatürk'ü sevmeyip, rte'yi seven adamdan bir bok olmaz zaten. o yüzden bir bok olmayan adamların, fark yarattığına inanmamak lazım.
popularizmin sonucudur.şuanda basınında pohpohlamasıyla türkiyenin ortadoğuda büyük yer ettiği safsatası iyice yayıldı. 1974 de ecevit kıbrısa girdiğinde aynı basın ecevit içinde akdeniz'i kanuniden sonra ikinci defa türk gölü haline getirecek başbakan diye naralar atmıştı ancak 2000 li yıllara gelindiğinde ecevit en sevilmeyen başbakanlar listesinde başı çekiyordu.bugün sevilir yarın sövülür ama atatürke vefa borcu hiç bitmez...