başlangıçta her şey toz ve gaz bulutuydu. daha sonra tanrı, evreni yarattı. daha sonra ise insanlar dünya denen gezegen üzerinde yaşamaya ve çoğalmaya başladı. bu yaşayış ve çoğalış sonrası günlerden bir gün "rs ne la bebek" dünya gezegenine gözlerini açtı. anlamsız gözlerle bakıyordu etrafına. tabii o zamanlar sözlük falan yok. bir zamanlar moderatör olacağını bilmeden, umarsızca yaşıyordu. ilkokul, ortaokul, lise derken; büyüdü, büyüdü, büyüdü... deve gibi oldu. moderatör olacağından hala haberi yoktu. gençlik ateşiyle yanıp tutuşurken sözlüğe üye oldu. idealist bir sözlük yazarı idi. daha sonra ise olan oldu ve "bedenime sahip olabilirsin ama ruhuma asla" nidaları eşliğinde ansızın moderatör oldu...
+çabuk bana rs ne lanın telefon kayıtlarını getirin.
internet geçmişini de tarayın. kimlerle görüşüyormuş bu çocuk, nasıl moderatör olmuş bileceğiz.*
-hemen efenim.
bu kısma edit dit dit yaparak sizleri bilgilendireceğiz. *
belgesel tadında. rs ne la nın küçüklüğünden başlayıp moderatörlük sürecine kadar yaşadığı dönemi anlatıyor olmalı. ya da bir magazin haberi de olabilir;
-rs ne la moderatör olurken kameralarımıza yakalandı. pekii rs ne la nasıl moderatör oldu? az sonra.
işin içinde müthiş bir gizem sezinliyorum girilen entry'lere bakınca. sislerin arasından " ben kapitalim. silemem, silemeyiz, nasıl silebiliriz ki, silmek olmaz, en fazla zikeriz. sözlük benim değil, yazarlarındır. yazarları bafi bafii" diyen medyadik bağ düğümü elinde bir bastonla belirdi. işte bütün gizem orda, yani bastonda. o baston iktidar borazanı oldu şimdi. üfledikçe üflüyor, üfledikçe taşaklarım serinliyor.
üniversiteden sonra cern'de araştırmalara katıldı.
dan brown'un kitap çıkartıyorum gel iki kalem salla demesiyle 10.000 dolarlık işten ayrılıp yazın dünyasına ilk adımı orda attı kemalettin tuğcu ile 3 bilemedin 5 sene çalışıp depresyona girdi.
fbi'in ısrarlarına dayanamayıp 45 sene hizmet edip malulen fbi'den emekli oldu. zall'ın teklif ettiği aylık 8.000 doları az buldu. sonra 8000 dolar, yemek, servis artı ssk anlaştılar ve moderatörlüğe ilk adımını attı.
neler yaptı kimi yordu arkadaşlarını mı vurdu sabancı'nın mı torunuydu ıssız adam gibi cool muydu lades sonucu muydu?
melek gibi adam mı o da yoksa yalan mı dağa küsen tavşan mı elektriği bulan mı rs ne la moderatör ama değil ki kör tehlikeyi sen gör öper seni sonradan rahatsız olmayasın gladyatör
olmaz öyle hemen gaza gelme bebiyim lale devri değil bu her gün gülüp eğlenelim devran döner sözlük de yorulur bilelim ulu sözlüğün modlarını bizlere küstürmeyelim. *
şahsımı hiç mi hiç ilgilendirmeyen konu. nasıl olduysa oldu abura koyayim, derdi beni mi gerdi? rs ne la denilen şahsı da tanımam etmem. mod olmasında sakatlık arz eden bir durum varsa (hani yamuktur, taraf tutacağı bellidir vs.) açık açık yazılsın o zaman bilelim. bilelim ki ona göre sözleri sıralayalım, tepkimizi koyalım. yoksa nasıl olduğundan bana ne be zekim?
bir yunan heykeli gibi parıldayan bronz teni, rüzgarda dalgalanan kumral saçları ve yağmur ormanlarından daha yeşil gözleriyle...
daha ne olacağıdı len, söyleyin hanginiz bu üstün özelliklere sahip.
sokullu memed paşa, osman gazi, orhan gazi şarap içiyoruz eminönü köprüsünde, o zamanlar gözlerim devletlü, çok tehlikeliyim, gözlerime bakacak adam arıyorum, karma puanım 2 milyon, atını sken kovboy, ferrasini satan bilge kıvamındayım, bi baktım rs ne la, saipsiz abi saipsiz abi... ne var? dedim rs, abi dedi, benim mod olmam lazım, dur dedim, sakin ol, ağlama, git şurdan kendine bir şarap al, gel yanıma dedim,
bu gitti, şarabı alıp geldi, o gelene kadar ben zall'ı çağırdım, aldım bu ikisini karşıma, zall dedim, önce şu iğrenç kırmızı kazağını bi çıkar, sonra da söyleyeceklerimi iyi dinle, bu çocuk ( rs ne la yı gösterdim ) iyi bir çocuktur, mahallemizin bebesidir, bunu dedim mod yapacaksın, bundan sonra da o kazağı giymeyeceksin !
tamam abi, emredersin dedi, emrettiğim gibi olsun dedim, ve arkamı dönüp ağır adımlarla ufukta kayboldum.