büyük bir insanın lafıymış gibi duran ancak bizzat g.tümden uydurduğum "devrimci dediğin romantik olur, devrim dediğin aşk değil midir zaten ?" lafını akıllara getirendir. bundan sonra getirsin bari hacı.
devrimi şarabının yanında bir meze olarak algılayan kişidir. onun için devrim 1968'lerde kalan hoş bir maceradır. aslında aklında kalan hippi kızların herkese verdiği efsanesidir. örgütlenme, halka gitme gibi bir derdi yoktur, zira işçi sınıfı zerre umrunda değildir.
Salon kutlamalarında gençler ile birlikte 68 kuşağına methiyeler düzen sloganlar atmakta fayda gören lümpenlerden oluşmaktadır. Çoğu solculuk yapıyoruz diye sağcılığın en sağında hizaya girmiştir ve günümüzde birilerinin postallarını yalamaktan, diğerinin banka kasasını cilalamaktan zevk almaktadırlar. Devrim eskiye özlem değil ileriye ve yeniye duyulan özlemdir. Bu perspektifi yitiren dedem yaşındaki liboşları biz eski tip'liydik, eski dev-gençliydik gibi öykünmelerle sağda solda bolca görebilirsiniz.
Üç türlüdür.
1. Düşünceleri romantik yani gerçekçilikten uzak olan devrimci.
2. Üslubu-eğer şair, yazar ise- romantizm akımının üslübu olabilir.
3. Sevgilisine/eşine romantik davranabilir.