haklı...
başbakan o kadar yoğun ki.
her işle tek başına ilgileniyor.
galatasaray'ın stadı,
öğrenciler,
üniversite oyunları,
nicholas cage...
tv dizileri,
alkol ve seks...
hepsi ile tek başına ilgileniyor.
bir allahın kulu da demiyor ki "başbakanım yoruldun git ramsey remzi'nin adadaki villasında tatil yap biraz...
e hal böyle olunca başbakan da kavrayamıyor mısır'daki isyanın neden ve kimler tarafından çıkarıldığını.
allahtan obama var.
o söylüyor başbakana...
başbakan da katılıyor obama'nın görüşüne...
eh bir de bakıyor ayaklanmada başrolü oynayanlar kendisini yetiştiren "müslüman kardeşler"...
aklı yatıveriyor bop eşbaşkanı'nın...
sahte halife ya.
o bakımdan, müslüman ahali sözünü dinler misali...
mübarek'e "halkını dinle" diyor.
peki ya sen?
ya sen halkını dinliyor musun haşmetmahap?
gelirini hırsızlıkla sağlayan bir zat-ı muhteremin "haram yeme" diye öğüt vermesi vakası gibidir. yav sen değil miydin " bana, şu kadar trilyonun nerden geldiğini açıkla diyen şimdi silivride " diye açık açık şantaj yapan. sen değil miydin mısırdakilerin 10'da 1 i kadar etrafa zararı, şiddeti dokunmayan işçileri, öğrencileri öldüresiye dövdüren, göz altına aldıran? mısır halkı halk da bizim ki patlıcan mı lan.
bu konuda bence doğru davranmıştır. (bir çok konuda hiç savunmam gerçi.) neden?
olaylar gelip geçici bir kargaşa mıdır, yoksa bir ihtilale dönüşme eğilimi mi vardır; bekleyip görmek gerekiyordu. dışişlerinin ayrıntılı raporlarını almak gerekiyordu. yoksa hüsnü mübarek'ten tayyip'in rahatsızlığı çok bilinen bir şeydir. israil'e karşı, filistin meselesinde falan hep mübarek yan çizmiştir.
bence bu tavrı doğrudur. üstelik, hem batı'da, hem de doğu'da ilk ve net tavırdır. israil ve galiba almanya'nın, mübarek'e açık destekleri de düşünülürse...