bu yan etki filmin sonlarına doğru başlayıp, ertesi gün sevgiliye tripkar davranışlar içerisine girmekle devam eder. ilerleyen saatlerde imalı cümlelerle sevgiliye " bak eller neler yapıyor sevdiğine" gibisinden sitem edilir. sevgiliye hayat dar edildikten bir süre sonra filmin akıldan çıkmasıyla yan etki azalır, sevgililer barışır, sonraki romantik komedide aynı ritüel tekrarlanır. bu yan etki genel de kızlarda görülüp, erkeklerde henüz bir anormalite tespit edilmemiştir.
bünyede aşka feci açlık yapar. doz aşımı durumunda kimseye görünmeden odanıza kapanıp ağlayın, kendinize gelince bu yalnızlıktan kurtulmanın bi yolunu arayın.
Romantik komedi izledikten sonra izlenilen filmin etkisinde kalan şahsın deneyimlediği etkilerdir.
Misal en önemlisi, mutlu sonlarla biten bu filmlerdeki gibi, gerçek hayatta da tüm gidenlerin geri döneceğini sanmaktır. Umutlandırır, içinde bir tutam heves barındırır.
Tüm aşıklar kavuşacak, tüm başarısızlar gün gelecek parlayacaktır.
Daha doğrusu romantik komedi kurbanı öyle olduğunu sanacak, lakin yan etkiler azalmaya başladıkça gerçeği anlayacaktır.
Oysa ne Amerikan sineması'nın, ne de Türk yeşilçam'ının önemsemediği bir gerçek vardır: hayat mutlu sonları genelde sevmez.
efendim romantik komedilerde erkek veya kadın kişisin 1.5 saatte aşkı bulabilirken sen yaşarsın 20 küsur sene filmdeki gibi olacak diye aşkı değil belanı bulursun. hee bir de şey var o romantik komedilerdeki hatunların yaptıklarını biz yapsak yollu dersiniz.
bir şekilde yalandan bir dünya kurup kendince mutlu olmaktır. ayy ne tatlı bir çift diye iç çekerek yavaş yavaş beyin hücrelerini kaybetmektir. gerçek hayatta bu hikayelerin onda birini bulursanız şükredin.