turgut özakman'ın (bkz: korkma insancık korkma)dan sonraki romanı..aşkı böyle yalın, dolaysız ama sahici, samimi, içinizin kuytularına dokunur gibi bu kadar incecik bir kitapta anlatmayı nasıl başarmış, şaşırırsınız.
"Bir gün 'aşk ihtilaldir' demiştiniz.Bu sözün anlamını şimdi anlıyorum. Aşk gelince, gerçekten yeni bir dünya kuruluyormuş. içimde, varlığından haberli bile olmadığım yeni duygular keşfediyorum.Eskiden göl balığıydım.Şimdi akıntıya karşı yüzen bir sazanım." *
"kendinden başkasını sevmeyen, bedenini kutsayan, kafası yerine bilmemnesi ile düşünen birinin aşkı anlamasını, övmesini beklemenin, bir kurbağadan arya söylemesini istemek kadar gülünç olduğunu bilirim."
8=.2 8=,27or3m t3rq3t wz6km6.
birkaç yıl önce karşılaştığım turuncu cildinin üzerinde bir kelebek resmi olan kitap, sanat tarihi profesörüne aşık bir öğrencinin, yıllar sonra hocası ile ona ait olan kırtasiyede karşılaşması ile alevlenen bir aşkı anlatır. bu kez karşılıklıdır. ancak kadın da adam da başkalarıyla mutsuz evlilikler sürdürmektedirler. kendi aralarında şifreli bir alfabe oluşturur ve bu şifre ile birbirlerine mektup yazarlar. ve bir gün biri şifreyi çözer...doyumluk değil tadımlık bir kitap çerez niyetine...yine de gülümsetir.
Cennet Mahallesi isimli diziye benzer bir müzikaldir.. Melek baykal,zeki alasya,çağla şikel,buket dereoğlu,özgür çevik... gibi isimler oynuyor. Aslında Akasya Durağı&Cennet Mahallesi&Tatlı Bela Fadime harmonisinden oluşan oyuncular da diyebiliriz...
lise yillarımda okuduğum, ozamanki büyük aşkıma hediye edip kitabın ilk sayfasına da kitaptaki şifrelerle onu çok sevdiğimi belirttiğim okunası şaheser.