çeşitli paketlerle daha zevkli ve oynanabilir hale gelen oyundur. europa barbarorum ya da "rome total realism" gibi paketleriyle onlarca devlet eklenmiş, yüzlerce ünite gelmiş ve harita genişlemiştir.
bu zamana kadar oynadığım en iyi strateji oyunudur. ne medieval 2 ne aoe. tek geçerim. hele hele mısır ı alıp o güçlü ekonominin tersine dönmesini engellemeye çalışmak. çok güzel çok. müzikler de ayrı bir güzel. hele bir divinitus var ki.
Sanki medieval'dan daha kolay olan oyun.* Rome serisini internet kafede oynadım. Haliyle hızlı olmam gerekiyordu. Buna rağmen italya'da baştaki tek şehirli mevcut durumumu koruduğum gibi Scilya, Tunus, Cezayir ve Libya'yı fethettim. Yunan donanmasını sindirdim. Okyanusa açıldım.** Kartaca'nın başkentini rahatça aldım ve ekonomik refaha kavuştum. Sonra bu kentin içini boşalttım. isyancılar kenti ele geçirince tekrar fethettim kenti.* Afrika içlerinde nomadlar diye bir kavim var, onları da yenip Nijer sınırına dayandım kara kıtada. Bu sırada Arap donanmasının saldırılarına maruz kaldım.*
Oyunu evdeki bilgisayara kurmamam başından kalkamayacağımı bilmemden. Uzak durun derim.
roma birliklerinin disiplini, mısır birliklerinin hızı ve çevikliği, yunan birliklerinin de kahramanlığı ile ön plana çıktığı oyundur. ancak blitzkrieg taktiğini uygulamaya elverişli olması açısından favori devletim atlı okçulara ve güçlü süvarilere sahip parthia'lılardır.
ilk defa oynadığımda 'Ya neden ben bu oyunu daha önce oynamadım?' dedirten oyun.Medieval 2 bir çok yönden daha üstün olmasına rağmen Rome'un tadı bir başkadır.
adilcevaz'daki internet cafelerde de bulunabilen oyun. Üstelik ayarlarına ne yapmışlarsa artık, oyundaki bütün devletlerle oynanabiliyor(slave ve senato dahil). macedonlarla dünyayı ele geçirme operasyonuna başlamış bulunmaktayım... Gerçek iskender benim üleeeeeeyyynnn!!! *
düdüt: gene internet cafelere gidecek paracıklarım...
geçen gün sıkılıp biraz nostalji olsun diye tekrar kurup oynadığım oyun. bu sefer birşey fark ettim sözlük. yunan şehirleri ile oynarken aile mensuplarınızda başka hiçbir ülkeninde olmayan bir özellik oluyor. rational beliefs. karaktere ne kattığını bilmiyorum ama ailenin tüm mensuplarında oluyor.
bulaşılmaması gereken bir oyundur. insana zaman makinası yaptırıp roma vaktine dönüp o lejyonların komutanı olma isteği verir. tarihin en iyi oyunlarından biridir.
yaklaşık 4 yıldır oynadığım ve artık oyun üzerinde uzman olduğum strateji oyunudur. öyle ki artık very hard derecesi bile beni kesmiyor.
aklıma gelmişken birkaç ipucu vereyim, örneğin harita üzerinde kritik noktalara kuracağınız kamp yerleri önemli defans sağlayabilir, başka bir ipucu olarak; eğer düşmanlarınızı zayıflatmak istiyorsanız varsa limanlarını bloke edin ya da şehirlerine 5-6 tane casusunuzu sokarak o şehirde isyan çıkartıp düşmanınızın şehrini elinden kaybetmesini izleyebilirsiniz. yardım ya da görüş alışverişinde bulunmak isteyenler lütfen arayın.*
makedonlarla oynandığında süper bir müzik çalar. makedonların müziği olmasına bakmayın; bildiğiniz anadolu türküsüdür.
savaşı bırakıp kuzenimle halay çekmişliğimiz var o derece.
kesinlikle kendine bağlayan bir oyundur. savaşa dayalıdır... oyundaki harita kuzey kırımdan britanya adasına, kuzeybatı afrikadan irana kadardır. grafikleri müthiştir. ayrıca oyuna zevk veren noktaları fazladır. mesela şehirlerinizde isyan çıkabilir, hastalık kapabilirler. bunlar için önlem alırken, bir taraftanda gelen saldırılarla uğraşmalısınız ..
oyundaki milletler ve ülkeler; house of julii house of scipii, house of brutii, spqr, parthia, egypt, pontus, carthage, numidia, gaul (galya), spain, britannia, germania, scythia (iskitler). (oyundaki tek türk millet), dacia, thrace (trakyalılar) greeks, macedons, seleucid (selevkoslar)dir. oyunun campaign modunda eğer yeni başaldıysanız 3 farklı roma ailesi (julii, scipii, brutii) seçebilirsiniz, bu 3 roma ailesi oyuna müttefik olarak başlarlar, başlarında senato ( s.p.q.r.) vardır.brutii ve julli tercihimdir. julli ailesi avrupaya açılıp, barbarlarla savaşırlar, brutii ailesi doğuya açılır, yunanlılar, makedonlarla savaşırlar. scipii ailesiyse afrikaya açılır, mısırlılarla savaşırlar. bu 3 roma ailesini yöneten bir örgüt bulunmaktadır, spqr... s.p.q.r, senato olup, roma şehrinde bulunur. bu 3 roma ailesine ayak işleri yaptırır. eğer bu görevi yaaprsanız, ya senatoda adınız yükselir, ya para kazanırsınız falan. yapamazsanız, eziklenirsiniz * bu 3 aileden biri çok büyürse, senato liderlerine intihar emri verir. eğer bu görevi kabul etmeyip, liderinizi öldürmezseniz, senatodan atılır, diğer roma aileleriyle düşman olursunuz..
tabii ki bu oyun sadece roma aileleriyle oynanmıyor. roma aileleriyle oyunda gelişip, milletleri tamamen öldürünce, öldürdüğünüz millet olarakta yeni bir campaign açabiliyorsunuz.
benim görüşüme göre, oyundaki en iyi milletler, seleucidsler, (oyunda izmir, tarsus, antakya, ve iranın bir kısmına sahipler) greek cities, (sicilyanın bir kısmı, yunan yarımadasının küçük bir kısmı, rodos, girit ve bergamaya sahipler) ve britanyalılar. seleucids ve greekler, hoplites adı verebilen taburlara sahipler. bu askeri taburlar, phalanx modu alarak kimseyi yanlarına yaklaştırmıyorlar
oynarken çok zevk aldığım, total war serisi için bir devrim niteliğinde olan medieval total war II, empire total war gibi daha nice üst versiyonları çıkmış olsa da benim için yeri her zaman ayrı olan strateji oyunudur. ünitelerin savaş ekranında ölümüne çarpışması izlemek bir yana, stratejik olarak da imparatorluğunuzu yönetebildiğiniz roma'nın yükseleşini ele alan zamanının en iyi oyunudur.
artık sene olmuş 2010, o bakımdan kimsenin rome total war'ı ilk kez alıp hmm bu da neymiş bir oynayım diyesi yok, olsa olsa rtw'un sevenleri zaman geçtikçe oyunu tekrar kurup, imparatorluklarını tekrar yaşartmanın zevkini yaşıyor o kadar. bu bakımdan da oyunu baştan anlatmıyım diye düşündüm yoksa şuraya 2500 kelimelik bir yazı döşerdim sözlük.
şimdi tabiki farklı açılardan bakılabilir ancak bence ünitelerin güç dengesi açısından mtwII'den daha başarılıdır. süvari birliklerini yönetmek akıl almaz bir sevdam olması nedeniyle, mtwII'de hafif hayal kırıklığına uğramıştım çünkü saldırı anında bile* süvariler çok yetersiz kalıyordu ve resmen piyadeler karşısında eriyorlardı. oysa rtw öyle mi? süvarilerin etkisini gerçek anlamda verebiliyor. kimileri açısından abartı bulunsa da 40-80 kişilik süvari birliklerine, piyade olarak karşı koymak hiç de kolay bir şey değildir. düşünün o hızla gelen bir süvari birliği sizi ezerek bile yok edebilir. işte bu bakımdan süvarilerin gerçek özellikleri oyunda bulunur. ancak süvarilerin ilk aşamadaki o gazla gelip saldırmaları sonrası piyadelerin avantajlarını geri alma durumu olabilir ki tam olarak bu da oyunda bulunuyor. ayrıca ne kadar hayvani bir süvari ordunuz olursa olsun phalanxlara karşıdan bodoslama girdiğinizde büyük kayıplar vermeniz süvari-piyade savaşının gerçekliğini gösteren başka bir detaydır.
çok önemli bir detay veriyim. oyunun açıkcası kilit noktası özellikle ege denizi ticaretini ele geçirmektir. kara yolu ticareti filan yalan. deniz ticaretine bir hakim oldunuz mu paraya para demiyorsunuz zaten bu bakımdan bruti diğer ailelere göre daha avantajlı.
en sevdiğim ülkeler ise parthia(partlar) ile thrace(trakyalılar). parthia'nın zaten bende çok ayrı bir yeri var. tamamen atlı birlikler üzerine kurulmuş bir imparatorluk ve bununla da yetinmeyip ordusu filler ile desteklenebiliyor. hele zırhlı süvari birimleri* oyunun açık ara en havalı birimidir. trakyalılar ne iş derseniz, piyade olarak şalvarlı, uzun kılıçlı, bıyıklı amcalara resmen hayranım.* bir de tabi gladyötürümsü elinde demire benzer bir aletle savaşan birimleri var tabi. yıllar geçmiş artık adlarını unutmuşum ama siz neyden bahsettiğimi anlamışsınızdır. brutiyle doğuya açılmaya çalışırken bu trakya ordularından ne çok çektiğimi hatırlıyorum ve onlara saygım nedeniyle uzun yıllar dostluk içerisinde bulunmuştum ki* hani oyunda normalde 10 yıldan fazla bir dostum olduğunu hatırlamıyorum.*
bünyede bağımlılık yaratan oyun. bir de persleri seçerseniz acayip bir ticaret geliriniz oluyor. önce savaşmak yerine avrupa'ya anadoluya ve de kuzey afrikaya elçi gönderip tek tek ticari anlaşmalar ve bazı klanlarla ittifak anlaşmaları yapıyoruz. persler'in hemen güneyinde gelişmiş klanlarıyla mısır var. ticari ve askeri bir ortaklık için gönderdiğim elçimin tiz kellesini vurdurup bana gerekli cevabı verdi. üzüldüm tabi haliylen ben ki tarsus'un ve hatri'nin ve antioch'in ve halikarnas'ın sahibi cihanlar cihanı kral patlak fermuar bunun intikamı acı olmalıydı. 1. kolordu komutanı general kenan komutan'a haber gönderip mısır'ı almasını emrettim. tabi kenan komutan ne dese beğenirsin:
- hürmetlü kutsal babamız
+ ne vardı kenan komutan
- bize mısır'ı fethetmemizi söylersün lakin hürmetlü kralımız bize eşlik ede ordumuzun motivesi önemlidür.
+ afferin lan kenan çabuk hizmetkarlarıma haber verin bose parfümümü ve çöl timberlandlerimi çekçekli valize koysunlar gidip mısır'ı fethedek.
- patlak fermuar patlak fermuar beni bırakıp nereye gidiyorsun hain adam
+ kraliçem ben yokken bu topraklar ve çocuklar sana emanet. kuzenim opyinsus sana işlerinde yardımcı olacak. mısır'ı fethe çıkarız yoksa ileride başımıza çorap örüp ticaret yolumuzu kesip kervanlarımıza saldıracak. dik dur bakim bundan sonra sen bu toprakların yöneticisisin. halkıma hürmetlü davranasın zaten çok yüksek vergilerle analarını belliyoruz bir de katliam yapmayalım. ticaret yolları üzerinde haydutlar görürsen hemen miralay osman bey'i görevlendiresin kendisi sarayımıza içten bağlı bir komutandır.
- kendine iyi bak bana gelirken kobra sütü getir süt banyosu yapayım
+ lan nerden bulcan kobra sütünü çölün ortasında kadın milleti değil misiniz tey allam ya sen dediklerimi unutma ben yokken biriyle kırıştırmaya kalkarsan canını alırım bilmiş olasın.
ve yola çıkılmış aradan 2 turn geçmiş* mısır'ın güneydeki en önemli saldırı ve ticaret şehrine gelinmiştir.
kenan komutan:
- hünkarım hepimiz 2 senedir çöllerdeyiz bu kutsal topraklarda askerlerimiz dinlenmek ister yarın anasını belleriz bu ipnelerin.
patlak fermuar: - haklısın kenan yalnız fillerimi iyi besleyin gerekirse yunanistan'dan ithal ettiğimiz hazır mamaları yedirin yarına onları kullanacağız.
+ emredersiniz sultanım.
- kenan bana casus serisyum'u çağır bakalım.
casus serisyum kralın çadırına girer:
- hünkarım
+ gel serisyum, çadırın paravanını önce aşağıya indir söyleceklerim gizli, bak serisyum bu devlet sırrudur. tiz ne yap et bu şehrin içine sız ordusu hakkında bize bilgi sızdırman lazım karşımızda ne kadar bir kuvvet var ayrıca şehrin kapılarını bizlere sen açacaksın.
- bu işi olmuş bilin hünkarım yalnız ödül olarak karı kız isterim.
+ lan!! uçkurunu mu düşünüyon serisyum sen hele dediğimi bir yap gel şehri alalım söz sana orospunun da orospusunu alacam lan.
- ehi ehii hadi ben kaçtım
ertesi sabah saat 4.30:
- kenan komutanım birliklerimiz hazır mudur?
+ hepsi emrinizi bekler hakanım.
- serisyum birazdan kapıları açacak haber göndermiş karşımızda general heplatus var çok güçlü adını tüm cihan duymuştur bu generalin 2 sene sonra mareşal olacak ipne. adamın sözü herkese geçer yönetimse 6 yıldız kadar kuvvetlüdür. ne yapsak acep.
+ hünkarım neden suikastçiniz ilhan birem'i kullanmayuz ki.
- aa sahi bir ilhan birem vardı noldu ona tiz çağırın bakayım
+ beni emretmişsiniz sultanım
- gel içeri ilhan seni unuttuk lan biz yüzünü unuttuk şerefsiz jübile mi yaptın oğlum seni en son 15 turn önce pontus ordularının generalini öldürmen için çağırmıştım. ne lan bu hal saç sakal birbirine girmiş.
+ sormayun padişahum unutulduğumu düşünüp emekli olmaya karar verdim.
- boş ver emekliliği şimdi sana verilecek görev çok gizli mısırlı istihbaratçılar eminim ki kalemize sızmıştır çok gizli o yüzden fısıldıyorum general heplatus'un kellesini çuvala koyup getirmeni isterim.
+ padişahım ya yakanırsam lime lime ederler
- her şey pers halkı için oğlum işi gücü bırakıp ben mi gideyim lan suikaste ne için her yıl 120 dinar ödüyorum sana piç oğlu piç bozma ağzımı ya bu işi yaparsın ya da ziktir olup gidersin bu topraklardan.
+ emredesiniz hünkarım 2 saat için bu işi olmuş bilin
- he şöyle yavşak seni sesimizi çıkarmaya çıkarmaya iyice salmışın kendini zaten önce o saçı sakalı kes öyle git göreve ne lan bu halin...
casus ilhan birem görevi başarmış ve heplatus'un kellesini apoletleriyle beraber çuvala koyup getirmiştir.
- eyy gidi koca heplatus dünya şahı heplatus kellen pers kralının ayaklarının altında. kenan savaş borazanlarını öttür ateşli mancınıkları tiz fırlatın önce içeri bir yıkalım bu psikolojik harptir.
+ emredesünüz hürmetlüm
aradan 1 saat geçer
- saldırı ne durumda kenan
+ hakanım hepsi korkmuş telaş içindeler ordularını toparlayamadılar.
- hemen filerimi ve de ağır savunmacı piyadeleri görevlendirin. bu şaşkınlık onlara yeter mahvedin orayı. arkalarında ateşli okçular olsun ve çelik yelekli süvarilerim sizlerde piyadelere yardımcı olun gazamız mubarek ola.
tam 6 saatin sonunda şehir düşmüş vali kapçikuz iskenderiye tarafına kaçmıştır. kral patlak fermuar olası bir isyan için tüm halkı kılıçtan geçirip ibadet yerlerini yıkmıştır. tabi çocuklara dokunmayan kral patlak fermuar onları asilime etmek ve savaşçı yapmak için eğitmeye karar vermiştir.
- bana başmimar mimar sönen'i çağırın
+ hünkarım beni emretmişsiniz
- sönen hoşgeldin sen ki pers'in incisi sen ki sarayımızın yaratıcısı buraya bizim ibadethanemizi 1 senede dikmeni istiyorum bu halkı bizim inancımıza zorlamamız gerek. her ne kadar 8 bin kişiyi kılıçtan geçirsekte 400 çocuğu bin kadını kendi himayemüze aldık.
ben yokken bu yeni şehir tuğgeneral trenssus'un hümayesindedür. bu böyle biline biz kenan komutanla iskenderiye'ye fethe çıkaruz.
kral patlak fermuar 10 sene boyunca iskenderiye, giza piramitleri, kıbrıs, constantinaople ve rodos ve girit'e fetihler düzenlemiş burayı topraklarına katmıştır. mısır klanını yok etmiştir bu yeryüzünden. yeni ticari anlaşmalar ve ittifaklarla ticaret yollarını güçlendirmiş kendisinden güçlü orduları parayla satın alınarak kendi birliklerine katmıştır. ayrıca savaşlarda filleri ve paralı askerlerin yardımını hep almıştır kendisi. böylece pers imparatorluğu mısır, süveyş ve kudüs ve suriye ve kuzey ırak ve tüm anadolu ve rodos ve kıbrıs ve constantinople sınırlarına kadar genişletmiş doğu akdeniz ve doğu egede söz sahibi olmuştur. pontusların elinde anadolu içinde küçük bir şehir bırakan kral onları 30 yıl boyunca vergi vermeye itmiştir. yıllık 20 bin dinardan fazla gelir elde eden pers kralı patlak fermuar gözünü kafakaslara ve dolayısıyla karadeniz ticaretine dikmiş bu denizi pers gölü haline getirmeye karar vermiştir. fetihler devam edecektir.