bu başlık da kendi içinde 2'ye ayrılıyor beyler. başlığı kırmızı kalemle attım bu arada dikkat ettiysen. alt başlıklara geçmeden bu evrenin olmazsa olmazını, kilit hadisesini söyleyelim. bu evrede mutlaka yağuşuklu gencimizin yarı çıplak göründüğü, banyodan çıkarken ya da bi hatunu eşelerken, ayıklarken (kibarlığımdan eşelerken diyorum olum, bildiğin hatunun birini pompalarken), bir sahne olacak. esas kızınsa, seksi mini bir shortla ya da üstünü çıkarırken siyah sütyenle görüntüsü olacak. romantik komedi kitlesi bellidir aga.o yüzden işin içine aşk girmeden, şöyle bi teşhircilik yapman şart. o da bu evre oluyor işte.
a- iki kahramanımızın da hayatları bombok gitmektedir. biri kariyer açısından zor günler geçirirken diğeri sevgilisinden ayrılmış olabilir.
b- esas kızın sağlam ama durağan, garanti ama heyecansız bir ilişkisi vardır. esas oğlansa çok serseridir, hatunun hayatta katlanamadığı bir profilde olması filmin çekiciliği için hayati önem taşır.
las vegasta bir tatil esnasında tanışabilirler. odalar karışır, bavullar karışır falan. ya da esas oğlan öylece hayatına devam ederken, onu bunu ayıklarken, hatun bir şekilde kendini o ortamda bulabilir.
sürtüşme derken birbirine sürtünme demek istemedim lan, aklın fikrin sekste amk! devamlı kavga ettikleri, birbirlerine haince planlar yaptıkları, laf soktukları evre. filmin komik bölümü burada geçer.
kahramanlarımızın birbirlerine yakınlaştığı, aşık olmaya başladıkları evredir. film boyunca birbirinden nefret eden çiftimiz, abazanlıktan olsa gerek birbirlerini çekici bulmaya başlarlar. ne de olsa her gün bir kızı ayıklayan yağuşuklu çocuğumuz, esas kız hayatına girdiğinden beri kimseye yapıştıramamaktadır. kolay mı lan!
harika günler geçirmeye başlayan, parkta bahçede dolaşan, kar altında sevişen kahramanlarımız birden kavga edip ayrıldıkları evredir. kavganın nedeni, esas oğlanın aşık olmaktan korkması,esas kızın ihaneti, eski sevgiliye dönme gibi şeyler olabilir. sana kalmış.
kahramanlarımızdan hata yapmış olan taraf, kendini alkole vermiştir. diğeriyse büyük bir hayal kırıklığıyla eski durumuna, şehrine, ilişkisine geri dönmüştür. bu noktada hata yapan taraf birden nasıl da büyük bir eşeklik yaptığını, aslında kendinin nasıl bir pezevenk/kaltak olduğunu, doğru insanı kaybettiğini anlayıverir. bu jetonun düşmesinde filmdeki yancılardan biri etkili olabildiği gibi, unutulan kişisel bir eşya ya da sıcak bir anının akla gelmesi de işe yarayabilir.
hata yapan birden diğer tarafın olduğu yere koşar. havalimanı bu noktada çok başarılı bir tercih olur canım kardeşim. tam uçağa binecekken yetişebilir mesela. haksız taraf, etkili konuşma yapmalıdır. diğerini nası bi ömür seveceğini, onu hiç aldatmayacağını, çok şahane sevişeceklerini romantik şekilde izah eder. barışırlar, öpüşürler ve mutlu son amına koyim.
mucize sos: bu film türünde, yağuşuklu çocuğun ahmak yancısı ya da esas kızın cadı arkadaşı mizah duygusunu güçlendirir. tavsiye ederim.
yazarın özel notu: bu yazı boyunca orhan gencebaydan "aklım takıldı" adlı nefis parçayı dinledim. holivut tarzı romantik komediyi tarif ederken orhan gencebay dinlemek nası manyakça bi şey, tahmin bile edemezsin. tansiyonum çıktı herhalde.