şimdi efendim hemen hemen tüm romantik komedilerde mevcut olan bir durum bu. Hani ilişkinin sarpa sardığı, sonraki sekansda iki aşığın fondaki romantik parça eşliğinde öpüşeceği sahneden önce olur bu. Şimdi bunlar bir nedenden tartışmışlardır, araya kara kedi girmiştir. ikisi farklı yerlerdeyken yer yer olayla alakalı, yer yer alakasız birileriyle muhakkak bir diyalog geçer. Karşıdaki kişi aslında hiç o anki durumla alakalı konuşmaz ama bayan/erkek oyuncu öyle bir çıkarım yapar ki tüm hatasını anlar ve koşarak sevgilinin yanına gider, öpüşürler. fonda romantik müzik çalıyordur. kamera uzaklaşır.
Bir diyalogla açıklamak gerekirse, varsayalım ki çiftimiz sudan sebeplerle ayrılmış olsunlar. işte erkek kişi "evlenelim ama önce ben biraz tokmaklayalım, beraber yaşayıp senin iliğini kuruttuktan sonra başka çiçeklerde bal peşinde koşayım" diye düşünsün mesela.
Hatun kişi de "madem ayrıldık, ben de son los angeles uçağına bineyim de hispanic'lere dibimi dövdürmeye gideyim" diye havalimanında check-in'de bekliyor olsun
-Ya mınırzını skim ya, schalke-inter maçına üst verdiydim 0-0 bitti. Yok abi hayatta hiçbir şeyin garantisi yok. Al, dün o kadar Ahmet çakar bu maça üst oynayın, bitmezse bikini giycem diyordu. Bak gördün mü, demek ki hayatta hiçbir şey garanti değil...
+(erkek karakter uzaklara bakar, aşkını gözden geçirir, evet karşısındaki bu andaval bilmeden hayatın sırrını fısıldasın buna) ERdal çok teşekkürler (koşarak bir taksi çevirir)
-(Erdal arkasından seslenir) Sitivırt nereye, oğlum akşam pavyon 06'ya gitcektik hani, la oğlum dur...