yandaşların hangi makamlara kimleri layık gördüğünün, hangi cahillerin boş laflarını sersem sersem dinlediklerinin, onca laf salatasına nasıl değer verdiklerinin en açık göstergelerindendir.
murathan mungan'ın malum sözünün doğruluğunun da taş gibi kanıtıdır: "türkiye'de her şey olabilirsiniz ama rezil olamazsınız."
şunun haline bir bakın! malazgirt savaşını anlatırken bizans topçu bataryalarından dem vurur, filozof diyojen'i önce bizans imparatoru romen diyojen, sonra da sherlock holmes sanır...
ama itiraf edeyim: bu şahsa hayranım. ben 2+2=4 derken bile bunun saçmalarken kendinden emin olmasının onda biri kadar kendimden emin olamam. öyle bir konuşuyor, sanki hepsi birer inci tanesi, hikmet ve ilim yüklü laflarmış gibi her kelimesini öyle bir vurguluyor ki eşi benzeri yok. ha, böyle lafazanlık yapmak marifet midir? ülkemizde evet maalesef...
eh, yandaşlara da ağızlarını açıp, ayran budalası gibi dinlemek kalıyor.
akp dininin mensuplarının "peygamber efendimiz diyorsa doğrudur" gibi son derece makul bir gerekçe göstererek hak verdikleri sanıdır.
aferin, sevap point kazandın!...
not: bu gerzeklere abdülhamid'in hatıratı filan olmadığını, kendilerine yutturulanın zamanında süleyman nazif'in götünden uydurup yazdıkları olduğunu, durumun böyle olduğunun defalarca ispat edildiğini, artık o hatıratta(!) geçen sözleri gerçekten abdülhamit'in sözleriymiş gibi iki de bir ileri sürmemeleri gerektiğini bin kere anlattım ama yok!... laflara bak laflara! "bizi yükselten dinimize karşı duyduğumuz aşktır!". tam da padişahlara yaraşır bir üslup! ya, bu çişli yobazcıklar çocuk gibi valla. önlerine hoşlarına gidecek bir laf atın, anında kanarlar kerizler.