lisedeyiz, kapadokya turu'na gideceğiz, heyecanlıyız fln. neyse zelve vadisine girdik, orda bir kalabalık var, bir adam konuşuyor. dedim ben bunu bir yerden tanıyacam ama nerden sonra düşündüm düşündüm, eski bir turizm bakanı vardı hani, devamlı uyuyan, adını getiremedim şimdi, o gelmiş konuşma yapıyor. bizim arkadaşın bir tanesi arka taraftan dolanmış, tepedeki kiliselerden birinin üzerine çıkmaya çalışıyor, bu arada bir hareketlilik oldu, birden bire bir sürü koruma belirdi fln, çevredeki adamlara işaret ediyor bir tanesi, biri de "tepeye ulaştığında elinde bir şey görürürseniz ateş serbest" diye kolundaki bir cihaza konuşuyor. derken iri yarı bir adam bizim arkadaşı tuttu, indirdi aşağı, "lan gerizekalı, kendini mi öldürtmek istiyon" diye bağırdı. yani özet geçecek olursak, daha o şaplağı atmak için giderken, şaplak manyağı yaparlar seni haberin olmaz.
biz poposuna şaplak atıldı diye kızarıp bozaracaklardan değiliz, şaplaksa eğer, atmasını biz de biliriz, pandik mi? onu da biliriz.
biz ki yıllardır bu milleti pandiklemiş falan filan diye cevap alacak über ötesi eylem. *
ensesine şaplak atıp kaçmak, eminim orgazm kadar güzel bişeydir.
bunlar da güzeldir;
- bülent arınçla kafalarını tokuşturup kaçmak.
- gözüne okkalı bir yumruk atıp kaçmak.
- bıyıklarından bir tutam koparıp da kaçmak.
- şırıngayla dirseğindan kan alıp kaçmak.
yazarken bile mutlu oldum. **