mesele sadece ingilizce olsa öpüp başımıza koyacağız. hırsızlık, yolsuzluk, yalan. hemde ne yalan.. ağızlar yalana o kadar alışmış ki artık sıradan bir konuda bile yalan söylüyorlar. ihtiyaçları hiç yokken bile söylüyorlar. yalana o kadar alışmışlar ki söylediklerinin yalan olduğunu bildikleri halde ağızlarından çıkar çıkmaz ilk inanan kendileri oluyor. yani ingilizcedir diploma mevzusudur dolu bardağın üstüne damlayan minicik damlalar.
Siyasetin seviyesi iyice düştü. Artık ne rekor ortalama ile 5 yıllık bölümü üç yılda bölümü bitiren Erbakan, ne de akıcı bir şekilde ingilizce konuşup ingiliz edebiyatı alanında uzman olan Ecevit gibi siyasetçiler çıkmıyor.
Çoğu siyaset arenasında boy gösteren siyasetçiler cahil.
Bir tek Mevlüt Çavuşoğlu donanımlı gibi. ingilizce, Almanca ve Japoncası iyi sayılır. Onun da işini iyi yapıp yapmadığı şüpheli. Şüpheli diyorum çünkü bunun hakkında herhangi bir fikrim yok siyasetle uzun zamandır pek ilgilenmediğim için.
Burada çizdiğim genel bir tablo sadece. Yüzeysel...