ateizm ile ilgili fikirlerini benim üzerimden meşrulaştırmaya çalışan kişi. kendisine bilimsel bilginin kabul edilmesi için ispat gerektirmez diyoruz " o da ateistler süperdir diyor". kendi başlattığı bir tartışmayı istediği cevapları almak için gerekli yerlere evirmeye çalışan ve söylediklerinizin anlamı yerine kullanılan kelimeler üzerinde duran über bir yazar.
agnostiklerin ispat edilemeyene inanmaması ile ateistlerin salt bilimsel kabullenmelerini birbirine karıştırmaktadır.
kendisine tavsiyem bilimsel yöntemi ve bilimsel bilgiyi öğrenmesidir.
özlediğim şahıs. görüşmeyi umduğum görüşünce ne yapacağımı bilemeyeceğim kişizade. çok zaman oldu ne çok şey geldi geçti ama görünce kaldığım yerden anlatmaya başlarım bence saklan zira 5 senelik konu var.
Uzun bir aradan sonra tekrar Uludağ Sözlüğe dönmemi sağlayan ( Haberi yok ). Yılların ev arkadaşı. Özlenen insan Üniversitede birinci nesil dostum olan yetenek abidesi sevilesi şahış.
kendisi belki de neslinden geyik olması gereken bir entryi ciddiye aldığı için değil, geyik olması gereken bir entrynin zerre komik olmaması üzerine utanmıştır..
kendinden az da olsa şüphe etmek, bilgeliğe giden bir yolun ilk adımıdır.. hele ki gerçekten şüphe edilmesi gereken bir zekanız var ise..
Çekimlerinde kendine has bir tarzı olan ( kendine has tarz nedir ki ) başarılı insan. adıma açtığı başlık için ayrıca hürmetlerimi sunduğum zaar.
(bkz: aydın grafikerliği bırakmasın nokta kom)
şunca zamanlık ilişkimizde 2 kere görüştük. diğer tüm organizeyşınlarımız bir cenabetlik sonucu hüsranla sonuçlandı, yılmadım.
"yiğeni bi ısıram başka bi şey istimirem" dedim google translate önerdi, sineye çektim.
ankaraya her gidişimde arayıp sordum, her dönüşümde "bu sefer de görüşemedik" diyerek üzüntümü belirttim, bazen sms bile çektim.
çok sevdiği şarkıların içine röyksopp serpiştirip "bizim playlistimiz olsun" dedim, cd'ye çektim.
blog sitesi açıp zevkine sundum, "öyle lens flare kullanmakla bitmiyor bu işler, bill gates manyağı seni" dedi, arabayı otoparka çektim. ağladım, ağladım, ağladım..
tüm bunların üstüne hayatı boyunca bir kez arayıp "nettin gardaş, oralarda havalar nası, sen nassın" demişliği olmayan, incelikten ne kadar ince olduğu gözükmeyen aile adamı.
hayır half life macerasındaki hüznün devam ediyor diyeyse, yeminle bırakıcam oyunu.